bugün

yan yana uçan kuşlara bakınca, iki eşek yanyana otlayınca, * el ele tutuşan çiftleri görünce hissedilen duygudur.
hem tanıdık hem yepyeni
(bkz: aşk yeniden)
rahatligin battigi an.
o duygunun yeniden canlandığını hissedip mutlu olmak ve paylaşılacak kimse olmadığı için üzüntü duymakla sonuçlanan durum.
aşık olmayı tamamen unutmamış bünyelerde gerçekleşebilecek olay. zira eğer kişi bu kadar uzaklaştıysa aşk meşk işlerinden * özleyemez bile. çok yazıktır tabi. eski günleri düşünür, nasıl oldu da bu kadar değer verebildim der, anlam veremez o haline... sorunun çözümüyse tüm içtenlikle uzanacak bir eldir bu kişiye. o bataktan çıkaracak, yeniden aşık olmayı öğretecek...
fark etmekte geç kalındığında da, çoktan aşık olmaktır.

(bkz: the human game)
Aşk
Başlar ve biter.
Geriye bir sızı kalır.
Ve dostların.

Savaş sonrası Berlin'i anımsatır.
Binalarında top izleri.
Bilirsin bu böyle sürmez.
Ama zordur yeniden kurması.

Ve kendin olmaya başlarsın tekrar.
Tekdüze ve sıkıcı;

Sokaklarında yasaklansa da aşk.
Tekrar istersin.

Kim ne derse desin
Savaş kadar zor
Barış kadar da güzeldir;
Aşk.

Sevmek istersin.. *
(bkz: ask bitti)
bir gün "bu sabahların bir anlamı olmalı" isimli şarkıyı (bkz: vega) dinlerken içine düşülen durum.
karşılığını alamasanız da arkasında durduğunuz bir aşkı yaşamışsanız, bu aşk bitmişse (ya da bitmiş görünüyorsa) kendinizi nadasa bırakmışsanız uzunca bir süre ve bu uzun sürenin bir noktasında artık duygusal olarak açlığa düştüğünüzü fark ettiğinizde; hayatınızda dolu dolu birinin olmasını özlemek, ona bağlanmayı istemektir efendim.
bir gün ince parmaklı küçük bir el gelip düzeltecek her şeyi. * * (bkz: yettim cedric) *
Moda sahilinde gezince başa gelen hadisedir.Herkes çifter çifter gezer nedense.Tek başına gezince de uzaylı görmüş gibi bakarlar.Sırf o bakışlara maruz kalmamak için bile aşık olmak gerektiğini hisseder insan.*
eski sevgiliyi hatırlayıp melankolik bir havaya bürünmektir.
keşkelerle süslenir hayaller, keşke "şunu yapmasaydım", "keşke bunu demeseydim" denir sürekli daha sonra "aman be bana kız/erkek mi yok" diyerek kendini avutmaya çalışırsın ama nafiledir.
seni düşünen birisi yoktur tabi senin de düşündüğün birisi yoktur artık.***
bir bahar sabahıdır genellikle. bünyeye iki-üç senede bir uğrar. dünyanın varoluşundan beri süregelen ölüm-yaşam kavgasında karlarından, küllerinden doğan uyanan bir doğa perçinleniverir gözlerinin önüne. uzun lafın kısasıdır bu özlem, uzun uzun aranan o salt mutluluğun kendini ağırdan satmasıdır. belki bir mezarlık ortasında bembeyaz çiçekleriyle sana bakan o ağaç, belki sabahın serininde tenine dökülen bir damla çiğdir. belkisi yoktur bu işin, kaybedenlerin kazanmaya olan inancıdır bu, insanın bir değer içerisine gömülmesinin depreşmesi...

içindeki kadını, gönlündeki erkeği, pekala yaşamayı-mutlu olmayı haketmeyi özlemektir bile bile! *
eski ilişki kötü bitmişse ihtiyatla yaklaşılan ama içi coşturandır.
son biten aşkın üzerinden; yaşanan kötü anıları ya da kuyruk acılarını unutacak kadar zaman geçince yaşanılan duygu.
abazanlığının tavan yaptığını kişinin göz yaşları içerisinde anlamasıdır.
(bkz: bir gün bizim de olur dostum üzülme)
(bkz: acı çekmeyi özlemek)
paylaşmayı, önemsenmeyi, sarılmayı, bir insanı hayatının merkezi yapmayı ve o insanın hayatının merkezi olmayı özlediğin zaman fark edersin ki aşık olmayı özlemişsin.
bir sabah uyanıp da uzun süredir aşık olmadığını, daha doğrusu gerçek aşkı hiç bulamadığını fark etmek suretiyle içine düşülen durum. Bu ruh hali daha sonra kendini kadın düşkünlüğüne (abaza) çevirir. hele gün içinde etrafta fazla karşı cins görmeyen erkekler bir süre sonra aşkı filan sallayıp hayal gücünü başka şeylere yormaya başlarlar. daha sonra bu durumun devamlı olması halinde sonu tecavüzle biten yürek burkucu olaylar meydana gelir. bu yüzden sevgili bayanlar! Fazla naz aşık usandırır derler. bilmem anlatabildim mi? (Not: Bu durumun benle bir alakası yoktur. Zira tecavüz kısmının hiç alakası yoktur.)
asik olunanan olmayi ozlemeyi de yaninda bonus olarak farkettiren durum.
hayal kurmayı özlemek gibidir, olma ihtimalı olmasa da...
yanlız gezerken kışın ateş basması, yazın ise ellerin üşümesi belirtileriyle ortaya çıkan rahatsızlık.
(bkz: hayata dair iç burkan detaylar)
insanın iradesinin bile durduramayacağı bir şekilde, sevmek ve sevilmek için çıldırmasıdır. asla engellenemeyen bir gerçektir bu.