bugün

allah'tan geldik dönüş yine allahadır ayetini hayatına empoze etmiş olan bir hayvan. o yüzden olsa gerek ki; hiç bir şeyden hiç kimseden korkmaz. tek düşüncesi vardır "ben bunu yiyebilir miyim acaba"

zamanın da söylenmiş ya! hayvanlar aleminin işidi diye. öyle degil, işid gücünü amerika'dan alır, batıdan alır. bu hayvanın gücü cesareti doğuştandır. kimse tarafından finanse edilmez, ölecekse de adam gibi ölür. en azından cesedi genç olur!!! öehhh

bir belgeselde izlemiştim kürekle bunu korkutmaya çalışıyorlardı da bu arkadaş ne yapsa begenirsiniz? evet evet küregi nasıl yerim diye pozisyon alıyordu.

hareket eden her şeye saldıran bu yerden bitmeye, kim bal porsugu adını verdiyse tebrik etmek gerek. muhtemelen tipine baktı sevimli bir şey... yaz kızım adı bal porsugu olsun dedi.

uzun lafın kısası kavgaya çagırılacak hayvanlardan bir tanesi benim için. hayvan olsam bunu gaza getirir ormanda isyan çıkartırırım.

ormanların kralıdır benim için.
Ayıya ve aslana posta koyabilecek delikanlılıkta bir hayvandır. Geri adım atmaz attıysa saldıracağı anlamına gelir. Hayvanlar aleminin süleyman çakır’ıdır bu hayvan biat edin.
nesli tükenecek diye korktugum tek hayvan.

korkum bir gün bir serseri kurşuna denk gelecek diye. zaten sadece uzaktan kurşun atarak kalleşçe öldürülebilir. yanına yöresine yaklaşmaya cesaret edemeyenler ancak bunu kurşunla mızrakla falan yok edebilir.

buraları falan okuyorsan diyeceğim tek şey, uslan be deli gönül.
latincesi "mellivora capensis" olan "meanest creature" yani "en manyak yaratık" olarak da dillendirilen hayvandır.

balı çok sevdiği ve arılar ona etki edemediği için* rahat rahat arılara saldırdığı bilinmekteymiş ve adını da bundan dolayı almış. zâten "mellivora" da "balyiyen" gibi bir anlama sahip.

günde 40-50 km civarı gezer ve yuvası olmazmış.
60 ile 77 cm uzunlugunda 7-13 kilogram agirliginda olan canlilardir.
su ana kadar dogal ortamda ne kadar yasadiklari hakkinda bir bilgi bulunmamakta ama insan gözetimi altinda 26 yil yasayabilmekteler.

Neredeyse afrika kitasinin ve arap yarimadasinin tamaminda asyada da nepal, hindistan ve türkmenistan´da bulunur.

geceleri aktif canlilardir. soguk olan bölgelerde gündüzleri de aktifdirler.
bu manyak hayvanlar sürekli kendilerine uyumak icin bir barinak bulurlar. bu barinaklar baska hayvanlarin yapmis olduklari kuyularda felan uyurlar. sabit bir yerde durmazlar. sürekli uzun yol yürürler. grup halinde dolasmazlar. tek tabanca prensipini benimsemislerdir.

beslenme ihtiyaclari olduklarinda yere yakin olurlar. bala bayilirlar. o zaman gökdelen olsa ona bile tirmanirlar.

büyük bir alana tek baslarina hakimdirler. kokarca gibi koku salgilarlar. bu kokuyu genelde kendi türlerine "burasi benim bölgem" diye uyarmak amacli salgilarlar.

dünya üzerinde insanlarla birlikte en az dogal düsmana sahip yaratiklardan bir tanesidir.
psikopatliklariyla taninirlar. korkusuzdurlar. kalin deriye sahiptirler. kedigiller veya yilanlar isirmaya kalktiginda bile disleri pek is görmez. ön patileri uzun tirnaklariyla beraber etkili birer silahtir. saldiriya ugradiklarinda kokarca gibi kokuyu salgilar. Genelde sadece kendilerini tehdit altinda hisettiklerinde saldirirlar.

insanlardan uzak durmaya özen gösterirler ama bal ve tavuk kümeslerine saldiri düzenlerken ister istemez insanlara yaklasirlar (bu psikopatlar insanlardan bile cekiniyorsa nasil yaratiklariz siz düsünün).
zehir ve tuzaklar ile insanlar tarafindan öldürülmekteler. nüfuslarinin azaldigi yönünde söylemler bulunmakta ama henüz koruma altina alinmadilar.

