bugün

üşenmeyip okuyan olur mu bilmem, işte bile bile ladesin hikayesi. tanım hikayenin kendisi.

ÇOBAN MATI veya YOZGAT SÜRMELiSi

her aşk biraz çoban matıdır...

"Beyaz Şah"ın önünden ileriye doğru iki kare piyon hamlesi

Şah; "yaratılmışlığın maddi ve manevi bütünlüğü"dür. O'nun önünden ileriye doğru yapılacak iki karelik piyon hamlesi, oyuncuyu alanın merkezinde kendine ait olan kareye getirir. Bu hamle başlangıç olarak çok klasik gibi görünse de daha çok merkezde var olma, karşı tarafı tartma adına çok doğru bir hamledir. Diğer oyun açılışlarına göre içerisinde daha az kurnazlık taşır. Meselâ, en sağda ve en solda yer alan bencilliğinin önünü açmamış, karşısındakini bencilliği ile alt etmek ve O'nun kafasını karıştırmak istememiş, bunun yerine kendisini merkeze taşımayı ve karşısındakini tanımayı tercih etmiştir.

"Siyah Şah"ın önünden ileriye doğru iki kare piyon hamlesi...

"Dersini almış da ediyor ezber
Sürmeli gözleri sürmeyi neyler
Ben yarelendim aman..."

Beyaz'ın kurnazlıktan uzak bu hamlesi Siyah'ı sevindirmiştir. Bu gayet masum bir hamledir. Siyah, kendini tanıma fırsatını Beyaz'a verirken, kendi "maddi ve manevi bütünlüğü"nün önünden iki kare açarak Beyaz'la birlikte merkezde var olmuştur.

Siyah da Beyaz gibi; en sağda ve en solda yer alan ve aynı zamanda "varlık bütünlüğünün" en uzağında duran "bencilliğin" önünü açmamış, Beyaz'ı gafil avlama yolunu seçmemiştir. Hangi mantık gerçekten kazanmak istediği bir oyunda ilk hamleyi karşı tarafa verir ki? Siyah, kazanmaktan çok kaybetmeye yatkındır. Bu olurken ne çok hırpalanmayı, ne de Beyaz'ı çok hırpalamayı istemez. Onları aynı tahtaya koyan "Güç"ün ilk hamleyi Beyaz'a verişindeki iradenin "yanılmaz hikmetine" güvenir. Beyaz'a belli etmemekle birlikte daha ilk hamlede; kazanmak için eline şans geçse bile bunu kullanmamaya, Beyaz'ın tahta üzerindeki hiç bir varlığını ortadan kaldırmamaya karar vermiştir.

Tahtaya dışarıdan bakanlar için bu mantıksız gelebilir. Oysa Mecnun'a "Leylâ çok güzel bir kadın değil, O'nun neyini bu kadar çok seviyorsun" diye sorduklarında Mecnun "Leylâ bir kadehtir. Ben o kadehten bir şarap içiyorum. Siz kadehi görüyorsunuz, şarabın tadını bilmiyorsunuz ki!"demişti.

Siyah, ilk hamle Beyaz'da olduğuna göre mantıklı bir oyunda kazanamayacağını bilir. Kazanması için Beyaz'ın yanlışlarını beklemesi, hatta bazen O’nun kimi taşlarını ortadan kaldırabilmesi için kendi taşlarından bazılarını gözden çıkarması gerekmektedir. Siyah, böyle bir oyunda kazandığı zaman, oyunun çok karmaşıklaşacağını, sonlara doğru en sağda ve solda olan bencilliğin iyiden iyiye hakim olacağını, Siyah ve Beyaz'ın bir çok değerinin kaybolmuş olacağını tahmin eder. Bu tarz bir zafer, Siyah için kazanırken kaybetmektir. Oysa Siyah, bütün bunları daha baştan hesap etmiş; tahta üzerindeki varlıklarının hepsinin "maddi ve manevi" bütünlüğünün bir parçası olduğunu, onlardan ne kadar çok kaybederse bu bütünlüğün zayıflayacağını sezmiş ve sonunda kaybederken kazanmayı seçmiştir. Bütün bunlar Beyaz için şimdilik bir sır'dır.

"Sağa çapraz dört kare Beyaz Vezir hamlesi...
Vezir, "maddi ve manevi varlığın güzelliği"dir. Beyaz, bu oyunda kazanması için kendisine verilen en büyük gücün Vezir olduğunun farkındadır. Eğer her şey istediği gibi giderse; Siyah'ın maddi ve manevi bütünlüğünün karşısına maddi ve manevi güzelliği ile çıkmak istemektedir. Bu yolda karşısına çıkabilecek bütün engelleri aşmakta en yetenekli değer, gerçekten de maddi ve manevi güzelliktir. Aynı zamanda Vezir, Şahı korumada da bir o kadar kabiliyetlidir.

