bugün

minicik ellerimizi tutan babacığımızla anılarımıza ait kokulardır.

çerçeveler, kırmızı arabalar, silahlar, cher-believe, ricky martin, bahçede yetişen çilekler, akşam vakti oynanan kartopu savaşları, dünyanın en huzurlu yerinde babanızın yanında uyuduğunuz sonra onun kollarında kendi yatağınıza transfer edildiğiniz geceler...

hepsi sana olan güvenimi yitirmeden önceydi babacığım...
ikimizde temizken...
hastane penceresinden el sallayan hastane boneli baba, onu son görüşüm. en canlı anım bu sanırım..
Pazar sabahları kahvaltılık almaya süthaneye gitmek. Diğer günler sabah erkenden işe gittiği için o günü beraber yaşamak.
benimkisi bisiklet. dört tekerlekli bisiklet. baba sürmeyi öğretir, siz öğrencikçe, büyüdükçe yanlardaki tekerlekleri çıkarır.
fotoğraflar, vay be babam beni seviyormuş bir zamanlar dersiniz.
Efes kutuları, beyaz atlet, boyası dökülmüş solgun duvarlar, sigara.
her ayın 15i bakkala gitmek, bıyıklı amcalar, çocuğunun elinden tutan babalar.
klasik akşam yürüyüşleridir.

akşam yürüyüşlerinde, iki ayağımı kafasının iki yanından sarkıtarak, beni omzunda gezdirmesidir.

"baba ya çok yüksek, korkuyorum" diye mızladığım zaman, "korkma babacım. ben seni sıkıca tutuyorum." diyerek güven duygusunun ne demek olduğunu o zamandan öğretmesidir.
gitar. gözlük. kıvırcık saç.

benim babam her zaman farklıydı...
sabah uyanınca baş ucumda gördüğüm bir sürü bozuk para. çok değerli olan ve hatırlanan tek hatıra.
çocukluğumda hiç anne babama dair bir hikayem olmadı. onları hatırlatan tek şey, evimizde allah'ın emri gibi kabul edilen akşam yemekleridir. zorla geberene kadar yedirilirdik.

hatta babamla, abimin bebekken çekilen stüdyo fotoğrafları ile ilgili konuşurken, neden hiç resmim olmadığını sordum. cevap vermedi.

sonra koskoca dededen kalma sandık var evde, ağzına dek fotoğraf dolu. döktüm önüne. bunların içinde 5 tane fotoğrafım çıkarsa özür dileyeceğim sizden dedim.

tek tek bakıldı hepsini. 2 tane fotoğrafım çekilmiş. biri amcamın kucağında, diğeri babaannemin.

bir de babam abimle bir fotoğraf çekinirken, çıkmış bir yarım. babam fotoğrafta çıkmayayım diye, beni ayağıyla iterken.

bu da böyle bir anımdı. boktan hayatımdan.
güncel Önemli Başlıklar