görsel

görsel
ağaçtan atlayıp kavgaya giren hayvan

Tam bir küçük enişte.
görsel
aslanın adı var. heybetini gizle yiğidim duruşun çakalları korkutuyor

https://www.youtube.com/watch?v=JgKN3BuvC3E

https://www.youtube.com/watch?v=ZcC6Emm0b0w
Keşfettiğim en psikopat hayvan diyebilirim.
Kobrayı dürüm gibi tutup ısırdı ve bayıldı. Sonra ise geri ayıldı ya la. Bağışıklığı varmış zehre.
Aslan kükrerse direkt yüzüne atlıyor.
Arıların arasına gözü kara dalıyor.
gücü ancak yılanlara ve çakallara yeten hayvan. bozkurtun bir pençesine ölecektir. evet.
kardeşimde de aynı özellikler bulunduğundan dolayı kardeşime taktığımız lakaptır.
Bal ile ne alakası olduğunu bilmediğim canlı.
Adını bala karşı olan aşırı düşkünlüğünden (zâfiyet) alıyor. Pek saldırgan Yaban arısı Kovanlarına bodoslama dalıp balı petek üzerindeki muhafız arılarla (peteği ölümüne savunan nöbetçi asker arılar) beraber silip süpürüyor.

Kaplumbağayı dahi yiyebiliyor (kabuğunu kıramıyor tabii ki. önce kaplumbağanın çelik yay gibi kuvvetle içeri çekilmiş zırhlı bacaklarını uzun tırnakları ve güçlü çenesi yardımıyla yerinden söküyor, sonra can havliyle dışarı sarkan kafayla beraber tüm iç organları kabuktan dışarı çıkartıyor). Bunun hâricinde neler yapabileceğini siz hayal edin artık.

Kovanlara Yetişemediği yerlerde Taş ve ağaç dallarını üst üste dizip kendine merdiven yapabiliyor. Onun için imkansız yok, açlık yok. Günde ortalama 30 km yürüyor.
dünyanın en kenan komutan hayvanıdır. gözlerine bakabilecek bir delikanlı bulamıyor.
bildiğin deli.
Tam bir baş belası.
Bir astrolog koç burcu insanlarını bal porsuğuna bezetmişti. Koçlar her halükarda hayatta kalma potansiyelleri varmış. Bir koç burcu insanı olarak bunu hayatım boyunca yaptıklarımla onaylıyorum. Her yıkımdan daha güçlü bir şekilde yeniden doğdum. Hayat felsefem, hayatta isem hala bir şans var demektir...
Bal porsuğu, Afrika'da yaşayan küçük bir hayvandır. Yaralansa bile korkusuz olması ve asla pes etmemesi ile bilinir.
yalnızlığıyla meşhur bir hayvandır. korkusuz olmasıyla da meşhurdur fakat ben onun kendi kendisine yetebilme yetenekleriyle ilgileniyorum.

söyleyince komik geliyor ama benzemeye çalıştığım hayvanlardan biri. 14 18 aylık iken annesinden ayrılır ve bir daha anne yüzü görmez. tek eşli bir yapısı yoktur, bu nedenle eşine bile bağlanmaz. çocuk yapar ve çocukla erkek bal porsuğu hiç ilgilenmez (bu kısımlarıyla benzemeye çalışmıyorum tabii * .

annesinden yeni ayrılanları hayatı keşfede keşfede avlanmayı öğrenir. akrep görür iğnesini bilmez, yılan görür koklamaya çalışır vs.

hızlı öğrenir, biraz öğrenmek de zorundadır çünkü yüksek hızda çalışan bir metabolizma bundan dolayı sürekli enerjiye ihtiyaç duymaktadır. etçil beslendiğinden ötürü sürekli av peşinde zamanını geçirir.

fiziksel özellikleri yerinde olsa da pek çok acıya karşı da dayanabilen, azimli bir hayvandır bal porsuğu. acı çeker ama dinlenecek lüksü pek yoktur lakin bir sonraki yemek vakti uzakta değildir. hayata çalışmaya gelmiş desek yeridir denebilir. bunun tam karşıtı denebilecek koalalar ise kebap bir hayat sürer. yavaş hareket eder, düşük hızda metabolizma onları az acıktırır, ve otçul beslenirler.

bence insan da hayata biraz bal porsuğu gibi bakabilmeli. birine bağımlı olmadan yaşayabilen, kendi kendisine yetebilmeyi becerebilen, çabalayan ve pes etmeyen...