bugün

memnuniyeti müşterisi olduğunuz bankaya ve size göre değişir. mesela ben ziraat bankası müşterisiyim kredi aldığım zaman oradan alıyorum iki buçuk taş çatlasın üç senedir müşteriyim. epey de memnunum bütçemi aşacak bir kredi hiç bir şekilde almıyor birikim yapıyorum sizlere de tavsiye ederim.
lafım genç, özellikle üniversiteli kardeşlerime.

işinizi, gücünüzü oturtmadan bu kurumla asla ama asla iş yapmayın. aç kalın ama yapmayın.
varsın telefonunuz tuşlu olsun, elbiseleriniz, ayakkabılarınız son moda olmasın, gerekiyorsa yürüyerek gidin bir yerlere ve fakat gençliğinizi, hayatınızı sakın bu kurumlara ipotek ettirmeyin. hele hele yarın işe girince öderim kafasıyla bunu sakın yapmayın...!
benden bir abi tavsiyesi.

not : bunu nereden mi biliyorum, kurum çalışma mantığının gen bilimi ile bir kaç on yıl haşır neşir olmuşluğumuz var.
Ayağını yorganına göre uzat atasözünü çöpe atan kurum.

Paradan para kazanan yahudilerin medar ı iftiharı.
Sakın onlara Kan emiciler demeyin. Zira bu bir suçtur.
Yasal Gangsterler.
yasal soyguncular. adamın donuna kadar alırlar donuna.

bir banka soyulduğunda asla üzülmüyorum hatta içten içe seviniyorum.
Sürekli sıra beklediğiniz boktan yerler.ikiyuzlulukte sinirlari yok.Ama çok paranız olunca hanim bey oluyorsunuz islemlerinizi özel odada hallediyorlar.
Bir otuz kırk sene önceki gibi mudilerden gelecek mevduata ihtiyaç duymayacak kadar semirmişlerdir. ..
bu yılın 9 ayında yüzde 52`si yabancı sermayeli bankalardan olmak üzere 4 bin 537 kişi ile yollarını ayırmışlardır.

http://uzmanpara.milliyet...arini-ayirdi/60000/60577/
tanım: faiz karşılığı para alıp veren, kredi, iskonto vb. türlü etkinliklerde bulunan kuruluş.

bununla birlikte bankaların kurum olarak ortaya çıkışları devlete duyulan güvensizlikten kaynaklanmıştır. para değiş tokuşu ingiltere' de kraliçe ı. elizabeth döneminde son derecede yaygınlaşmıştı. tüccarlar paralarını o dönemde kraliyet darphanesine ait bulunan londra kalesi' ndeki (bkz: tower of london) kasalarda saklarlardı. 1640 yılında kral ı. charles, burada saklanmakta olan yaklaşık 200,000 pound tutarındaki paraya el koyunca tüccarlar devlete olan güvenlerini yitirdiler.
sonuç olarak tüccarlar paralarını kendi binalarında saklamaya başladılar. bu gelişme ilk bankaların örneği olmuştur.
--spoiler--

Ödenemeyen bireysel kredi kartı borçları nedeniyle açılan dava sayısı yılın ilk 7 ayında 588 bine dayandı. Bankalara olan kart borcu 100 milyar TL'ye dayandı.
--spoiler--
10 yıllık süre içinde 120 trilyonun unutulduğu yerlerdir.

