bugün

insanın boğazına kocaman bir düğüm atan belgesel film. Hatice'nin doğaya olan saygısı, annesine ve insanlara olan sevgisi inanılmaz. yaşadığı zorluklar karşısındaki dirayeti ise büyük bir taktiri hak ediyor. atalarından gelen arıcılığı devam ettirmesi ve bal için arılara;
"yarısı sana, yarısı bana..." sözleri gerçekten hepimize ders olması gereken bir düstur. belgesel oscar'a aday olmuş ama kazanamamış. varsın kazanamasın çünkü Hatice gönülleri acayip kazanmış. ayrıca yönetmenin de ellerine sağlık diyorum güzel iş çıkarmışlar.
makedonya'da yaşayan osmanlı döneminden orada kalmış bal üreten türklerin hikayesi anlatılıyor.

maalesef çok gariban ve fakir insanlar. keşke türkiye onlara daha fazla yardım edebilse.

yaşlılıktan ve hastalıktan yatalak kadının ikram edilen karpuzu yedikten sonra uyumak üzereyken söylediği “karpuzda yedik” cümlesi... hayatta olmanın, nefes alabiliyor olmanın aslında ne kadar basit ve ne kadar kıymetli bir şey olduğunun tescili gibi. hayattayım, yaşıyorum hatta karpuz da yedim.

dünyada adalet yok maalesef.

Türklere ise hiç yok.!

Nazife ve onun gibi niceleri ebu zerr gibi göçüp gittiler bu dünya'dan, bir gören bir duyanları olmadan, sözde herkes müslüman herkes insan.

yardımlaşma (zekat) müessesesi çalışsa fakir mi kalır evsiz barksız insan mı kalır memlekette?

o kadının yaşam mücadelesi , günümüzün israfıyla, rahatlığıyla kıyaslandığında kendimden resmen utandım. bu nedir yahu dedim kendi kendime. hayır üstelik yaşananlar gerçek yani senaryo da değil.

bu insanlar öz be öz türk. herhangi birimizden hiçbir farkları yok. canımız kanımız bizim bunlar. ama yüz senedir bir selam bile gitmemiş bizden. yemin ederim utandım. saraydaki bir bardağa bin lira harcayabilen devletimiz şu balkan dağlarında bizden kalanlar yok mu diye bir dolaşamamış mı? itibar dediğin nazife teyzenin, hatice ablanın, veli'nin, ali'nin, gamze'nin üstüne başına giydiğidir. türkler makedon toplumu içinde bu kadar fakir, bu kadar yoksun olacak, iş mi bu? o kadar üniversite var, buralarda halk edebiyatı ve folklor taraması yapmaya giden bir allah'ın kulu çıkmamış mı? çıktıysa da bu insanların sefaletini duyurmamış mı kimseye? o kadar cemaat, o kadar tarikat var, milletin parasından, çocuğundan sıra gelmemiş mi hayır hasenata?

balkanlarda tek bir türk bile açlık, parasızlık, sefalet çekiyorsa bizim burada yediğimiz haram. yazacak daha neler var da, ima ile geçmek durumundayım.
sosyal bir sorumluluk eylemi görüp, izletmek lazım herkese bu belgeseli. Fakat duygusal insanların izlemesinin kötü sonuçlar doğurabileceği bilinciyle izlenmesi gerekiyor. zihni işgal eden bazı sahneler var ki unutmak için çaba gereken gerçekleri hatırlatmasıyla geceyi hüzne boğdurur düşünceler içerisinde sizi yalnız bırakır.
suraya iki satir aski memnu repligi yazsam aklin cikar bayilirsin.
hemen evlenelim baris dersin.

al mis gibi belgesel film sen ne anlarsin git yaprak dokumu izle.
Ne bu film mi on üzerinden puanla bari dicem her seyi de yazmışsın neyse yazma bi sey izlenmez artık.
guzeldi arkadaslar izleyin.
hatice ablanin annesi öldü.yabani hayvanlar yemesin diye garip sesler cikarip paranormal bir sekilde etrafta kostu.
salt yalniz bu abla hiclik yokluk kedilere de huzur vermiyor dondun mu diyerek zorla kucagina aliyor.
gerek diş yapisi gerek ortodontik olarak da ilginc bir abla.
bence o evi onarmali yoksa coker altinda kalir.

--spoiler--
karpuzu da yedik.
--spoiler--
bebegi ari sokuyor anasi hic panik yapmiyor.pislik icinde cocuklar.
kucuk kizin yerdeki kazik kaburgasini kirdi heralde annesi canina mi vurdun dedi durdu.
ayni kucuk kiz golde bir bogulma yasadi gayet sakin karsiladilar bu bogulmayi.
ufak bir velet bildigin inegi dogurttu.
cocuklar ari tutsusuyle kafayi buldu falan bu ne sikim bir sey arkadas yarim saattir izliyorum bir bok anlamadim.
alkolle iyi gitmedi.
Trt Belgeselde yayınlanmakta olan film.Arayan arkadaşlarım kanalı takip etsinler.
Belgesele gelirsem, insanı çok kötü eden bir yapım, yaşadığınız hayatı ve yaptıklarınızı, yapacaklarınızı sorgulatıyor, izleyeni yoğun üzüntelere, derin düşüncelere sürüklüyor.
Tabir-i caizse adamın ağzına sı***yor. izleyin, izlemeden ölmeyin.
asla bir çokomelli ülkesi değildir (bkz: burası çokomelli)
Uygun bir zamanımda denk gelmediği için tam olarak izleyemedim lakin gerçekten güzel bir belgesel. Karpuz sahnesinde ben de benzer hislere kapıldım.
Trt belgeselde yayınlanan, film ve en iyi belgesel kategorilerinde oscar adaylığına layık görülen bal ülkesi (honeyland) kuzey Makedonya'da hasta annesiyle beraber yaşayan ve arıcılıkla geçimini sağlayan Hatice'nin yaşamını gösteren bir belgeseldir.

--spoiler--

--spoiler--

Belgeselin Bir kısmında hatice annesini kaldırıp karpuz veriyor, kadın karpuzu yedikten sonra "karpuz da yedik" diyip geri yatıyor. Önce istemsizce bi kahkaha attım, yaptığı bir şeyi dillendirmesi komiğime gitti o an. Sonra boğazım düğümlendi lan, artık o kadına karpuz yemek lüks geliyordu, ahanda işte karpuz yedik, hayattayız hâla daha ne olsun der gibiydi.

--spoiler--

--spoiler--