bugün

okul basket maçından sonra, rakipleri izlemek gerekirken dersaneye yetişçez diye takımdan ayrılmak, daha sonra koşa koşa dersaneye gitmek, bunların hepsini derse değil tenefüse yetişmek için,yani onu 5 dk görmek için yapmak.
şimdi bu aşkına göre değişir
1) karşılıklı aşk:
-her şarkıyı kendinize yormak, birbirinize armağan etmek, bizim şarkımız olsun triplerine girmek
-günün her saatini birlikte geçirmek istemek
-arkadaşlardan uzaklaşmak
-hayatınızın bir bölümünü sevgilinin istediği gibi şekillendirmek
-giyinirken kuşanırken 'bunu beğenmez, şunumu giysem' diye düşünmek
-sevgiliye kıyamamak ve karşılığını beklemek
-sinemaya gidip filmi izleyememek
-tenine dokunduğunda heycanlanmak, elini tutunca kızarmak, öpüşünce titremek

2) karşılıksız aşk
-hayatının her bölümünü onu görebilecek şekilde planlamak
-farkedilmek için beklemek
-onun gittiği bilimum cafe, mekanı öğrenmek ve oralara takılmak
-farkedilmek için beklemek
-arkadaşlarıyla arkadaş olup onun hakkında bişeyler öğrenmeye çalışmak
-farkedilmek için beklemek
-gecenin bir yarısı aklına esip onun sokağına gitmek,camına bakmak
-farkedilmek için beklemek
-çantasına, montunun cebine, kapısına ya da görebileceği herhangi bir yere not veya çiçek bırakmak
-farkedilmek için beklemek
-telefonun birilerinden öğrenip gizli numara yapıp arayıp sesini duyup heycan yapıp kapatmak
-farkedilmek için beklemek
-kimi zamansa arayıp açmasına bile fırsat vermeden heycandan gizli numarayla çaldırıp kapatmak***
-farkedilmek için beklemek
-sevdiği, dinlediği müzikleri öğrenmek
-farkedilmek için beklemek
-ilgi alanlarıyla ilgilenmek
-farkedilmek için beklemek
-onu beş dakika görebilmek için beklemek ve geldiğinde de haeycandan bakamamak
-farkedilmek için beklemek

veee

-farkedilmek için beklemek*
saplantı haline gelirse intihar. biten bir aşkın ardından trajedi yaratmamak en güzeli olduğundan ilerki ilişkiler için olgunluk kazanımı.
(bkz: genç werther in acıları)
tekrar tekrar dinlenebilecek şarkıları tekrar tekrar dinlemek.
sözlük yazarıysa bir süreliğine sözlüğe girmemesine neden olabilir. şöyleki;

yazarımız aşk acısı çekiyordur**, sözlüğe girip bir süreliğine de olsa kafasını dağıtmak ister. yanlız daha önce hiç dikkatini çekmemiş olan sol framedeki aşk temalı başlıklar artık gözüne gözüne batmaktadır,
(bkz: sevgiliye sarılıp uyumak)
(bkz: sevgiliyi öperek uyandırmak)
(bkz: sevgilinin kulagina fisildanacak sozler)
(bkz: sevgiliyi basit şeylerden kıskanmak)
(bkz: ayrılık)
(bkz: eski sevgili)

noluyoruz lan nidalarıyla ilk başlarda sol frame i görmemeye, okumamaya çalışsa da başlıklar bitmek bilmez ve sonunda "aman be aşka da, meşke de sevgiliye de" der, çıkış butonuna basar, sözlüğü bir süreliğine terkeder. çok sürmez tabi bu durum zaman geçer, yazar sözlüğe döner ve oda eski sevgili temalı başlıkları doldurmaya başlar.
(bkz: basur)
(bkz: istanbul dan adana ya otobüsle gitmek)
(bkz: sevgiliyi basit seylerden kiskanmak)
(bkz: iştahsızlık)
(bkz: sevismek)
(bkz: sevismeden sarilip uyuyabilmek)
insanın aşık olunca yaptığı eylemlerdir. şunlar olabilir ;

- msn'de gönderdiği öpücüğe saatlerce bakmak.

