bugün

ne zaman gece olsa, yalnız olsam, saatin sesi arttırsa kızgınlığını "tik-tak-tik-tak...", elimi çeksem klavye ve fareden, sigara paketini arasa gözlerim, yaslasam kendimi koltuğa, derin derin çeksem içime o lanet dumanı, yansa gözlerim, acısa, yaşlar süzülmeye başlasa, sonra sıcaklığını özlesem, dalgın dalgın düşünsem ne düşündüğümü bilmeden; kendime sorduğum soru: aşk mı? yoksa gözlerin mi? o buğulu gözlerin mi içimi titreten? birkaç saniye olsun doyamadan kaçan göz bebeklerin mi? ıslak, her an ağlamaya hazır... kirpiğine çapak batsa yüreğimde fırtınalar koparacak olan gözlerin mi? yoksa aşk mı? ne büyük bilmecedir bu? hayır hayır aşk olamaz! bunu yapan senin gözlerinden başkası değil... bu denli büyük olan ondan başkası değil...