bugün

Bugün kayseri beşiktaş maçını izleyince hatırladık ve epey güldük babamla.
Sanırım 2 sene önceydi, maç özeti izliyoruz spiker bi ses var diyip duruyor arka arkaya allah allah ne sesi var ya diyoruz acaba sesini mi kıstılar diye düşünüyoruz sonra anlıyoruz ki adamın adı biseswarmış.
Bu da böyle bir anımdı sözlük.*
abim telefonuna adamı peder hoze diye kaydetmişti. elemanın gördüğü andaki ifadesi çok komikti.
baba naber.
+ne kadar lazım.
bundan nereden bakarsanız bi 7-8 yıl kadar önce, bir yaz vakti ailecek yazlıktayız. o zamanlar babamın en sevdiği çocuğu olan tofaş marka doğanımızı alıp arkadaşlarla oranın üst taraflarında bir tepeye içmeye gidiyoruz. birkaç kişi daha katılıyor bize sonradan, kalabalığız, içip eğleniyoruz. neyse saat tam sabahın dört buçuğunda araba birden yanmaya başlıyor alttan. muhtemelen kuru otlara atılan bir sigara yüzünden. hep birlikte güç bela söndürüyoruz arabayı. motordaki kablolar yanmış, kaporta falan kararmış. saat 6'ya doğru eve dönüyorum. ne işi varsa o saatte babam avluda karşılıyor beni. dikilmiş bahçenin ortasına, eller arkada bağlı, üstünde atleti, altında çizgili pijamasıyla, benim yüzüm falan is içinde, üst baş rezil, kollarımda ufak yanıklar var ama o hiç bakmıyor bile yüzüme.

"baba" diyorum. bi yalanlar falan kıvırıcam ama fırsat vermeden "sus, içeri git" diyor gözlerini arabadan hiç ayırmadan. içeri giderken anneme sokuluyorum, "ne işi var ya bunun bu saatte ayakta" diye soruyorum, "ne bileyim oğlum, sabahın dört buçuğunda kalktı, içim yanıyor hanım dedi, bir daha da uyumadı, dikildi orada" diyor.

ulan diyorum aşka bak. adam telepatik bir bağ kurmuş arabayla, saniyesinde hissetmiş. orada yanan başkası olsaydı bu kadar umurunda olmazdı adamın yeminle, devam ederdi horul horul uykusuna ama arabanın lastiği bile inse, "nefesim kesiliyor hanım" diye kalkardı sabah dörtte.
14 yaşlarımda evde gündüz uykusuna yatmıştım. babam " kalk lan kalk arabayı deviriyon " diyerek uyandırdı. o zamanlar çok utandım ama şimdi gülüyorum o olaya .