http://www.ntv.com.tr/eko...du,qcYaeL5UWEGocbLtnOrLsQ
insanlarin para alirken (fon kullanirken) sevdigi, para oderken nefret kustugu kapital abideleridir kendileri..
Yasal tefeciler.
(bkz: Yüzüne gülüp arkandan iş çeviren arkadaş tipi)
Bankalar günümüz de parayı devletin yerine üreten ve karşılıksız bir şekilde parayı çoğaltan bir sistem ile çalışır.. Sistemin adı :BDPS / KRS ' dir..
Devletin para basma yetkisini şuan da bankalar devralmıştır.. Bankaların KRS sistemi ile para üretir. KRS : Kısmi Rezerv Sistemidir. Para bankalar tarafından KRS ile karşılıksız para üretir.. Bankalara olan borçlar karşılıksız olduğu için ödenmesi mümkün değildir..
günümüzde sms ile de kredi veren kuruluşlar.
kumar masalarında hep masa ve işletme kazanır ya, işte bankacılık sistemide aynı buna benzer bir sistemdir.
banka hep öper , banka hep kazanır.
hep faiz yiyen kurumlar.
Kobi ve vatandaştan aldığı kredi faizini mudilerine mevduat faizi olarak dağıtan kuruluşlar. Bir nevi tersine robin hood.
hesap kesim ücreti, kredi kartı aidatı, atmden para yatırma, çekme bedeli-kesintisi, hesap görüntülemeden yapılan kesiti vb. hiçbir hukuki dayanağı olmayan toplam 32 kalemde paranızı söğüşleyen, vatandaşın kazandığı üç kuruşluk paraya gözünü diken, hükümet ile entegre sömürü mekanizmaları. hükümet ile entegre olmasa zaten böyle hukuksuzlukların vuku bulması mümkün olmazdı. bu durumda en büyük pay adalet sisteminin sadece seyirlik bir gösteriden ibaret kalmasıdır. bu hukuksuzluk içerisinde vatandaşın hakkını araması, hakkını alması hiç de kolay değil. zaman geçtikçe de imkansızlaşıyor. kişi özelinde değerlendirildiğinde az görünen meblağlar yıl bazında ve ülke genelinde değerlendirildiğinde devasa miktarda vurgunlara ulaşıyor.

her türlü parasal işlemin bankalar vasıtasıyla yapıldığı, faturaların, vergilerin gelirlerini silip süpürdüğü, borçlanarak alışveriş yapmak zorunda kalan ve tüketim kültürü pompalanan bu düzen içerisinde sıkışan vatandaş çıkış yolu bulamaz durumda.* mümkünatı çok uzak görünse de kredi kartsız, borçsuz, bankasız bir yaşam diliyorum herkese.

bu tablo içerisinde; ''vatandaşın hiç mi suçu yok?'' diyeceksiniz. tabii ki var. en başta yanlış seçimlerinin*, hakkını arama refleksi ve bilincinde olmamanın, son aşamada ise bilinçsiz ve hoyratça tüketimin sonucu yorganın kısa gelmesi durumunu düşmekte vatandaş. sonra gelsin korkulu rüyalar.
canlı türlerinden insanın içerisine girmesi değil,önünden bile geçmemesi gereken,lüks binalara benzeyen.içinde önceden onları kendi tuzağına düşürdüğü senin türlerinden olan insanın olduğu...''aman bir bakayım ne olcak sanki'' demeye bile gelmeyen.ailenden,sevgilinden,eşinden,çocuğundan,vizelerinden,daha çok düşüneceğin sorun listendeki ilk on'da,ilk sırayı hep koruyacağı için sana başka sorunları düşünmek için fırsat bile vermeyeceği yer,yerler.kesinlikle işaretini gördüğünde kaçması,televizyonda gördüğünde televizyonu kapatması gereken,insan tuzağıdır. (bkz: fare tuzağı) gibidir.
Sistemin, köleleştirme araçlarının en önemlilerindendir.
Başkaları sizin ihtiyaçlarınızın ne olduğunu belirler, bankalar da bunlar için sanal olarak yaratılmış parayı size borç olarak verirler.
Siz sanal olarak yaratılan ihtiyaçlar için, sanal borcunuzu çalışarak ödemek zorundasınızdır.

(bkz: zeitgeist the movie)
(bkz: zeitgeist addendum)
Bu hesap, işletmece yurt içi ve yurt dışı banka ve benzeri finans kurumlarına yatırılan ve çekilen paraların izlenmesini kapsar.

Bankalara para olarak veya hesaben yatırılan değerler borç, çekilen tutarlar ile üçüncü kişilerce tahsil edildiği anlaşılan çek ve ödeme emirleri alacak kaydedilir.

hesap kodu 102 dir...