bugün

ne kadar seversen sev kadın istemediği sürece duvar yazısı olarak kalır. duygusal sürecin büyük kısmını -kendisi de farkında olmadan- arı gibi çalışarak aşka dönüştüren, renkleri değiştiren, umutları yeşerten erkeğin ellerini ve yüreğini yadsımak doğru değil kanısındayım. bu aşamada birçok kişi tarafından izlenen kadın erkeğin aksine çok da duygusal değil demek istemiyorum lakin tanık olduğum onlarca hadise ve kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak bu sonucun yabana atılmayacak bir yanı var. erkek sevdiği kadına bırakır kendini, duygusal sürecin başrolünde olduğu için de iyiden iyiye kendini ona kaptırır. çok sever, az nefret eder, bekler, unutmaz, unuttum gibi yaparak acısını kıyıda köşede yaşamaya çalışır. kadında bunların hiçbir önemi yoktur. bir ''hayır'' kelimesi onun için diğer tercihlere bakacağım anlamına gelir. hem onu çok sevdiğini bilecek hem de senle işim olmaz diyip gidecek diye aklına gelmez. o eğrisi, doğrusu ile her ayrıntıyı tüccar gibi ölçüp biçerken senin ruhun duymaz. çünkü senin haberin yokken birkaç kişi daha vardır ve hayatında sana bunu söylemez. gelinen noktada seni karşılıksız bırakmak aslında tamamen stratejidir ve malesef onun elindedir.
Yanlıştır aşkta karşılık elinde, bankanda, kartında ne kadar yeşil olduğudur. Yeteri kadar yeşilin olduğunda herhangi bir kadın senin olur.
Seks olmasa kimse para kazanmaya uğraşmazdı.
eline verdiysen doğrudur.

ipleri yani.
Külliyen yanlıştır.