bugün

bana karı verme karı tavlamayı öğret.
Eski bir atasözü der ki: "Bir insana balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmek daha iyidir." Çok doğru. Ama şöyle bir durum var. Olur da bir gün hepimizin balık tuttuğu nehri gelir de biri satın alırsa ve bize balık tutmayı yasaklarsa ne olacak? Ya da güzel giyinimli, göbekli, gülüşünden attığı adıma kadar evet ben parayım, paranın babasıyım diyen biri nehrimizin kenarına fabrikasını kurarsa ne olacak? Fabrika atıklarıyla beraber nehir zehirlenirse, balıklar zehirlenirse ve biz zehirlenirsek ne olacak? Ne bileyim ne olacak.
(bkz: bana balık tutmayı öğretme rakı balığa götür)
türklerin iş az iş yapmak için işin aslını öğretme çabasıdır.
kimi zaman da bu sözü söyleyen insana '' al şu balıkları da siktir git, ne zaman istersen ben sana balık veririm'' denilesi durumlar olabilir. sonuçta bir kapasite ve bir yetenek olayı vardır.
bugün ingilizce speaking sınıfında " bir türk düşünür der ki " diyerek başladığım ve ardını getirdiğim söz. 13 yaşındaki çinli velet bunu söyleyince gülmeye başladı ve bu çin atasözü dedi. ingiliz hoca da, hangisi doğru; çin mi türkiye mi deyince ben de boynumu bükerek çin cevabını verebildim.
şuanki hükümete söylenen sözdür. sevgili ke mal bey başa geldiğinde 'herkese çalışmadan 600 tl verecek'. allaha şükür para değil iş veriyor bazıları..
zaten parasını da alıyorlar oradan demi ey eksi veren genç yazar ?
işsizlerin maaşlarını arttıracağını söyleyen devlet büyüklerine söylenmesi gereken sözdür.
bana emperyalistlik yapma, bana 1 verip benden 20 alma, eğer gerçekten iyiysen bana o verdiğin biri nasıl kazandığını öğret, bende sana bel bağlamadan kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğreniyim demektir.
- selamün aleyküm kolay gelsin. çinekop ne kadar?
- a.s kilosu 15 tl. vereyim mi abi?
- verme de tutmayı öğret sen.
- ne diyosun abi ne tutması?
- tutmayı öğret tutmayı.
- sigigit lan! manyak mısın nesin?
- ne var kardeşim biz de tutsak alla alla...
- lan bak ağzını kırarım senin yürü git! kapama tezgahın önünü allah'ın delisi!
- şu balığın ağzındaki limonun kilosu kaça peki?
- la havle ve la... satılık değil kardeşim o. hadi! hadi bas git hadii!
- bana limon verme bana yüzümü limonsuz ekşitmeyi öğret.
- hamza ver lan şurdan odunu...
erdil yaşaroğlu başka karikatüründe de konu edinmiştir bunu. bir kedinin gözünden:

(img:#86804)

edit: görsel yenilendi.
yaran bir erdil yaşaroğlu karikatürüne de konu olmuş laftır.

(img:#27721)
iki kilo bulgura , üç kilo pirince , 5 kilo şekere ve kendisine ancak birkaç ay yetebilecek miktarda kömüre reyini satabilen kesimin , kendilerine bu sadaka kültürüne mahkum etmiş namussuzlara söylemeleri halinde Türkiye ' yi karanlıktan kurtaracak ve aydınlığa kavuşturacak söylem .
(bkz: dilencinin yüzsüzlüğü)
geleceğe yatırım, bilgiye yatırım yapmak isteyen kişinin bilgece söylemidir.