bugün

Tefsir oku demesinin sebebi şu: Kuran'da ayetler bazen toplumsal olaylar sonucu inmiştir, bazen genel geçer kurallar için inmiştir, bazen soru sorulmuş bu sorulara cevap olarak inmiştir. Şimdi bunların ne zaman nerede hangi ayetten önce hangi ayetten sonra, hangi ayetin hangi ayetle ve yaşanmış olayla ilgili olduğunu bilmezsen bunu yanlış yorumlayabilirsin.

Gerçi kişinin art niyeti olmadıktan sonra bunları araştırıp mantıklı yorumunu bulur ama kişinin niyeti yavşaklık olunca direk anlamak istediği gibi anlıyor.
--spoiler--
meal değil tefsir oku yoksa daha çok kafan karışır.
--spoiler--

Yani diyorsunuz ki, allah ne demek istediğini anlatmaktan aciz, onun ne demek istediğini sana bir kulu anlatsın.

O anlatacak olanın benden daha doğru anladığının garantisi nerede, böyle bir ek anlatım gerekseydi allah bunu kendi yapardı gibi detaylara girmiyorum bile.

Allah size akıl fikir versin.
meal değil tefsir oku yoksa daha çok kafan karışır. örnek olarak hz.yunusun yunus balığı tarafından yutulduğu saçma sapan gelicektir sana o yüzden tefsirle gitmende fayda var daha net anlarsın.
Kendince islam'ı savunmaya çalışanların komikliği ..

Neymiş efendim, o dönemde varmış, islam köleliği teşvik etmemişmiş...

Çok afadersinizde, yaprak etmemiş!

Ahzab 50 de adı geçen, kendine helal kılınmış cariyeler köle değil miydi? Madem köleliği onaylamıyor sevgi pıtırcığı dininiz, o zaman neden helal sayıyor?

Bir örnek az geldiyse, bakara 221 dende bahsedelim isterseniz.

Hep diyorum. Dinlerin, özelliklede islamın en büyük kozu kitabın kapağını açmadan ölümüne dini savunan tipler.
islam geldiğinde yeryüzünde kölelik zaten vardı. Babilde sümerlerde Eski mısırda eski yunanda eski romada da vardı. Bugün de var. Yok mu? Asgari ücret ne? Kapitalizm ne? Avm ler süpermarketler kredi kartları faiz bankalar döviz altın borsa küresel sermaye sanayileşme uluslararası şirketler liberalizm global ekonomi ne bunlar? Hepsi kölelik sistemi değil mi? Ha pardon bunlar medeniyetti sahi ya bak unutmuşum. Ne yani işine gelince demokrasi işine gelmeyince kraliyet, buckingham sarayı, ingiltere kraliçesi elizabeth. Olur..
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında kısas size gerekli kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ancak her kime, kardeşi tarafından bir şey bağışlanırsa artık ona hakkaniyetle uymalı ve diyeti ona güzellikle ödemelidir. Bu, rabbinizden bir hafifletme, bir rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa ona elem verici bir azap vardır..

zamanın koşullarına göre doğru ölebilir caydırıcılık için. köleliğe takılmış herkes. bende köleyim suan. para alıyorum karsılığında ama bu benim köle olduğumu değiştirmiyor
dinciler ;

islamda kölelik vardır.

inançsızlar (ateist, deist ) ;

islamda kölelik vardır.

Tatlı su müslümanları ;

Hayır öyle demek istemiyor.
bir çok meali olan ayettir. arapça meali, türkçe meali, diyanet işleri meali, ali bulaç meali, ingilizce(yusuf ali) meali diye uzayıp gider. aslında bütün meallerde anlatılmak istenen aynıdır. hangisini okursanız çıkaracağınız anlamda bir farklılık olmayacak olan ayettir.
"islam da her sey apacik belirtilmistir." diyen kitle nerede cok merak ettim. cevabi da merak ettim ondan.
inanmak için kanıt olarak bir dünya şey varken gelip burda açıklama bekliyorsun.