"Siyah Vezir'inin önünden ileriye doğru bir kare piyon hamlesi...
"Bu dert beni iflah etmez de neyler
Benim dert çekmeye dermanım mı var
Sürmelim aman..."

Siyah, Beyazın maddi ve manevi güzelliğinin oyunun merkezine doğru gelişinden memnundur. Bu güzelliğe daha yakından şahit olunca ilk hamledeki kararının doğru olduğunu, kazanmak için fazla bir şansı ve dermanıolmadığını bir kez daha fark eder.

Ancak, varlık bütünlüğünün önündeki piyon tehlikededir. Şayet şimdi korumaya almazsa, hem o piyonu kaybedecek hem de oyundaki dengesi bozulacaktır. Siyah, yalnızca biraz daha zaman istemektedir. Beyazın tam olarak ne yapmak istediğini ancak bir hamle sonra anlayabilecektir. Acaba Beyaz; önce bütün varlık değerlerinin oyun dışına itip varlığının bütünlüğünü tek bıraktıktan sonra mı yoksa hiçbir değerine dokunmadan mı kazanmak istemektedir?

"Beyaz Şah'ın sağından sola doğru çapraz üç kare Fil hamlesi..."

Fil, "altıncı his"tir. Beyaz, daha oyunun başlangıcında oyun merkezine bir piyon, onun yanına da bir Vezir ve bir Fil koymuştur. Beyazın altıncı hissi ve maddi manevi güzelliği ile varlığını oyun merkezine koyması, Siyahı memnun eder. Bilhassa altıncı his Beyazın oyunu fazla uzatmayacağının işaretlerini vermekte ve bu yönde isteği olan Siyahın gönlüne su serpmektedir.

"Beyaz Siyah Şah'ın iki kare solundaki At'ın önünden ileriye doğru bir kare piyon hamlesi..."

"Gaşın çeğmelenmiş kirpik üstüne
Havada bulutun ağdığı gibi
Ben yarelendim aman..."

Siyah, artık Beyazın ne yapmak istediği konusunda biraz fikir sahibidir. Yaptığı hamle sadece biraz oyunun tadını çıkarmaya yöneliktir. Kazanacağı birkaç hamle ile kendisini biraz daha ifade etmek istemektedir.

"Sol geriye doğru çapraz iki kare Beyaz Vezir hamlesi..."

Beyaz, maddi ve manevi varlığının güzelliğini daha güvenli bir konuma getirmekle beraber, bir önceki pozisyonundan bir şey kaybetmemiştir.

Siyah'ın şimdi yapacağı hamle niyetini ortaya koyacaktır. Ancak Beyaz, bir şeyin farkına varır. O da, Siyah'ın oyunda kazanmak için hâlâ hiçbir planının olmadığıdır. Şu ana kadar Siyah, yalnızca kendisini Beyaz karşısında konumlandırmıştır.

"Siyah Şah'ın sağından Siyah Fil'in iki kare önüne At hamlesi..."

"Çiğ düşmüş de gül sineler üstüne
Yağmurun güllere yağdığı gibi
Sürmelim aman..."

At bu oyunda hamlesi en zor kavranan değerdir. Siyah, bu hamleyle duygularını ve hayallerini tahtanın ortasına doğru ilerletmiş ve açık bıraktığı kapının Beyaz tarafından görülmesini beklemiştir.

Şayet Beyaz, bu açık kapıyı görmez ve başka bir değerini ortaya sürerse, Siyah duygu ve hayallerini Beyazın altıncı hissinin oyun merkezindeki tarafına koyacak, Beyazın maddi ve manevi güzelliğine ulaşmayı bekleyecektir.

"ileriye doğru dört kare Beyaz Vezir hamlesi..."

Oyuna dışarıdan bakanlar için oyun bitmiştir! Oysa Siyah için her şey yeni başlamıştır. Beyaz'ın maddi ve manevi güzelliği Siyahın varlık bütünlüğünün hemen yanı başındadır ve bu güzelliği alanın ortasından altıncı hiskorumaktadır. Bu son hamle, Beyazın maddi ve manevi güzelliğini Siyahın varlık bütünlüğü, altıncı hissi, duygu ve hayallerinin tam ortasına getirmiştir. Yani artık, Siyahın yapacak hiç bir şeyi yoktur.

"Beyazın son hamlesiyle oyun dışına çıkan tek Siyah Piyonun tahtanın kenarına çıkışı..."

"Ölüp de mezara girdiğim zaman
Ben susayım kemiklerim sızlasın
Ben yarelendim aman..."

nevai
her şeyden acısı bile bile aldanmaktır.
sonunda acı çekeceğini bile bile sürüklenmektir.
güncel Önemli Başlıklar