bugün

Aşkın sebebi olmaz, zira "hmm evet, ben tam da şundan dolayı aşık oldum" denebilecek elle tutulur kavrama ihtiyacı yoktur. Çoğu zaman, olunduğu olduktan çok sonra fark edilir. Hem kendisi son derece akıl dışı olan bir şeyin, sebepleri ne derece tutarlı olabilir?
Önce kalp atışlarınız hızlanır. Avuçlarınız terlemeye, elleriniz titremeye başlar. Ya gözleriniz ona kilitlenir ya da gözlerinin içine bakacak cesareti bile bulamazsınız. En sonunda da tüm bedeninizi o büyülü duygu sarar. Evet, aşk böyle başlar ve vücudun verdiği tüm bu tepkilerin aslında bilimsel bir zemini vardır. Aşk kimyasal bir tepkime olup insanların hormonlar tarafından yönetildiği komplike bir süreçtir. Sadece sembolik gibi görünse de vücudumuzda ölçülebilir değişikliklere neden olur. Örneğin çok daha mutlu ve çok daha pozitif oluyoruz. Gün içinde hayal kurmak için daha fazla zaman ayırıyor hatta bazı geceler bunun için uykusuz bile kalıyoruz. Aşk gerçekten de üzerimizde güçlü etkiler bırakıyor ve bıraktığı etkilerin izleri kolay kolay silinmiyor.

<< AŞK VAZGEÇiLMESi EN ZOR BAĞIMLILIKTIR! >>
Dopamin beynin zevk alma hormonudur. Kumar, sigara ve uyuşturucu bağımlılığında rol oynadığı gibi aşkta da hissettiğiniz duygulardan sorumlu olan hormon dopamindir. Aşık olan çiftlerin mutlu ve enerjik olması çok miktarda salgılanan dopamin hormonunun eseridir.
Dopamin hormonu aşk kimyasalı olarak da bilinir. Bu tanımlamadan da anlaşılacağı gibi aşk duygusuyla doğrudan bağlantılı olan bu hormon yüksek miktarlarda salgılandığında aynı zamanda noradrenalin denilen ve dikkati, kısa süreli hafızayı, hiperaktiviteyi, uykusuzluğu ve hedef amaçlı davranışları da tetikliyor.
Aşık olunca; dokunmak, öpmek ve sarılmak çok daha anlam kazanıyor…
Oksitosin hormonu, aşık olunca devreye giren bir diğer güçlü hormon. Vücudumuzda birçok tepkimeye yol açan bu kimyasal, çiftleri sakinleştirerek onları birbirine bağlıyor. Haliyle dokunma, öpme gibi eylemler daha fazla önem arz ediyor. Ayrıca cinsel dürtüleri de harekete geçiren oksitosin, partnerler arasındaki çekim gücünü arttırıyor.
Oksitosin hormonunun yarattığı etkiler bununla da sınırlı değil. ilişkileri sağlamlaştırırken stresi azaltıyor. Sosyal yetenekleri geliştirirken, koruyucu güdüleri tetikliyor. Oksitosin, şefkatten ve hoş görüden sorumlu. Haliyle karşısındakine çabuk inanan ve güvenen empatik bir ruh halini de beraberinde getiriyor.

<< AŞK KONUŞAMAMA HALiDiR! >>
Aşık olan herkes bilir ki, eğer karşınızda sevdiğiniz kişi varsa ya diliniz tutulur konuşamazsınız ya da diliniz dolaşır ne dediğinizi bazen siz bile anlamazsınız. Tüm bu tepkileri vermenizin sebebi ise diğer bir aşk iksiri olan nöroepinefrindir. Aslında bir stres hormonu olan nöroepinefrin aynı zamanda sevdiğiniz kişiyi gördüğünüzde hissettiğiniz sıcaklık ve heyecanın da nedenidir.

<< AŞK iLE iLGiLi OKUYACAĞINIZ BU BiLGiLER EZBER BOZACAK…>>
- Birbirlerine aşık çiftler 3 dakika boyunca birbirlerine baktıklarında nefes alışları ve kalp atışları senkronize oluyor.
- Sevdiğiniz insanın fotoğrafına bakmak bile yaşadığınız acı ve özlem duygusunun belli oranda azalmasını sağlıyor.
- ilk bakışta aşk gerçektir, bir insan saniyenin beşte birinde oksitosin hormonun üretimi ile aşık olabilir.
- 'Aşkın gözü kördür.' deyimi bir nevi doğrudur. Çünkü aşık olduğumuz kişiyi ilk başlarda idolleştiriyoruz. Haliyle iyi özelliklerini gözümüzde büyütürken kötü özelliklerini görmüyoruz.
- Belki de en in ilginç olanı ise birbirlerini çekici bulmayan insanların belli bir süre sonra birbirlerine aşık olma oranları daha yüksek olması…

Nörolog Dr. Mehmet Yavuz
Zeka geriliği ve macera istenci.
Rahat batması.
aslında belli bir sebebi yoktur. çünkü, dünyaya insan olarak gelip de aşık olmadım diyen yalan söyler. mütavaziliğe, alçakgönüllüğe aşık olmak da en güzeli aslında. araya da tutku girince değmesin insanın keyfine. ama işte tüm bunlar yaşanmamış olanları esasında. güzel olanı yani. cesaretsizlik, korkaklıktan değil yaşanmamış olanı. demek istediğim, hala sizde kalan duygularınızı taşıdığınızdır. bunları taşıdığınız sürece aşık olabilirsiniz. he yok ben almayayım derseniz o da ayrı tabii. eyvallah.
çünkü bu duygunun kontrolü yok. insan istediği kişiye aşık olamaz hoşlanır.
aşk ansızın gelen hem acı bir tebessüm, hem de kahkahalar getirendir.
sahip çıkılır mı yoksa aşk zaten başı boş mu onu bilemem ama yine de iyi gelmediği zamanlar çok oluyor.
umutsuzluğa düşmüş yazar beyânı.
Karnında kelebek uçar.
karşı cinste sadece fiziksel olarak gördüğünüz göreceli veya genel bir güzellik değil, iyi huy, akıllılıktır. veya hiçbiri de değil aşık oldum işte ne yapayım diyebilirsiniz de. aşkı, sevgiyi oyuncak etmeden, saflık, sadelik boyutunda aşık olmak, aşık olmanın en güzel sebebi ve en güzel şeklidir bana göre. o kadar masumluk ancak masallarda bulunabilir artık diyebilirsiniz de. kim bilir belki de haklısınız. çünkü masum değiliz pek gibi. ama ne bileyim fiziksel görüntüsünden ziyade, kendi iç düşüncesinde tutarlı olan karşı cinslerden çok hoşlanıyorum. mesela; her yemekten önce dua ederim, halime şükrederim diyen ve derslerinde de başarılı olup, işinde gücünde olup, herkesle yüz göz olmayan ama yabanilik derecesinde de olmayıp, medenice konuşabilen, konuşturabilen kızlara aşık olabiliyorum açıkçası.
evet degistiriyorum neden aşık olamiyoruz?
Kendi kendine bir işkence çekmeni sağlamak için.
Çünkü aşkın iyi bir şey olduğunu öğrettiler bize. Ve biz iyi insanlar olmak istiyoruz.
kendine dert arıyan tek tür olarak bizlere sorulmaması gereken bir sorudur.
Üremek için.
Hakikaten neden aşık oluyorsunuz? Aşık olan insan cinsiyeti farketmeksizin acı çekiyor, bunun acısını da kendisine aşık olandan çıkarıyor. Demek ki aşk iyi ya da güzel birşey değil. Olmayın*.
Neden aşık oluruz?
Eğer ergensen ve hayal dünyasında yaşıyorsan kesinlikle o aşktan evlilikten kaçışın yok.
Aşık olmak çok güzel ama aşkına sahip çıkmayı bilmek çok önemli.
neden aşık oluyoruz ?
temel içgüdü yüzünden...
yaşama, hayata kazık çakma içgüdüsü.
kazık, çocuk oluyor.
çocuk olacaksa, en güzel / en yakışıklı çocuk benimki olsun.
bunun için güzel / yakışıklı eş şart.
birini görüyorsun; senin kriterlerine cuk oturuyor.
işte burada temel içgüdü hormonları devreye giriyor.
üreme organlarıyla beyin arasında dehşetengiz bir trafik yaşanıyor.
beyin genellikle mantıklı ve makul olana programlıdır çünkü kazık çakmadan önce vücudun dik durabilmesine şartlanmıştır. bu yüzden sürecin yavaş ilerlemesini sağlamaya çalışır. bu yoğun trafikle başa çıkamayınca bazı birimleri 'off' olur, devreden çıkar.
aşık olmuş halinizdeki sersemliğiniz bu yüzden.
biraz sakin olursanız, kazasız belasız geçer.

ti'ye almayın, kesinlikle bilimsel bir açıklamadır.
kaynak için yormayın beni, bütün hayatımdan, okuduklarımdan süzülmüş şeyler...
Bence guclu bi insan asik olmaz. Maneviyet konusunda karni toksa isleri tikirindaysa ask aramaz. Gucsuz insanlar asik oldugunu varsayar. Mesela ben. Gucsuz derken negatif anlamda degil tabi.

Ask beni hic bi zaman mutlu etmedi. Hep yari yoldan donmem gerekti. Soyle bi dusunuyorumda buyuk konusmak gibi olmasin ama ben bi daha asik olmam. Cunku artik isyan ediyosun aska olan guvenin kiriliyo. O asktaki aptalliklari yapamiycak kadar mantiksal dusunuyosun gercek askta mantik yoktur mantikta gurur vardir askta tamamen duygusallik. Boyle bir iki soguyoruz iste asktan. Sevgiyi bilmeyen insanlara aski anlatmaya kalkiyoruz. Is ediniyoruz kendimize.

Keske ask diye bi sey olmasa. Benim ayarlarimi tamamen alt ust ediyo. Bundan sonra ask yok. Belki biraz sempati ama ask asla.
Çünkü rahatlık batıyor rahat duramıyoruz .
14Yıldır aşık olamıyorum ve evet eksikliği çok hissediliyor.
lütfen dinleyin https://youtu.be/H1ARuyAhJOo bence hayat geçmez sevmedende...
Şu tatsız tuzsuz hayata bir anlam katmak için.
ruhumuz olduğu için meydana gelen mevzudur. acı çekmek bu işin tuzu biberi.. ruhumuzun en büyük gıdasıdır aşk, sevmek, sevilmek bunları vermediğimizde verirken çektiğimiz acının kat be kat fazlasını çekiyoruz. bazılarımız farkına varamıyor başka yerlerden patlak veriyor bu keder gam ancak anlayan da biliyor nasıl bir ihtiyaç olduğunu aşkın..
birileri utansın, sevmek neymiş görsün diye aşık oluyoruz. zaman bize bunu öğretiyor. insanlar aşkı çiçek böcek, elini tutmak , göz boyamak, yüzüne karşı güzel söz söylemek bellemiş. işaret parmağımı sallıyorum burdan. aşk, sevdiğin insanın sabahın 6 buçuğunda 100 gram kalbi olmadığına kafan güzel isyan etmektir. o şimdi uyuyor. ben de bu şişeye gömdüm uykularımı....

edit:imla.
Sevgiye ve aşka sebep gösterilemez. Çünkü öyle olmuştur.
güncel Önemli Başlıklar