bugün

üzerine tezler, kitaplar yazılan bi konu üç beş kelimeyle sikip atılıyor ya, ona üzülüyorum ben.

araştırılması, üzerinde düşünülmesi gereken bir sempati.
bir bezeri için (bkz: muhafazakarların islami terör sevgisi)
zihnini tek bir yöne yönlendiren kimselerin, çok desteklemeseler dahi örnek teşkil etmek için yapmak zorunda hissettikleri bir şey var hissine kapılmaları sonucu bu kimselerin de göstermelik olarak icra ettikleri sempatidir.
normal olduğu kadar anormal bir durumdur ama haddizatında yine normaldir.
zira pkk, militar sol örgüttür, idealleri her ne kadar artık yozlaşsa bile, devrimdir. marksist anlamda devrim yani. sempati burdan kaynaklanıyor olabilir. zira 60-70'lerdeki türk solu da devrimi aynı şekilde yapmayı istemişti. yani bir bakıma istekler örtüşüyor. ama unutulmamalıdır ki (anormal saydığım kısım), pkk her ne kadar sol söylemlerle sahnede yerini alsa da, ister-istemez milliyetçi-faşizan bir kürt hareketi olmaktan da kendini alamıyor. çünki himmetleri sadece kendi milletleridir, ve de kendilerini felaha erdirdikleri zaman sikerim kardeş halkları da, halkların kardeşliğini de demesi hiç te ihtimal verilmeyenlerden değil. zaten oldum olası, millyet vurgusunu ön planda tutan bir sol örgütten hayır gelmez diye düşünüyorum.
haddizatında normal olan şey şudur ki, zaten türkiyede de enternasyonalist bir sol ideoloji hiç bir zaman olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. zira en ateşli devrimciler bile, hala mustafa kemal en büyük devrimci, türk öyle, türk böyle demekten kendilerini alamıyorlar; ki çok acınılası durumdur. tencere dibi kara seninki benden kara hesabı ikisi de aynı boku çiğniyor bize de böyle boşuna klavyeye parmak atmak kalıyor.
gezi parkı direnişinde bir kez daha görülmüştür.
boyle birsey de olabilir. (bkz: asiri sagci kesimin tayyibe vurdurma istegi)
birde bunların içinde atatürkçü geçinenler vardır ki hiç sormayın. atatürkçüyüm diyor pkklılara sempati duyuyor, hak veriyor, onlarla aynı meydanda yürüyor mu çileden çıkıyorum işte bak.
türk siyasetinin merkezi kemalizm'dir. kemalizm'e karşı olanlar ise çevrededir. çevrede yer alan aşırı sol örgütler, özellikle örgütlenemeyenler ile yandaş bulamayanlar, var olmak adına pkk'ya kuyruk olurlar.* ortak noktaları kapitalist ulus-devlete düşmanlıktır. (unutulmamalıdır ki sosyalistler anapara düzenine karşı oldukları kadar anapara düzenini benimseyen devletlere de karşıdırlar.) bu durum onların yozlaşmalarına, kendileriyle çelişmelerine neden oluyor. çünkü; pkk, kürtler üzerinde temellenen bir harekettir, pkk'nın diğer halklarla bir ilgisi yoktur. (aslında kürtleri de savunmuyor da neyse...) oysa aşırı sol enternasyoneldir. buna ek olarak; pkk, proleteryanın en büyük düşmanlarından amerika birleşik devletleri ile işbirliği içinde. yani kuzey ırak petrollerinin amerika adına bekçiliğini yapıyor. (kimse "barzani" demesin, aynı bokun pembesi). bu, pkk'nın diğer halklarla ve sosyalizmle bir ilgisinin olmadığının kanıtıdır. sosyalist söylemleri solcuları yanına çekmek için kullanıyor. bizim solcularımız bu gerçekleri görmeyip küçük bazda pkk terörüne, büyük bazda kapitalist amerika'ya kuyruk oluyorlar. amerikan silahlarıyla devrim yapılamayacağını anlamıyorlar herhalde. bu yüzden, türkiye'de sol, hiçbir zaman tam anlamıyla destek bulamayacaktır.

*bir çevre kesimi olan muhafazakarlar da "çözüm süreci" denen ihanetle pkk ile masaya oturmuştur.

düzeltme: yanlış anlaşılmalara engel olmak adına ikinci tümcenin başına "çevrede yer alan" söz öbeği eklenmiştir.
sebep olarak; devleti, ortak düşman gördükleri için (genel değil, türkiye'de varolan bir durumdur) düşmanımın düşmanı benim dostumdur ilkesini benimsemiş olmalarıdır.

