bugün

siftahı Fuzuli ile yapalım:

Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever,
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever.
Kendi olarak, sana gelen-
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -
O, işte...

oruç aruoba
(bkz: bir varmış bir yokmuş)
sen yoktun
ellerimle dokundum sana
ellerim yüzümdeydi.

Aralık 1959 / nazım hikmet .
aşk kaçmaktan çok
kovalamayı sever
görmekten çok özlemeyi
dokunmaktan çok düşlemeyi
ve aşk öyle haindir ki
nerde imkansız varsa onu sever
özdemir asaf
yar deyince kalem elden düşüyor
gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
lambada titreyen alev üşüyor
aşk kağıda yazılmıyor mihriban.
***
sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.

10 Temmuz 1959 / nazım hikmet.
Yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi

Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını

Damlasın gözlerine sonsuzluk usaresi

Dalgınlık evlerinin en güzel melikesi

Sevemem; tozlu raflar arasına girmeden

Çöllerim kandır benim

Sevemem; karanlığı bir daha devirmeden

Aşkım isyandır benim

nurullah genç
Ben yoksam, biliyorum, ben sende yokuz..
Sen yoksan, biliyorum, sen bende yokuz..
Ve de gözlerimizde bir o ışık.. ki..
O yoksa, biliyorum, biz bizde yokuz
özdemir asaf
koku, tad, sıcak ... sende her aradığım vardı

seni soğuk bulanlar ısıtamayanlardı...

Arif nihat asya
Bütün aşkların kitabı elinde
Sevilmemiş yinlerin balosuna gitti.
Öylesine kalabalıktı ki,
Sevdiğini anlamadı.
Bütün kapıların anahtarı elinde
Öpülmemiş dudakların balosuna gitti.
Öyle aydınlıktı ki,
Öptüğünü anlamadı.
Işıklarla örtünmüştü çıplaklık,
Renklere uzandı susamış,
Beyazlıklar arasında kayboldu bakışları.
Gözleri yaşamıyordu artık.
Şekilleri çağırmaya gitti, kandıracak.
Elleri aranıyor tutamıyordu.
Elleri, elleriydi kurtaracak,
...

Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim , bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende...

(bkz: Can DÜNDAR)
A bell is no bell 'til you ring it,
A song is no song 'til you sing it,
And love in your heart,
Wasnt put there to stay.
Love isnt love
'Til you give it away. *

eksilenmesi üzerine: sevgili yazar arkadaşım eğer yazılanı anlayamadıysan bu tamamen senin sorunundur nefretini benim üstüme kusman gereksiz. sözlükteki "entry tamamen yabancı dilde olmamalıdır" kuralını bilmekle beraber yapılan alıntı edebi bir nitelik taşıdığından dilimize çevrilmesi halinde aynı vurucu etkiyi yapmayacaktır. zira sen hala giriş seviyesinde bile ingilizce konuşamıyorsan bu senin eksiğindir.

Zil siz onu çalana kadar zil değildir,
Şarkı siz onu söyleyene kadar şarkı değildir,
Ve kalbinizdeki aşk,
orda durması için konulmamıştır.
Aşk siz onu vermedikçe aşk değildir.
"seni gördüm bir cafede
yanında beş lavuk ile
selam verdim siktir çektin
ta amına koyayım"
sofular haram demişler
aşkımın şarabına
ben doldurur ben içerim
günah benim kime ne

nesimi'yi sorsalar kim
yarin ile hoş musun
hoş olam ya olmayayım
o yar benim kime ne ..

(bkz: haydar haydar)
sen desem seni bilir misiniz?
sen diye bir desen çizebilir misiniz?
bir mesken bulamadım kalbime...
büyük aşklar vardır bilir misiniz?
Noktasız
biri sana sorarsa
sana beni sorarsa
gitti der misin?
gittiğimi söyler misin?
gidiyorum ben sana
benimle gelir misin?

