bugün

Yemeğin makyajıdır baharat. Son ütücü gibi bişey. Yemekte son nokta. Azı da fazlası da yemeği mafedebilir. Marifetli ellerde tam ölçüsü ve yerinde kullanımıyla yemeği efsane lezzetlere kavuşturur.
usta ellerde sıradan, basit, sade bir yemeği, aroma niteliğinde korkunç derece güzel hale getirebilir.
Çeşitli bitkilerin çiçek, yaprak, tohum, kök ve gövdelerinden elde edilen aromatik tatlardır.
Yemeğin olmazsa olmazı.
Soğan, salça kavurup, su eklemeyle yemek olmuyor efenim, tuzu, biberi, efenime söyleyeyim nanesi, kekiği nerde?
Meselâ sütlacın tarçını nerde?
Köftenin kimyonu nerde?

Baharatsız yemek olmaz, olursa nefaseti olmaz!
Kesin bilgi!
Hayata lezzet katar.
evvel zaman içinde kalbur zaman içinde henüz buzdolapları peydah olmamışken, yiyeceklerin uzun süre saklanabilmesi için gerekli olan türlü türlü bitki kurularıdır.

adam pazardan 1 kilo et almış. yiyemeden bozulacak, basmış baharatı olmuş sana 6 ay dayanabilen mis gibi kangal sucuk.
Dünyada ticareti en çok yapılan ürün.
ilki ise çay.
#leman sam-gül güzeli

gereğinden çok fazla kullanıldığında yemeğin tadını bastıran fakat mutlaka kullanılması gerekendir. baharatın asıl amacı da zaten yemeğin tadını güzelleştirmesi, lezzetine lezzet katması, kullanılan ana malzemeyi daha da ortaya çıkarmasıdır.
en baharatlı yemeklerde bile belli bir dozajı aşıldığında bayar.
tuz yani en basitinden. sıfıra indirildiğinde yavan olan bir çorbanın tadı yine çok fazla kullanıldığında da yavan olacaktır. önemli olan ayarını* tutturabilmektir.
aşkın olmazsa olmazıdır.
Bugün, birkaç çuval tarçın veya karabiber ele geçirmek için insanların birbiriyle çarpışacağını, canını tehlikeye atacağını düşünemiyoruz bile. Oysa, yüzyıllar boyu, baharat, son derece az bulunduğundan, batı ülkelerinde, gümüş veya altın kadar değerliydi. Zaten birçok büyük gemici, baharat aramağa çıktıkları zaman, yeni yeni topraklar bulmuş ve buralarda sömürgeler kurmuşlardı. Bu-nun ‘Avrupa ulusları arasında yarattığı rekabet, bazen kanlı savaşlara bile yol açmıştır. Şu halde baharatın, üretimin sanayileştirildiği ve taşıma kolaylıklarının sağlandığı XIX. yy.a kadar tarihte önemli bir yeri olduğunu rahatça söyleyebiliriz.

Kaynak: http://www.yeniansikloped...om/baharat/#ixzz2ORHvAQDC
yemeklerin lezzetine lezzet katar ama dozu kaçırılırsa yemeğin asıl tadını öne çıkarmaz, onun önüne geçer, dikkatli olmak lazım.
tehlikeli bir şey, uyuşturucu maddelerden farkı yok, tat körlüğü yaratıyor, yüksek oktavlı her şey gibi!
(bkz: arabesk fantaazi)*
yemeklerin olmazsa olmazı.
ortacag'da gelisen baharat ticareti hasebiyle, kapitalizmin ilk temel ticaret maddesi olarak kabul edilen bitkiler butunu.
yemek yapmayı sanata çeviren, yeşillikler arasından çeşit çeşit toplanıp belirli düzeylerde kurutulduktan sonra yemeklere ilave edilen koku ve lezzet oluşturucu bitkilerdir.
arapça da kokulu bitkiler anlamına gelen sözcük; baharatlar denmesi türkçe mizde mizahi bir hatadır.
içine katıldığı yemeğin çehresini ve tadını tamamen değiştirebilen hoş kokulu bitki parçaları.
kötü elişçiliği ile pişirilmiş yemeğin kötü tadını kamufle etmekte başarılı kuru bitki kırıntılarıdır.
Yemeği yemek yapan eklentilerdir.

görsel
yiyecek içeceklere lezzet katan aromatik maddeler. azı karar, fazlası zarardır. fazla baharat vücutta su tutulmasına neden olabilir. fazla tüketilmesi; terde, tende bariz bir koku kalmasına neden olmaktadır.
kesinlikle yemeğin ruhudur. en basit anlamda tuzdur. aslında tuz işin kolayına kaçmatır daima, kolay bir çalımdır damaklara. onca baharat varken, tadalım, yiyelim, içelim.

(bkz: fell the taste)
(bkz: çemenotu)

(bkz: cevz-i bevva)
(bkz: karabiber)

(bkz: beyaz toz biber)

(bkz: biberiye)
(bkz: spice girls)
köfteye bolca konulan maddelerin genel adıdır.