(bkz: düşmanımın düşmanı dostumdur)

ama her ittifak itinayla dağıtılır. *
aşırı sol diyor adam, kemalizm ile mustafa kemal ile ne alakası var kardeşim?

şaka gibi millet arkadaş.

adam bir dünya görüşü benimsemiş fakat ideolojik eksenin neresinde durduğundan bile bihaber.

aşırı sol: sosyalizm - komünizm

merkez sol: sosyal demokrasi - sosyal liberalizm ve ülkemizde garip bir şekilde kemalizm/ulusalcılık.

lan şunu bir açıp yarım saat okuyun arkadaş.

yarım saat lan yarım saat.
aşırı sol kemalizm değildir. kemalizm aşırı sol değildir. kemalizm değildir aşırı sol. değildir aşırı sol kemalizm.
globalleşen dünyayı türk kafasıyla, türkleştirilmiş ideolojilerle tanımlamaya çalışınca ortaya çıkmış bir başlıktır.

yani başlık sıçmak derdim ama kibarlıktan demiyorum.
sol ve sağın ne olduğunu bilmeden, türk siyasetin merkezi kemalizm'dir; sağın ve solunda duranlar blablabla demekle argüman üretmek bir tek bizim ülkemize mahsus herhalde.

aynı kafada gidersek aşırı sağcı kesimin de hizbullahla ilgisini tartışabiliriz. aşırı sol, aşırı sağ kavramı nedir yahu.bir de manasız yere sürekli bir sola yüklenmek var. yok artvin'de devlete karşı direnenler de pkklıymış işte, devletimizin gazetesi öyle diyor. insanlarımızın yüzde kaçı bilinçli allah aşkına da bilinçle bir ideoloji sahibi olacak? babanızdan gördüğünüz futbol takımını doğuştan gelmiş, genlerinize işlemiş bir holiganlıkla bağrınıza basarken; ideolojiye ne şekilde sahip çıkıldığını görüyoruz.

arkadaşlar, herkes bir ideoloji sahibi olmak zorunda değil tamam mı? hadi sahip oldunuz diyelim, bokunu çıkarmanız da gerekmez. bokunu çıkartmak dediğim birbirine karıştırmak. bir sistem eleştirisi yapılacaksa bu insanlar üzerinden olmaz. insanlar hayatlarını yüzde yüz mükemmellikte yaşamıyorlar sonuçta. 2 tür sistem vardır, komünizm ve kapitalizm. eleştir bunu. birini daha vahşi yap, birini daha ılımlı. ulan dinin bile ılımlısı var. x kişisi müslümanlığı kadınların eteklerine üfleyerek yaşıyorsa müslümanlığa mı giydiricez? irlandalı bir kız çocuğu türk okulunu bombalarsa irlanda ırkını mı hedef alacağız?

her neyse ben de uzatarak bokunu çıkartmayım. öncelikle kemalizm sol değildir bunu öğrenelim. ikincisi, her sistemin içerisinde farklı teoriler vardır. troçki ile stalin'in düşman olmasının sebebinde bile bu bakış farklılığı söz konusuydu. silah endüstrisi, evet vahşi kapitalizmi besleyen en birinci etkendir ve belki de hiç bitmeyecek olan. onları besledikçe, bu çark hep bu şekilde dönecek. fakat bir bakış açısı var ki, ''sistem anca kendi içinden yok olur''. yani kapitalizme karşıyım deyip şirketlerde bile çalışmayıp o sosyal hayatın içinde yer almazsan sözünü dinleteceğin grubun da çok ötesinde olursun. bu mantıkla, silahı da böyle görüyorlar. mecburi savunma aracı.

onun dışında, tabandan örgütlenme yerine tavandan örgütlenmelerle eğitime değer verdiğimiz için, düşünebilen, üretebilen nesil yetiştirmeyip, köle nesil yetiştirdiğimizden, düşünceye sürekli biat eden, sorgulamayan bir nesil yarattığımızdan; aşırılık aslında ''düşüncesiz'' anlamında kullanılırsa yerini bulur diyorum. yoksa sağmış, solmuş... kim sağ, kim sol allah aşkına? kim ne kadar farkında? anası babası hangi partiye oy veriyorsa, o partiye oy veren bir çoğunluk var en nihayetinde.

olmadı herkes anarko anarşist olsun huzura erelim falan.
solcu kesimin pkk'ya sempatisi yoktur, müslümanlara ve ak parti'ye karşı olan her odağa sempatisi vardır. örneğin, bir sapık tecavüzcü mü ya da erdoğan mı? seç deseler, bunlar sapığı seçerler. bu kadar kayış kopmuştur. ideolojileri de kolpadır.