bugün

0-9 yaş arası çocuklarda bolca görülen delikanlılık çeşididir.

genelde fazla işlek olmayan yerlerdeki evlerde oturan çocuklar yapar bunu. ilerisini hiç düşünmezler. o an yaşadıkları eğlence yeter onlara. o an yaşanılan heyecan yeterlidir.

sokaktan geçen çocuklara laf atmak olsun, arabalara bir takım küçük eşyalar fırlatmak olsun bolca çeşidi vardır bu delikanlılığın.

kimi zaman ters tepebilir. eyleminiz başarısızlıkla sonuçlanabilir. delikanlılık yaptığınız kişi annenizi babanızı bu eyleminizden haberdar edebilir. işte o zaman sıçarsınız. gelsin güdümlü anne terlikleri, gitsin babanın kırk dayak etkisindeki lafları. hatta bazen dayağın ta kendisi.

eğer sokağa fazla çıkmayan, çok fazla arkadaşa sahip olmayan bir çocuksanız siz de bu delikanlılıktan yapmışsınızdır.

ama bazen kime karşı böyle davranacağınıza dikkat etmeniz, kurbanınızı iyi seçmeniz gerekmektedir.

ben de bu çocuklardandım. mahallede bir tane belalı tip vardı. 15-16 yaşlarında. sinir olurdum ona. her sokaktan geçişinde "pişt pişt" diye laf atar, dil çıkarırdım. abuk subuk hareketler yapardım. çocukluğun verdiği deli cesareti işte.

bir gün bu beni okulda kıstırdı. ben o zaman bir veya ikinci sınıfa gidiyorum. "aha şimdi sıçtık." dedim. fazla hırpalamadı. bir daha yaparsam beni döveceğini söyledi. bir daha yaptım...

bir keresinde ankara'dan kuzenim gelmişti. evimizin yanındaki evde oturan kızlara laf atıyorduk. onların yaşları da 15-16 civarındaydı. anne veya babalarına söylediklerinde çok pis azar işitirdik ama umrumuzda değildi. bizim için önemli olan o an yaşadığımız eğlenceli dakikalardı. bak hala unutmadık.

ama bir keresinde... bir keresinde evin önünden geçen arabaya toprak atmıştım. o toprak parçasının boyutu serçe parmağım kadar bile değildi. zaten serçe parmağımdan daha büyük bir şey atmaya götüm yemezdi.

sonra adam arabasından çıktı. ulan dedim. nasıl farketti o kadar küçük bir şeyi? adam başladı tehditler savurmaya. yok babana söylerimden, polise veririmine kadar binbir çeşit ter damlasını döktürdü.

sonra eve kaçtım. adam da arabasına binip uzaklaştı.

olayın daha fazla büyümemesi beni sevindirmişti.

bir keresindeyse evin yan tarafında kavun yiyen çocuklara silah işareti yapmıştım. çocuklar da "istiyon mu?" diyerek balkonu kavuna bulamışlardı. böyle bir tepki beklemiyordum. oha. daha önce hiç karşılaşmadığım bir karşı saldırıydı bu.

annem fazla kızmamıştı.

ama ben dersimi almıştım. kimi zaman bazı şeyleri yapmamamız gerektiğini yaşadığımız olaylardan, karşı saldırılardan anlıyoruz. bazı şeylerin farkına bu karşı saldırılar sonucunda varıyoruz.

ha bir de;

o çocukların ta amına koyayım!..
güncel Önemli Başlıklar