yaz google a çıksın amk.
(bkz: bu başlığı açan yazar kör oldu)
(bkz: durumumuz yoktu kardeş okuyamadık)
(bkz: hocam bu gerçek hayatta ne işimize yarayacak)
insanları üçe ayırması dikkat çekicidir.
Kadın, erkek, köle.
Evrensellik bu olsa gerek.
yav sen bir şeye inanmak için niye bizden kanıt bekliyorsun içinde inanmak varsa inanır yoksa inanmazsın zaten.biz sana ne diyelim?
abi hiç kimse mi bişey demiyor :D
edit: ulan niye eksiliyon kafama takılan bir soru var adam eksi veriyor. amacım dini karalamak değil kafam karışık kaç gündür.
ulan bende müslümanım. neyi eksiliyonuz amuğa goyim :D
bakara suresi 178. ayetin farklı mealleri.

-->>>>edit2: hepsini okumanıza gerek yok zaten kaynak olarak bu kadar fazla gösterdim. hepsi aynı şeyi söylüyor birini okusanda olur. ki elmalılı hamdi reis le diyanet işleri vakfı en çok tutulandır türkiyede.

abdulbaki gölpınarlı meali;
"ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas farz edilmiştir: hüre karşılık hür, kula karşılık kul, kadına karşılık kadın. fakat öldüren, kardeşinden azıcık bir affa nail olursa o zaman kısas kalkar; öldürülenin velisinin, akla ve örfe uygun olarak iyiliğe uyması, öldürenin de, öldürdüğü kişinin velisine güzellikle bir şey vermesi kalır. bu, rabbinizden hükmü hafifletmedir, rahmettir. bundan sonra da gene zulme kalkan ve aşırı giden olursa artık ona elemli bir azap var."

ali bulaç meali;
"ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (maktulün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktulün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. bu, rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. artık kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azab vardır."

abdullah parlıyan meali;
"siz ey iman edenler! öldürme olaylarında adil karşılık olan kısas, size farz kılındı. hüre karşı hür, köle için köle, kadın için kadın öldürülür. bununla beraber kim öldürülenin kardeşi veya velileri tarafından affedilirse, o zaman affedenin dinin öngördüğü diyeti istemesi, affedilenin de onu güzelce ödemesi gerekir. bu rabbinizin cezayı bir hafifletmesi ve acımasıdır. buna rağmen bir kimse bilerek ve isteyerek hak ve adalet sınırlarını aşarsa pek acıklı bir azap vardır."

ahmet varol meali;
"ey iman edenler! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın. her kime kardeşi tarafından bir bağışlamada bulunulursa bu zaman iyiliğe uyulmalı ve gerekli olan şey ona güzellikle verilmelidir. bu, rabbiniz tarafından size bir hafifletme ve rahmettir. artık bundan sonra kim taşkınlık ederse ona acıklı bir azap vardır."

ahmet tekin meali;
"ey imân edenler, cinayetlerde, öldürülenlere karşılık katillere kısas uygulanması, size yazılı bir kanun haline getirildi, farz kılındı. hür bir maktûle karşı, hür bir kimseye, maktul bir köleye karşı bir köleye, maktul bir kadına karşı bir kadına kısas uygulanır, ölüm cezası verilir.
ancak, maktûlün velisi, kardeşi tarafından kısas cezasından, vazgeçilen; ödeyeceği diyetin de bir kısmı bağışlanan kimseye, kur'ân'ın ve sünnetin hükümlerine islami kurallarla örtüşen örfe, hakkaniyete uyularak, diyetin tahsilinde kolaylık gösterilmeli, sıkıştırılmamalı, katil de maktûlün tarafına süründürmeden, eksiltmeden diyeti güzellikle ödemelidir.
bunlar, sizden öncekilere konan kurallara göre, rabbinizin cezaları hafifletmesi ve rahmetinin, merhametinin tecellisidir. kim bundan sonra, bu hüküm ve emirlere uymayarak haddi aşarsa, onun için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır."

