bakirenin aşığı

phillippa gregory nin eseri olmakla beraber kraliçenin soytarısının devamı niteliğindedir. en az diğer kitaplar kadar ses getirecek gibi görünüyor.

tüm seri için

(bkz: boleyn kızı)
(bkz: kraliçenin soytarısı)
(bkz: bakirenin aşığı)
(bkz: mahkum prenses)
(bkz: boleyn mirası)
(bkz: öteki kraliçe)

edit: başka bir kitabı daha çıkmıştır ve yukarıdaki listeye eklenmiştir. takipçilerine duyurulur.

daha kraliçenin soytarısını okumayan bünyeyi heyecanlandıran kitaptır. ingiltere kraliyet tarihinin en önemli kraliçelerinden biri olarak kabul edilen i. elizabeth'i konu almaktadır.

ilk başta "ee bu sefer anlatıcı kim" diye sorduran kitap. diğer ikisi gibi oldukça kalındır ve yine aynı şekilde okunması kolaydır.

--spoiler--
ikinci kitaptaki entrika delisi elizabeth'ten eser yok. mary boleyn'in kraldan olan kızı catherine bu kitapta yeniden karşımıza çıkıyor.
--spoiler--

phillippa gregory teyzemizin serinin son kitabı gibi görünen kitabı. ayrıca kapaktaki meme olgusu bu kitapta da devam ettirilmektedir.

--spoiler--

Boleyn Kızı ve Kraliçenin Soytarısı romanının yazarından, Kraliçe Elizabeth döneminin ilk yıllarını ve o tehlikeli günleri anlatan, nefes kesici bir roman. ingiltere'nin yeni kraliçesi olmuş Elizabeth'i bekleyen iki büyük tehlike vardı: Fransızlar'ın, iskoçya'yı istila edip iskoçya Kraliçesi Mary'yi tahta geçirme tehdidi ve Elizabeth'in, vatan hainliğinden hüküm giyip zindanda kalmış Robert Dudley'ye olan tutkulu aşkı. Ancak Dudley zaten evliydi ve kendini ona adamış karısı Amy, Robert'tan asla umudunu kesmeyecekti, özellikle de görevine yeni atanmış Protestan bir kraliçe için. Sevgili kocasından ayrılıp onu özgür bırakmamakta kararlıydı ancak kocasının gözdesi olmayı da başaramıyor, kocasını sarayın zevk ve sefasından uzak tutamıyordu. Bu evliliğe karşı olan başkaları da vardı ancak onlar da farklı sebepten karşı çıkıyorlardı Elizabeth'e. Kraliçenin en bilge danışmanı William Cecil, Elizabeth'in siyasi ilişkiler adına faydalı bir adayla evlenmesi gerektiğini biliyordu; amcası Dudley'den nefret ediyordu ve Elizabeth'le evlenmesi için önce ölüsünü çiğnemesi gerek diye yeminler ediyordu. Âşıklar üçgeninin arkasındaysa başka nifaklar yaşanıyordu: Protestanlar, papazlar, suikastçılar, diplomatlar ve para peşindekiler. Elizabeth iflasın eşiğindeki ülkesinin başına geçer geçmez, ülkeyi bir de asla kazanılma ümidi olmayan bir savaşa sürükleyince ingiliz parasının değeri de iyice yok oluyordu.
Ancak bu arada birisi gizli bir eylemin peşine düşecekti ve işte o andan itibaren Elizabeth, Dudley ve yeni yükselen imparatorluk için hiçbir şey planlandığı gibi olmayacaktı.
Tarihi gerçekleri çağımızda devam eden söylentilerle birleştirip karıştıran Philippa Gregory, Tudor günlerini anlatan karanlık ve gerilim dolu bir roman ortaya çıkarıyor ve büyük kraliçe I. Elizabeth'i daha önce hiç kimsenin göstermediği bir şekilde resmediyor. Tutkulu, korku dolu ve duygusal ihtiyaçları bitmeyen bu kraliçeyi hiçbir şey durduramıyor..

--spoiler--

kraliçenin soytarısında yaşadığım hayal kırıklığını giderecek gibi görünen kitap.

elizabeth ve robert dudley'in aşkını anlatan, içinde aşk, entrika ve ne aranıyorsa bulunduran kitap. kitabın 100.sayfasından sonra başlığın ne anlama geldiğini anca anlayabiliyorsunuz.kitabın önünde ve arkasında olan"aşk mı taht mı" sorusunu ise kitabın bitmesine son 20 sayfa kala öğreniyorsunuz.en son bulunan yazarın son sözleri bölümünde de tümüyle şoka uğruyorsunuz.

Boleyn Kızı kitabındaki şokumu tekrar yaşayacağıma inanarak okudğum kitap.

serinin ilk iki kitabı ( boleyn kızı ve kraliçenin soytarısı) kadar akıcı olmasa da konusu itibariyle gayet dikkat çekici ama yine de okurken sıkıntıdan patladığım kitap.

sınıfta arkadaşımdan ödünç alıp okuduğum kitaptır ancak arkadaşım kitabı bana verirken ''bana bak o kitabın başına birşey gelirse parasını alırım tamam mı! ben ona 25 lira verdim!'' şeklinde bir tehditde bulunurken herkes onun gerizekalı olduğunu düşünmüştü.

robert dudley karakteri çok iyi betimlenmiştir ve kitabın en ilgi çekici karakteridir.

beyaz giyer kış günü ...

serbest çağrışım ... (bkz: zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü)