bugün

isminden dolayı ilginç diyaloglara sebebiyet veren yapıttır aynı zamanda. arkadaşımdan bu kitabı bir süreliğine almış ancak geri vermeyi unutmuştum. aradan zaman geçti ve beni aradı;

+a nick kitap hala sende mi?

-evet.

+getirsene oğlum aşkın ömrü bitti aq!
(bkz: butun genellemeler yanlistir)
ömrü 3 saat olan çerez, çerçöp bir roman.

(bkz: kime göre neye göre)
daha fazlası öldürür, olmadı ömrü kısaltır. 3 yıl bile çok fazla.
3 yıl sonra evlilik veya çocuk olur..ve aşk biter..

başlayıp da bitmeyen ne var ki zaten..
temiz bakar arasırada topragını degistirip sularsanız daha uzun ömürlü olur.
Aşkı kapital zihniyetle yorumlayan bünyenin sonucudur, can sıkar. Sonraki kitabıda rahatlatır. Ve yazar sattı.
bir kitaptır. kitapta aşk dönme dolaba benzetilir. ilk yıl çıkarsın, ikinci yıl inmeye başlarsın, üçüncü yıl inersin.
(bkz: dönme dolabın tam tepedeyken bozulması)
kıvılcım
yangın
kül...
bu üç şey şuna tekabül eder: beyaz giymeyi seviyorum, gri bana yakışıyor,siyah beni açmıyor. bunların diğer bir adı popüler kültür aşklarıdır ya da başka bir deyişle kırık leblebi aşkları. hem ucuzdur hem nefs köreltir.
romantik ve ormantik biri olaraktan inanmayacağım kitaptır.
üç yıla kalmadan bitenlerini gördüm....
otuz yıl geçse aşık olanlarını ise duydum...
bir adet ikinci şık istiyorum.
yalandır. 3 yıl aşk duygusunu yaşayan kimse olmamaıştır.
zira aşk yerini bir süre sonra sevgiye bırakır ki bu kişiler arasındaki güven ve saygıya göre 3 de 30 yıl falanda sürebilir.
askıda kalmış, kime neye göre önermesi olup,aşk dediğini(sevgiliyi) çözene kadar geçen heyecan dolu süreçtir.
aşk üzerine herkes düşünmüşse bir kere de biz düşünelim dedirten kitaptır.
http://oznurdogan.com/201...21/askin-omru-kac-yildir/
aşkı anlatmaya çok yanlış bir yerden başlamış ve devam eden yanlışlıklar silsilesi sonucu alakasız bir noktaya, üstelik, okuyucuya ahkam kese-kese ulaşmış bir kitaptır.

- okuyanın vaktine yazıktır! basıldığı kağıt için kesilen ağaca günahtır!
frederic beigbeder'in çok satan kitaplarından biri. ama ben kitaptan ziyade filminden söz etmek istiyorum. yine yazarın kendi yazıp yönettiği filmini izledim dün sinemada. özel bir gösterimdi. açıkçası kitabı biraz yavan bulsam da filmin çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. romantik komedi gibi görüne ama o yanılgıya düşmeyen, bayağılaşmadan insanı güldürebilen, aynı zamanda bazen uzaklara baktıran, oyuncuların hatırı sayılır performanslarıyla izleyiciyi içine aldığı bir film olmuş. hepimizin hayatının belli kesimlerinde yaşadığı veya yaşamak istediği bireysel çıkmazları aşk, tutku ve cinsellik üçgeninde irdeliyor film ama yine de kesin yargılara varmayıp seyirciye saygısını gösteriyor. romantik komedi türünden hoşlanan ama klişelerden bıkmış seyirciye de bir çıkış kapısı aynı zamanda. ilgilisine duyurulur.
o kadar uzunmu ya diye tepki verdiğim durum.
hadi inşallah.
insan psikolojisini etkilemeye çalışan önermedir. gerçek aşklar hiç bitmez..
aşkın ömrü 3 yıldır. her 3 yılda tekrar başlayan aşklara sonsuz aşklar denir.
Çok haklı ve yerinde bir tespit. Üç yıldan sonrası alışkanlık.
O kadar var mıymış ya.
mülayim ben 22 yıldır ölmüşüm haberim yok.insan bir ikaz eder.
6 aydır.

sonrasında kotası bitmiş internet gibi takılıyorsunuz.

istisnalar kıymetini bilsin.
kavuşmak yoksa bir ömür...