bugün

Bugün oturmuş eskileri düşünürken geldi aklıma. Nereden bakarsanız bakın herkes için berbat bir durumdur. Sizin içinde aşık olduğunuz kız içinde özellikle hiç suçu günahı olmayan çocuk için de.

Üniversite 2. sınıfta bir kıza öyle tutulmuştum ki, tutulmakta ne kelime! Geceleri aniden uykudan uyanıyordum. Midemde kramplar, ağrılar, sızlamalar... Kalkıp her sabah sevdamı kusmaya çalışırdım boş midemin inadına rağmen. Çoğunlukla arkamda annem belirirdi. Bir şeyler mırıldandığını duyardım. Sonra bir şey yemez oldum. Sofraya oturur, öylece yemeklere bakar bakar kalkardım. Herkes anlamıştı derdimi çünkü aşık bir adamı her halinden anlarsınız. Sigaraya da alkole de ciddi manada bu yıllarda başladım. Önceden ergenlik hevesiyle bir kaç bira bir kaç dal sigara maceramız olmuştu tabi ki. Lakin alkol kullanıyorum, sigara kullanıyorum demeye bu müptela zamanlarımda başladım. Her gün saçımı özenle tarardım. Tek bir tel istediğim gibi durmasa saçımı bozar baştan yapardım. Bazen üst üste tekrarlardım bu komik durumu. Sonra içimde yine onu görecek olmanın verdiği hazla uçarak giderdim okula. Her gün bugün söyleyeceğim. Seni seviyorum diyeceğim diye kendi kendime tembihler, akşam eve dönünce dediklerimi yapamamanın kederini kusardım. Her gün aynı şeyleri söyleyerek giderdim ama her gün aynı dönmezdim. Bazen 1 ders önce tüyerdim okuldan ve onun geçeği yol üzerinde bir kaldırıma oturur geçmesini beklerdim. Dizlerimin önünde birleştirdiğim ellerimde umumıyetle bir sigara tutardım. Bir keresinde karşıdan geldiğini görünce sigara dizime değmiş pantolonumu delmişti. Her neyse karşıdan geldiğini görünce heyecanla ayağa kalkar yalı kazığı gibi dikilmeye başlardım. Salak bir tebessüm ettiğimi hep bilirim sebebini hiçbir zaman da anlayamadım. Hep saf saf sırıtma bu sefer diye tembihlerken kendime, kendimi hep onu görünce sırıtırken bulurdum. O da gelir hızla yanımdan geçerken yakıcı bir gülüş atardı. Belki de zoraki yapardı bunu. Ben ellerim saat sarkacı gibi iki yanımda peşinden sırıtarak bakardım. Bu kız seni seviyor oğlum tamam kız da sana kesik diye kendi kendimi kandırırdım. Ertesi gün yine aynı şeyler olurdu. Ve sonraki gün... Sonra bir gün ne olduysa bir cesaret geldi. Senle bir şey konuşacağım dedim kıza. Tabi dinliyorum dedim.Yanında arkadaşları var, onlara korkarak bakınca anladılar tabi artık her şeyi. Arkadaşları gitti. Ben, kız ve mide bulantım kaldı kantindeki masada. Her şeyi söyledim ona, nasıl yaptım bilmiyorum ama söyledim. Olmaz dedi. Neden dedim. işte olmaz dedi. Usulca kalktım masadan. O kadar üzülmüşüm ki mide bulantı mı bile bir müddet hissetmedim. Oradan öyle bir çıkmışım ki çantam falan sınıfta kaldı. Çıktım gittim, cebimde ki bütün parayla rakı içtim o gün. O gün ilk kez insan neden sarhoş olamaz onu anladım. Ertesi gün sınıftan bir arkadaşıyla konuştum. Bir erkeğe aşık olduğunu lakin erkeğin kızı reddettiğini söyledi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Midem bulandı. içimin yangınını kustum bu sefer. geçmedi ama. Bana o gün insanlığı meyhaneci Halil abi öğretti. Bir bira içecek param varken bana içebildiğim kadar rakı verdi. Borcun olsun aşığın halinden anlarız dedi. Bir daha o parayı almadı. O gün de içtikçe içtim içtikçe içtim lakin yine sarhoş olamadım. Her neyse gelelim aşık olduğum kızın aşık olduğu çocuğa. Çocuğun adını sanını bölümünü sınıfını her şeyini öğrendim. Neden? Bilmiyorum. hiçbir suçu günahı olmayan bir adama nefret besliyordum artık. Belki de onu öldürecek kadar büyük bir nefret. Duvarları yumrukluyordum. Masaları dövüyordum. Bir gün karşımda görünce dayanamadım artık. Aniden bir yumruk indirdim gözünün biraz alt tarafına. Yalpalayınca karnına tekme attım. düştü. yerdeyken yüzüne iki tane tekme attım. Yüzü en son kıpkırmızıyken birileri beni arkaya doğru çekiştiriyordu. kurtuldum. bu sefer yere çömelip kırmızı yüzüne peş peşe yumruklar atmaya başladım. Diğer bir yandan da beni çekiştiren insanları itmeye çalışıyordum. En son birisi bana tekme attı. Çocuğun arkadaşlarından birisiydi herhalde. Üstüme gelmeye çalışırken tuttular. Ben de kalktım birbirimize karşı tutmayın beni tutmayın beni tavırları sergilerken araya çok fazla insan girdi beni bir tarafa onu bir tarafa götürdüler. yerde yatan çocuğu zar zor kaldırdılar. Çocuğun o halini görünce hayatımda belki de ilk kez kendimden tiksindim. Sonra bizzat çocuğun ağzından ne mi öğrendim? Dedi ki ben senin kızın yanında çevresinde dolaştığını hep görüyordum. Muhtemelen bu kıza bu çocuk aşık dedim. Ondan reddettim. Ben şuan 40 yaşındayım. Hayatımda o kadar utandığımı hatırlamıyorum. Ama buna rağmen çocuğa olan nefretim kinim hiçbir zaman geçmedi tabi. Onu he gördüğümde içim yandı, yüreğim sızladı, kustum. Sonra üniversite bitti ayrıldık unuttuk gitti. Bana o yıllardan hatıra sigara, alkol ve utanç kaldı.
(bkz: )Türk olmak .
(bkz: ) Türk erkeği.