bugün

ergenekon'un hala bir terör örgütü olduğuna inananların ve tsk'yı bir suç örgütü olarak tanıyanların yüzüne inen tokattır.
http://haber.gazetevatan....hte-cikti/438724/1/Gundem

(bkz: ergenekon tertibi nin komediye dönüştüğü gerçeği)
balyoz davasının tamamen kolpa olmasının neticesidir zaten.
sahte olup olmadığını sözlükte yazan klavye delikanlıları değil mahkemenin karar vereceği delildir. hepsini salalım gitsin dimi amk. iddia edilen tüm darbe planlarını da unutalım, nasılsa başaramadılar ne gerek var dimi..
sahte delil hazırlayanların dışarda, haksızlık yapılanların içerde olması memleketin olmayan adalet ve hukuk durumunu göstermektedir.
Bu içerdekilerin bir çoğunun 28 şubata çanak tuttuklarını hatırlarsak bu zatların hukuktan ne anladıklarını da düşünmeye sevk eder insanı. acaba hukuktan anladıkları, biz paşayız bizi nasıl içerde tutarsınız mıdır. öyle ya üniforman varsa hele bi de rütbe biraz yüksekse onlar haşa kusursuzdur, suç filan işlemezler, işleseler de mutlaka memleket için yapmışlardır. şimdi içerde ah ulan şu darbeyi keşke yapsaydık da bunlar başımıza gelmeseydi diye hayal kuruyolar mıdır acaba.

Zaten arkalarında halk desteği de yoktur, zira ergenekon operasyonları başladığı zamandan bu yana hükümet bikaç tane seçim/referandum geçirmiş ve hepsini kazanmıştır. chp ve bir kısım amigo medya dışında kimse kendilerine inanmamaktadır.

inşallah bu davalar sonucunda darbe yapmak, darbeye teşebbüs etmek yüz kızartıcı suç olarak kabul edilir ülkemizde, zira eskiden bu darbeden gurur duyan, ordu göreve diye pankart açan tipler gördük bu ülkede. ki hala var.
başından beri sahte olduğunu bildiğimiz delillerin yeni ortaya çıkan sayısıdır. sahteydiler zaten ama kaç tane üretmişler merak ediyordum, 76 ha? iyiymiş.
bu ve benzeri cemaat tertiplerinden bir bok çıkmayacağını daha operasyonların başından beri söylüyor ve yazıyoruz.
belgeler sahte çıkıyor, hala bazı amcık beyinliler mahkeme kararından bahsediyor.
ulan o belgeleri mahkeme inceletiyor zaten ve sahte çıkıyor. yani sahteliği kabul eden zaten mahkeme.
ve aynı mahkemeler şöyle bir karar alıyor;
(bkz: ergenekon terör örgütü/#14914375)
ama bu beynini siktiğim dingilleri hala birşeyleri anlamıyor.

hadi tüm bunlar yalan, mehmet ali çelebi'nin telefon rehberine eklenen isimlerin mahkemece kabul edilmesi de mi yalan.

ha bir de az kalsın unutuyordum.
emenike'nin para sayarken görüntüleri vardı hani? ne zaman yayınlanacak acaba?
balyoz davasında 1776 gerçek delil kadar mühim değildir. yapılan yasadışı eylemlerin hesabı verilecek totonuzu yırtmayın.
memleketimin halini gösteren olay. hayır bunu sahte deliller üretildiği bu gerekçeyle insanların içerde olduğundan hareketle de yazmadım. o zaten ayrı bir rezillik. durumu boktan kılan insanların hala "doğru bilgiler de var" tarzı cevapları.

kardeşim doğru bilgiler varsa vardır da sen yanlış kısmına neden sesini çıkarmıyorsun? büyük haksızlık yapılmış diyemiyorsun? bu davanın gerçek olup olmadığına şüpheyle bakamıyorsun?

