bugün

babasını falakaya yatırmış olan kişinin hikayesidir.

babanı neden falakaya yatırdın sorusunu soran polislere aşağıdaki hikayeyi anlatmıştır.

ifade:

henüz ilkokul dördüncü sınıfa gitmekteydim. bir sabah babam beni bakkala ekmek almaya
gönderdi. ekmeği aldım geldim ve paranın üstunü babama verdim. çok geçmeden babam
paranın üstünü eksik getirmişsin düşürdün mü ne aldın diyerek bana yumruk attı ve bir dişim kırıldı.
oysa parayı ben almamıştım. bakkal eksik vermiş olmalıydı.

o sinirle dişim kırılınca babama ben büyüyünce allah üstüne yeminler olsun bunun hesabını senden
soracağım dedim.

aradan tam 16 yıl geçtikten sonra 26 yaşımda allahın üzerine ettiğim yemini hatırladım ve hemen iki arkadaşımı
alarak babamı ahırda falakaya yatırarak bir dişini kırdım..

ben müslümanım. nahl suresi 91. ayete göre allah üzerine ettiğim yemini yerine getirdim.
babasını falakaya yatıran adamın sonu ismiyle stv dizisi olabilir.
bir dişi kırık, kafadan da bir tahtası eksik adamdır.
kaynağı future olan bir hikayedir.
her ne kadar dinsiz olsam da, bir ayete dayandırılarak böyle bir eylemin vuku bulması kabul edilemez. kaldı ki, bu yemin henüz mümeyyiz olmadan edilmiş. kuran da reşit olmayanların günahları olmadığını söyleyen bir ayet mutlaka vardır.
kaldı ki, anne baba ya ilişkin kuran da şu ayetleri verebiliriz;

--spoiler--
Nisa Suresi/ 36:
Allah'a ibadet edin ve o'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.

isra Suresi/23:
Rabbin sadece Kendisine ibadet etmenize ve anne-babanıza, Allah’ın sizi görmekte olduğu bilinci içinde mümkün olan en iyi şekilde davranmanıza hükmetti.
Eğer onlardan biri veya her ikisi yaşlanmış olarak yanınızda bulunuyorsa sakın varlıklarından veya onlara hizmetten bıkkınlıkla kendilerine ‘Öf!’ diyecek ölçüde bile kötü söz söyleme!
Onları azarlama ve daima onlara karşı tatlı dilli ve gönül alıcı ol!
--spoiler--

böyle ucuz ve çelişkili yollardan gereksiz eleştirilere lüzum yok.
ilgili sureye göre gerekeni yapıp sözünü tutmuş bir adamdır.

Yalnız falaka fazla olmuş. Aile içi şiddet mağduru olan adam öcünü almıştır.

Ayrıca ilgili ayete göre Allah uzerine edilen yemınler her ne suretle olsun yerine getirilir.

Yerine getırılemeyecek hiç bir şey için Allahın uzerine yemin edilmez.

Doğrusu falakaci çocuk haklıdır.
(bkz: tehlikenin farkında mısınız)
(bkz: şeriat)
(bkz: bilinçaltı)
Simdi hikaye söz konusu süreler ile uyuşuyor olabilir.

Ama adam tek başına yemin etmiş.
Diğer iki arkadaşını olaya veya yeminine dahil etmesi yanlış.

Çünkü babası tek başına kırmış dişini adamın, adam da tek başına kırmaliydi.
mantık hatası olan hikaye.

devlet bahçeli ile yaşadığımız şu ülkede kimse dememiş ki ağa dördüncü sınıfa giden bir çocuk 16 yıl sonra nasıl 30 yaşında olur amk?

10+16=26

mhp'nin kuruluş yıl dönümü kutlu olsun.
Benim evladım olsa elini öperdim bu çocuğun. Çünkü verdiği sözü yıllar sonra da olsa yerine getiren bir evlat yetiştirmiş olmanın sevinci içerisine girerdim.
Adama bak hele 4. Sınıfta 14 yaşında mış.
sözlük kişilerine baya ciddi ciddi kafa patlatilip hakli haksiz tespiti yaptirtan şerefsizlik.
not: illaki ayet hadis bilimsel argüman vs. ise buyurun
2) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, annenize ve babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf! bile deme! Onları azarlama! ikisine de güzel söz söyle! Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de Sen onlara (öyle) rahmet et (diyerek dua et!)”

isra 23, 24

ve ayrıca tutulmayan yemin keffaret ile ödeyebilir.

“Bir kimse bir şey için yemin eder, sonra da ondan hayırlısını görürse yeminini bozsun ve kefâret versin” (Müslim, “Eymân”, 15-16) buyurulmuştur.