özdemir asaf.
(bkz: #4566983)
ben senin en çok bana yansımanı sevdim
bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni..
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...

cemal süreya
Seziyorum ki kaçacaksın...
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende

Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende

Anlıyorum ki ayrılacaksın
Çok yıkkınım yıkılamam
Ama rengini bırak bende

Duyumsuyorum ki yiteceksin
En büyük acım olacak
Ama isini bırak bende

Ayrımsıyorum ki unutacaksın
Acı kurşun bir okyanus
Ama tadını bırak bende

Nasıl olsa gideceksin
Hakkım yok durdurmaya
Ama kendini bırak bende.
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...

ahmed arif
Artık sormayın bana aşkı
Şayet yıkım yeri içim
Kaldı bin hüsran.
open your heart, i'm coming home.
(bkz: hey you)
(bkz: pink floyd)
şair olamıyorsan şiir olmalısın derlerdi ya aşkım,
Sevsende belli etme derlerdi ya hani,
Delikanlı adam aşık olmaz diye diretirlerdi ya,
Sen onu neden seviyorsun diye sorarlardı bana

-ben seni neden mi sevdim-

Ben seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim
Parlak bir inciydin benim için
Paha biçilmez bir inci

Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde
Seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da
Beni sardigi bir anda sevdim
Seni sadece selvi boyun,siyah saçlarin yada kara gözlerin
Güzel bir yüzün var diye degil
Fikirlerinle,konusmandaki güzelligin ve benim o kor halde yanan yüregimle sevdim
Ben seni derinden ve hissederek sevdim
Her kalp atisimda vücudumun dört bir kösesine yayildigini
Beni sardigini her nefes alisimda cigerlerime isledigini bilerek sevdim
Seni kis gecelerinin o soguk yataginda birlikte uyuyup beni isittigin
Yaz sicaginda uyuyamayip sikintilarim oldugun
Ve rüyalarimda bulustugumuz gecelerde sevdim
Seni ellerinden tutup kanimin kaynadigi
Kalbimin yerinden firlayacagini hissettigim anlarda
O islak dudaklarinla beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim
Ben seni o sensiz anlardaki bos ve degersiz geçen dakikalarda
Kayip zamanlarimizda,seni arayip bulamadigim
Çaresizlik içinde oldugum,içki sofralarini dost bildigim anlarda sevdim
Sen ne kadar uzak olsan da,
Aramizdaki kilometreler nasil çoksa
Bende seni o kadar yogun ve o denli çok sevdim
Seni kalbimde yanan atesin ile
Zihnimde olusan hayallerin o ay parçasi çehrenle
Bana derinden bakan o gözlerindeki isiltiyi görecegim anlari beklerken
Kalbimin yanip tutustugu anlarda
Gelip o bu atesi alevlendirerek
Bana sarilarak beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim

Korkuyorum!
Hakkettigin mutlulugu sana verememekten korkuyorum.
Seni beni sevdiginden fazla sevememekten korkuyorum.
Senin sevgine layik olduktan sonra baskalari tarafindan o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
Seni kazandim derken kaybetmekten korkuyorum.
Aramizdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
Senin kalbini daha fazla kirmaktan korkuyorum.
O temiz ve masum göz yaslarini daha fazla akitmaktan korkuyorum.

Evet korkuyorum;
seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten ...
Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.
Yada yanlis anlasilmaktan korkuyorum.
Uçurumun kenarinda yalniz kalmaktan korkuyorum.
Dostluguna doyamadan uluorta yalniz kalmaktan korkuyorum.
Yüregimdeki o ince sizinin bir gün çogalmasindan ve beni sarmasindan korkuyorum.
Sevgi denen güzelliginin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
Dostlugun ölüp yerine nefretin yesermesinden korkuyorum.

Korkuyorum evet;
seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten...
Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kiyamiyorum uzaktan seyrediyorum çünkü;
Seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
Ömründe yasadigin mutlulugu huzuru sana yasatamamaktan korkuyorum.
Sana kalbimden fazlasini verememekten korkuyorum.
Sonunda sana gözyasindan baska bir sey birakamamaktan korkuyorum.
Seni sevmekten degil;
dostlugunu suiistimal etmekten,
Seni kaybetmekten ve degerini bilememekten ve Yüce Rabbime hesap verememekten korkuyorum.
Belki de çok fazla korkuyorum ...

ÇÜNKÜ; BEN iLK DEFA SEViYORUM...
*
"benim elimden sana yazılmış gibi". Evet belki de en sevmediğim huyun bana söyleyecek birşey bırakmıyor oluşun.