ali fikri yavuz meali;
"ey iman edenler! (kasden) öldürülmüşler için size kısas (misilleme yapmak) farz kılındı: hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas olunur. (ölen müslüman olduğu halde, öldüren hür, köle ve kadın, her kimse kısas olunur, yani öldürdüğüne karşılık öldürülür.) öldürülmüş olanın kardeşinden (verese ve velisinden) katilin lehine olarak bir şey bağışlansa da kısas düşürülse, ölünün velisi, hakkından ziyade olmıyarak, örfe göre diyet almalıdır; katil de maktulün velisine, icap eden diyeti güzel bir şekilde ödemelidir. işte böyle afvederek diyet almak, rabbiniz tarafından size bir hafiflik ve merhamettir. kim bu bağışlama ve diyet alıştan sonra, katil ile veya katilin akrabasıyla düşmanlık yaparak tecavüzde bulunursa, onun için âhirette çok acıklı bir azab vardır."

diyanet işleri meali (eski);
"ey inananlar! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. bu, rabbiniz'den bir hafifletme ve rahmettir. bundan sonra tecavüzde bulunana elem verici azab vardır."

diyanet işleri meali (yeni);
"ey iman edenler! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır."

diyanet vakfı meali;
"ey iman edenler! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. bu söylenenler, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır."

edip yüksel meali;
"inananlar! öldürmede size eşitlik farz kılındı. hürre karşı hür, köleye köle, kadına kadın... ama kim maktulun hısımları tarafından bağışlanırsa, o zaman uygun olanı yapması ve diyeti güzelce ödemesi gerekir. bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. bundan sonra kim sınırı aşarsa onun için acı bir azap var."

elmalılı hamdi yazır meali;
"ey iman edenler! öldürmede kısas size farz kılındı. hüre hür, köleye köle, kadına kadın. ama her kim, ölenin kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uyması, ona diyeti güzellikle ödemesi gerekir. bu, rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. her kim bunun arkasından yine saldırırsa, artık ona acı veren bir azab vardır."

elmalılı meali (orjinal);
"ey o bütün iman edenler! maktuller hakkında üzerinize kısas yazıldı: hürre hür, köleye köle, dişiye dişi, bunun üzerine her kim kardeşinden cüz'î bir afve mazhar olursa o vakit vazife birinin o marufu takib etmesi birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir bu, rabbınızdan bir tahfif ve bir rahmettir, her kim bunun arkasından yine tecavüz ederse artık ona elîm bir azab vardır."

hasan basri çantay meali;
"ey iman edenler, maktuller hakkında size kısas (misilleme) yazıldı (farzedildi). hür, hür ile, köle, köle ile, dişi, dişi ile (kısas olunur). fakat kimin (hangi kaatilin) lehinde maktulün kardeşi (velîsi) tarafından cüz'î birşey afvolunursa (hemen kısas düşer). artık örfe uymak (şer'in ve aklın iyi gördüğünü yapmak, borcu) ona (maktulün velîsine) güzellikle ödemek (lâzımdır). bu, rabbinizden bir hafifletme ve esirgemedir. o halde kim bu (afivden ve edadan) sonra (kaatile veya taraflarına muhaasame ve) tecâvüzde bulunursa onun için pek acıklı bir azab vardır."

hayrat neşriyat meali;
"ey iman edenler! öldürülenler hakkında üzerinize kısas farz kılındı!(2) hür olana hür, köleye köle, kadına kadın (kısas edilir, öldürülür)! fakat (öldüren) o kimse lehinde, kardeşi tarafından (cüz'i) bir şey affedilirse, o takdirde (affedene düşen,) örfe tâbi' olmak(diyetini aşırıya kaçmadan almak)tır ve (öldürene düşen de, diyeti) ona güzellikle ödemektir. bu, rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. buna rağmen kim bundan sonra haddi aşarsa, artık ona (pek) acıklı bir azab vardır!"

kadri çelik meali;
"ey iman edenler! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: hüre hür, köleye köle, dişiye dişi. o halde eğer birisi (dini) kardeşi tarafından bağışlanırsa (ve kısas hükmü diyete dönüşürse) iyiliğe uymalıdır (diyet hususunda karşı tarafın maddi durumunu göz önünde bulundurmalıdır) ve (katil de öldürülenin velisine diyeti) iyilikle ödemelidir. bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. her kim bundan sonra haddi aşarsa elem verici azap onun içindir."

ömer nasuhi bilmen meali;
"ey mü'minler! maktuller hakkında sizin üzerinize kısas farz olmuştur. hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas edilir. fakat hangi bir katil için kardeşi tarafından bir şey affedilirse ma'ruf olan emre ittiba etmeli ve ona da (diyeti) güzellikle edada bulunmalıdır. bu rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmetir. artık bundan sonra tecavüzde bulunursa onun için elîm bir azap vardır."

muhammed esed meali;
"siz ey imana ermiş olanar! öldürme [olayların]da adil karşılık (kısas) size farz kılındı: hür için hür, köle için köle ve kadın için kadın. 147 ve eğer kardeşi tarafından suçlu kimse[nin suçunun bir bölümü] bağışlanmışsa, 148 bu [bağış] uygun şekilde tatbik edilmeli ve kardeşine tazminatı güzellikle ödenmelidir. 149 bu, rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. buna rağmen 150 hak ve adalet sınırlarını bilerek ve isteyerek ihlal eden için şiddetli bir azap vardır:"

suat yıldırım meali;
"ey iman edenler! öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur. ama kim, maktûlün velisi tarafından affedilirse kısas düşer. bundan sonra, diyeti ona güzel bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir. bu esneklik rabbiniz tarafından bir kolaylık ve lütuftur. artık kim bundan sonra karşıdakinin hakkına tecavüz ederse, ona son derece acı bir azap vardır. {km, levililer 24,19-21; i samuel 15,33; matta 5,38-39}"

süleyman ateş meali;
"ey inananlar, öldürmelerde kısas size farz kılındı. (katilin de öldürülmesi gerekir). hüre hür, köleye köle, kadına kadın. kardeşi tarafından kısmen affedilen kimse, örfe uyup o(affeden kardeşi)ne güzelce (diyeti) ödemelidir! bu, rabbiniz tarafından bir hafifletme ve acımadır. kim bundan sonra da saldırıya kalkarsa artık onun için acı bir azab vardır."

şaban piriş meali;
"-ey iman edenler! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. hür olan ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas olunur. öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, artık örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. bu, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. bundan sonra da tecavüzde bulunana elem verici azap vardır."

ümit şimşek meali;
"ey iman edenler! cinayetlerde size kısas farz kılındı. hür olan, öldürdüğü hür kimse yerine; köle, öldürdüğü köle yerine; kadın, öldürdüğü kadın yerine kısas olunur.(81) kim kardeşi tarafından bir affa uğrarsa,(82) akla ve örfe uygun bir şekilde, diyetini güzellikle ödesin. bu, rabbinizden size bir indirim ve bir rahmettir. bundan sonra kim haddi aşarsa,(83) pek acı bir azabı hak etmiş olur."

yaşar nuri öztürk meali;
"ey iman edenler! öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. işte bu, rabbinizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır."

----arkadaşlar kesinlikle herhangi bir şeyi kötülemeye çalıştığım yok ama bu sure aklımı karıştırdı. şimdi benim eşimi öldürseler. öldüren kişin eşini mi öldüreceğim ben. mantıklı olan öldüren adamı öldürmek değil midir? sonuçta kadınn bir suçu yok. veya başka biri içinde geçerli. gün geçtikçe çelişkileri görüyor ve deistliğe doğru kayıyorum. bunların bir açıklamasını yapabilir misiniz?

edit: pardon yanlış mealler. şimdi düzelttim

EDiT2: hepsini okumanıza gerek yok zaten kaynak olarak bu kadar fazla gösterdim. hepsi aynı şeyi söylüyor birini okusanda olur. ki elmalılı hamdi reis le diyanet işleri vakfı en çok tutulandır türkiyede.