bugün

Başlavayi aldilar.
sahiplenmeleri artık bir şey ifade etmemektedir. zira antep baklavası avrupa birliği nezdinde coğrafi işaret olarak türkiye adına tescillenmiştir.
özellikle biz Gaziantepliler'i aklımıza düştükçe sinir eden Yunanlılardır.
+sabri sarıoğlu çok modaymış onu sahiplenelim
-ciddi mi la?
+he valla
-tamama hemen propogandalara başlıyoruz.

salaklar sizi...
o taze bitti hacım, vezir parmağı versek? demek istediğim yunanlılardır.
kolböreğini de sahiplenmeleri beklenen yunanlardır.
yiyosa ajdarı da sahiplensinlerdir.
"türkiye ye özgü ne varsa sahip olmalıyız, hepsi bizim, hepsi bizden kaldı" içgüdüleri bir türlü dizginlenemeyen yunanlılar dır. zira sadece baklavayla sınırlı kalmaz bu durum.
üzülerek (bkz: baklavayı sahiplenemeyen türkler)
Yemeyenin malını yerler. oy için ülke bölmeye çalışanlar biraz da ülkenin değerleri için çalışsa kimse sahiplenemez sanırım!
bir antepli olarak gülüp geçtiğim olay. lokum da onların, kırkpınar'daki yapılan güreş de onların. e atatürk'ü de sahiplenin tam olsun.
baklava bir kültür ürünü olduğundan fazla yanılmayanlardır. ha amaç farklı mı? tabii ki farklı.

şöyle bir düşünecek olursak
bu baklava denen meretin hammaddesi ne? un.
un için ne lazım? tarım.
orta asyadaki türkler tarımla uğrşıyor muydu? hayır.
anadoluda tarım yapılıyor muydu? evet.
peki türkler anadoluyu kimlerin elinden aldılar? rumların.

yani rumlar baklavayı türklerden önce biliyorlardı ama bu baklavayı rumların yapamaz. çünkü anadolu ezelden beri rumların da değildi. onlar da birilerinden aldılar toprakları.

bugün yunanistan'da da baklava yapılıyor türkiye'de de. fakat bir yunanın önüne bir yunan baklavası, bir de gaziantep baklavası konulsa gaziantep baklavasını seçecektir. zira baklava anadolu kültürüdür, anadoluda yaşar. dışarı çıktığında bozulur. medeniyetler beşiği olarak anılan bir yerin ürünlerini bir çok milletin sahiplenmesi de anormal bir durum sayılamaz aslında.

ama yine de şu durumda gerçek anlamda baklava "bizim"dir.
fifa'nın yunanistan'ı men etmesi için haklı gerekçedir.
çok kulturlu imparatorluktan tek kulturlu ulus devlete olan geçişte bu tip şeyler her ülkede olmuştur. imparatorlukta ki farklı kulturlerin oluşturduğu mozaik parçalanmaya başlayınca her ulus etrafında diğer kulturlerden birşeylerde götürür, kendi ulusal kulturunu oluştururken bu ödünç aldığı parçalarıda kullanır hatta sahiplenir, çünkü onlara organik olarak bağlıdır. bu davranış ülkenin kuruluş aşamasında daha radikal olarak yapılsada zamanla kaybolmaz hatta kanıksanır. yani yapılan şey doğru olmasada normaldir. arap ve fars mutfaklarından aldığımız ama artık bizimle özdeşleşen yemekleri unutmayalım.
Özentilikleri tavan yapmış komşunun gereksiz hareketi...
zeytinyağıyla yapılan rum baklavası, tereyağıyla yapılan da bizimkidir. standartları belirleyelim.
ellerinde olsa istanbul'a da sahiplenecek olan yunanlıların yaptığı son sinir bozucu hareket.
^^bana baaak gelmiiim oraya^^dedirten olaydır.tekrar gergin bir hava oluşturulsun diye ortaya atılan deli saçması bir iddiadır.
gelecekte kültürümüzü yok etmeye çalışan ama boşa çalışan millet. önce lokum yapıp bizim lokumumuz diye guinnes rekorlar kitabına girip şimdi de baklavamıza göz dikmiştirler
http://www.milliyet.com.t...06/05/11/son/sonsiy09.asp
(bkz: entryleri sahiplenen yunanlilar)***
(bkz: peki yunan benimkini de sahiplenecek mi)
baklava kelimesi küçük ünlü uyumu kuralına bile uyuyor yani.
Baklava'yı sahiplenmeleri biraz zor.Sanırım aynı hatayı Karagöz'ü sahiplenirken de yaptılar.Karagöz'ü de sahiplenmek istemişlerdi ancak unuttukları bişi vardı.Karagöz Türkçe bir kelimeydi.Umarım bu olayda da anlaşılır.
o kadar bizimle iç içe yaşadılar ki artık herşeyi kendilerinin sanmaları normaldir.
bunlar yakında adana kebabını da üstlenirler de, türk milleti olarak o şişleri kıçlarına sokarız artık...
güncel Önemli Başlıklar