bu kadar mı normal sahte dellilerin olması? bu kadar mı midesizsiniz? adalet kavramını bu kadar mı götünüzden anlıyorsunuz? insanların sahte deliller yüzünden haksız yere içerde tutulma ihtimali hiç mi vicdanınızı sızlatmıyor? nasıl bir kindarlık, nasıl bir gözü dönmüşlük bu?
akparti´yi kapatma davasinda iddianameyi gazete kupurlerinden olusturan zihniyetten rövans almak olabilir. olmayabilirde.
buradaki problem algıda seçicilik problemilidir. şu an ulusalcılar, kemalistler vs hepsi feryad ediyorlar, mağdur olduklarını iddia ediyorlar, fakat şöyle bir sorun var ki, o zihniyet bu ülkede onlarca yıldır o kadar çok insanı mağdur ettiler ki haklı bile olsalar bu ülkedeki sağ ve muhafazakar kesim onları dinlemiyor bile. Kim bilir belki de bu balyoz davası baştan sona yanlıştır, sonunda belki herkes beraat edecektir fakat bu yine de onları darbeci olmaktan kurtaramayacaktır.

şu an hukuk dilenenlerin 28 Şubatta hiç uğruna ordudan atılıp aç sefil ortada bırakılan subaylar, işini kaybeden devlet memurları vs bu insanlar için kılı bile kıpırdamamıştı. Dahası her türlü zulme atatürkü laikliği alet edip yaptıklarını meşrulaştırıyorlardı, şu an ise eğer onlara zulüm yapılıyorsa bu cenah da darbe ile mücadele ediyoruz diyerek yaptıklarını meşrulaştırıyor. Rövanş almak doğru mu, hukuka sığar mı, bu tartışılır. fakat bu, ulusalcıların ve chp zihniyetindeki insanların bu ülkede dindar insanlara yaptıkları baskıları, laikliği adeta polis jopu gibi kullananların geçmişteki ayıplarını, ikna odalarını, linç girişimlerini unutturmaz.

Türkiye.nin mütedeyyin şehirlerinden chp.ye niye oy gelmiyor, niçin dindar insanlarla ezilmiş insanları savunan sol birleşemiyor, bunların tahlilini yapmak gerekir, zira bu ülkede din algısı çok güçlüdür, aç kalabilir insan ama din duygusundan yoksun kalamaz, işte kemalist ulusalcı ve bir kısım solcuların anlayamadığı nokta budur. dinle chp ve kemalist zihniyet barışmadığı sürece bu sorunlar hep devam edecektir. Biz dine saygılıyız demek de yetmez onu söyleyim, bu palavrayı çok duyduk çünkü.
bu davaların akp'nin intikam davası olduğuna inanmayanlara kapak olmuştur.
haber kaynağı gazetevatan olunca nedense akla fadime şahin, müslüm gündüz, chp gençlik kolu üyesi (bkz: aczmendiler) ve (bkz: sisi)'yi akla getiren haber. tilki misali bunlar artık bunlara kimse inanmaz.
türkiyede adaletin inanılmaz bir çark ile işlediğini savunan bazı yazarların ve vatandaşların göt olduğu ve karşı çıktığı olaydır. Madem bu ülkede adalet herkes için var bu başbakan neden yargılanmıyor onca suç duyurusundan yada hakikatten var bu memlekette adalet cumhurbaşkanı için neden çarklarını çevirmiyor, siz biliyor musunuz cumhurbaşkanı görev süresi boyunca vatana ihanet hariç tüm işlediği suçlara karşı sorumsuzdur, adam öldürse dahi...
başbakan, cumhurbaşkanı ve tüm yürütme erkinin yargı önünde oyuncak olmasını adalet sanan kişilerin uydurduğu delillerdir. kuvvetler ayrılığı nerde kaldı dostum, o zaman hangi başbakan hangi bakan savcı korkusu olmadan iş yapar ki bu ülkede, o zaman devlet yargıçlar devletine dönmez mi. haa dokunulmazlıkların sınırlarını tartışırız ama kimse seçilmiş insanların atanmış hakim savcılar elinde kukla olmasına müsade etmemelidir.