- resmine bakıp ona şarkılar söylemek.

- ekrandan yüzünü okşamak, beraber çekindiğiniz resimlere bakarak ahh çekmek.
sacmalamak...kendınden uzaklasmak ara sıra...
çoğu zaman yapılanlar aşk sarhoşluğu nedeniyle tam olarak hatırlanamaz. çünkü zaten aşık olduğunuzda aklınız başınızdan gitmiştir ve o sarhoşlukla ne yaptığınızı hatırlayamazsınız bile.
18 saatlik bir şehirlerarası yolculuk yapıyorsunuzdur.Gecenin 12'sinde onu aramak gelir içinizden ve telefonu abisi açar -hastaneye kaldırdık ameliyat oldu ama iyi der size.Siz inanamazsınız kaldığı hastanenin ismini öğrenir kapatırsınız telefonu.bilmediğiniz bir mola yerinde şehrinize giden otobüsten ağlayarak inersiniz.Onun yaşadığı şehre gidecek bir araba beklersiniz o mola yerinde.Garsonlarla ahbaplık edersiniz.Bayan olmanız ve orda birbaşına tersine bir yöne gitmeniz ,garsonların asılması hiçbirini düşünecek durumda değilsinizdir.Gece 3'de boş bir otobüsün o şehre gideceğini haber verir garsonlar.Binersiniz o otobüse.Sizden başka yolcusu olmayan o otobüse.Şoförün sorularına kesik kesik cevap verirsiniz.Korkarsınız herşeyi yapabilir o şoför, ne olursa olsun sevdiğinizin yanında olmak uğruna herşey kabulünüzdür.Sabahın ilk ışıklarıyla sevdiğiniz yüreğin şehrine ayak basarsınız.Bomboş sokaklarda birkaç uyanık taksiciye hastanenin nerede olduğunu sorarsınız.Tüm tehlikelere karşı savunmanız aşkınızdır.Issız sokaklarda her ses ürkütsede sonunda onun nasıl olduğunu görmek uğruna kabulünüzdür size yapılacak hertürlü kötülük.Hastaneye gelirsiniz odasını nöbetçi hemşireden öğrenirsiniz ve ve yanına koşarsınız onu usulca öpersiniz. rüyamı bu diye gülümseyerek size bakar.Tüm yorgunluğunuz korkularınız geçmiştir.O sağlıklıdır ,onu görmek uğruna herşeye değerdi dersiniz.Günlerce başında ona o küçük hastane odasında bakarsınız.ilaçlarını verirsiniz,yemeğini yedirirsiniz,tuvalete götürürsünüz,Uyurken acıyla bir an inlese irkilirsiniz.Onun canı yanarken sizde canınızı yakarsınız.Onu ziyaret eden Ailesi ,arkadaşları ona gıptayla bakarken siz sadece ona bakarsınız.Aşk neler yaptırıyor insana dedirdirtisiz herkese.
sonrasında o ayağa kalkınca evinize dönersiniz şehrinize onu özleyerek .Sonramı terkedilirsiniz.
sevdiğinin adını ilk harfini kalıcı dövme ile yazdırmak.
(bkz: sanırım ben bi kıroyum)
sözlük icad etmek.*
sözlük yazmak.
bütün arkadaşlarınla ilişkiyi kesmek.
aşık olunan kişinin fotoğrafına bakıp hayaller kurmak.
Futbol maçı izlemek.
gece uyuyamamak sabah uyanamamak. *
defalarca şans verme aptallığı ve sonunda müthiş bir şut çekme cesareti.
manen öldürmek ve unutmak.
gururunu, ezmek ezmek ezmek...
onun için her salaklığı yapmak.
ayrıca bir de şu vardır;
her biten aşkın sonunda "ben de kıça sürülecek akıl olsaydı kıçım açıkta kalmazdı." lafını hatırlamak.