Ki o başbakana da zamanında yargı epeyce bi dokunmuş, kendisini şiir okuduğu için hapse atmış, başbakanın ve cumhurbaşkanının mensup olduğu önceki partiler için "kan emici vampirler" şeklinde iddianame hazırlayan başsavcıların hakaretlerine maruz kalmıştır. Mevcut balyoz ve ergenekon davasının hukuka uygunluğu tartışılabilir ama bunu tartışacak en son kişi geçmişi baskı ve zorbalıkla dolu chp zihniyeti değildir.
yargının kimlerin elinde nasıl oyuncak olduğunun ve türk medyasının yaşananların üzerine yeterince gitmemesinin görülmesi açısından önemlidir.

(#14955813)
adnan menderes asılmadan yahut 28 şubat yaşanıp milyonlarca insan linç edilmeden önce bu davalar görülseydi yine bu kemalist yobaz din düşmanlarının varlığını iddia edecekleri sahte deliller olurdu bunlar. önce gerçeklere, geçmişte yaşananlara, faili meçhullere, imha edilen belgelere, karargahta gömülü bulunan binlerce dosyaya, tarladan mahsül gibi fışkıran lav silahlarına odaklanalım hesabını verelim. sonra bu "biz masumuz" mavallarını okursunuz. değil mi ama.
AKP hükümetin yargısının ne kadar taraflı, art niyetli ve uydurma davrandığının delili olan sahte delillerdir. Ha bir de faili meçhullerden falan filan bahsetmezler mi? bu faili meçhullerin faillerinden bu kadar eminsen neden sahte delil üretmeye çabalıyorsun koç? nerede bunların gerçek delilleri?
"nerede bunların gerçek delilleri" demezler mi? atatürkçü mason kemalistlerin bu katliamları yapmadığından bu kadar eminsen yer altında gizlenen bombalar nedir koç. deliller aranırken sen neden harddiskleri yakıyorsun?
çağdışı ideolojileri gözlerini karartmış iktidar meczuplarının ellerindeki güçlü medya silahlarıyla inandırdıkları saf insanların bile artık görmeye başladığı, masabaşında iftira kastıyla, pervasız bir acelecilikle üretilmiş sahte delillerdir.

en önemli delil olarak iddia edilen cd'lerin, iddianın aksine 2003 yılında değil, 2007 yılında oluşturulmuş oldukları saptanmıştır. bu dahi, bu davanın temelinden çökmesine yeterlidir.
türkiyede özle yetkili savcılarla yapılan davaların özel kişilere özel hizmetler etmesinden kaynaklanan durumdur.
kendini örnek müslüman gibi gösterenlerin örnek dinsiz olduğunun kanıtı olan belgelerdir.
islam' da kul hakkı konusuna daha gelmemiş kulların yaptığı yanlıştır. belli ki, bu kul hakkı konusuna da uzunca bir zaman gelmeyecekler.

eee kur'an-ı kerim yerine risale okursan daha bir çok islam konusundan uzak kalırsın.
hala ergenekona inanan ergen var mı diye sordurtmuştur insana. ve hala inananları da çıkmaktadır maalesef. yazık...
şaşılmayacak olan durumdur. iktidar partisinin muhalif sindirme operasyonuna dönüşen balyoz ve ergenekon davaları zaten baştan sona sahte. er veya geç herkes anlayacak. tepki çekmemek adına da milletvekillerinin içeride tutulmasını uygun bulmadığını belirtiyor ağlamaktan sorumlu başbakan yardımcısı. deniz feneri davasının zanlılarının tutuksuz yargılanmasını şehit haberlerinin gündemi oluşturduğu döneme rastlatıp daha sonra sorulduğunda adaletin aynı şekilde içeride yatan ve hüküm giymemiş insanlara da bu uygulamayı yapması gerektiğini söylüyorlar. sanki kendileri yargıya müdahale etmiyormuş gibi. adaletin içine sıçtılar. buna sebep olan da neye oy verdiğini bile bilmeden referandumda evet verip onca insanın hakkına giren ve çocuklarının geleceğinin içine eden cahil insanlar.
güncel Önemli Başlıklar