bugün

uludağ sözlükte de misisipikedisi kullanıcı adına sahip olan yazarın (demek ki balikcifilozof = misisipikedisi) Kavim yayıncılıktan basılan ve 21 Ocak 2008'den itibaren raflarda yer alacak olan kitap.

(bkz: Kitapçılarınızdan ısrarla isteyin)

edit: efendim bu entry eksilenmiştir. Sebep konu olmasın sakın.
okunacak bir yazarın değerli olduğuna inandığım kitabı.
daha once baska bir plaftormda yazarina hayirli olsun deme firsatini yakaladigim kitap.

elbet kitabi daha okumadik. sadece tanitimda gecen cumlelerden cikarimlar yapmaya calistik. bu noktada da elestirmekten de kendimizi alamadik.

ornegin su cumle;

" sümerler eski ağıtlarında yılanın, akrebin, çakalın, akrebin düşmanın olmadığı zamanlara ağıtlar yakarmış. eskiden düşmanlık yoksa ne vardı peki? ve daha da önemlisi 'ne oldu' da insanlar arasında düşmanlık ortaya çıktı?

goruldugu gibi cumlede iki " akrep " var. arti, sumerler eski agitlarinda...agitlar yakarmis." da olmamis. zaten cumle komple anlasilmaz. hem sumerler zamaninda yilanin, akrebin, cakalin olmadigi nereden cikarilmistir? yilandan akrepten cakaldan kasit kotu insanlar ise, o zamanlarda da pek ala kotu insanlar vardi demek sanirim yanlis olmaz.
madem hatalara değiniyoruz, bir hata da şurada:
"buraya yazılamayacak kadar çok olan bu tür soruların ortak paydasını ??? mümkün müdür?"
soru işaretli kısımda 'bulmak' gibi bir kelime olmalıydı.
Tashih hatalarının ve bir anlam kaymasının doğrudan arka kapakta yer almış olduğu kitaptır.
Bu durum eğer savunulacaksa sadece ve sadece acemilikle savunulabilir.

Ancak aktarılan "tanıtım yazısı"nda dile getirilen "bulmak" ile ilgili ifade son kapak tasarımında yer almamıştır. Bu nedenle sadece "akrep" 2 defa yazımı ve anlatım bozukluğu ile azda olsa sıyırmıştır.

"yilandan akrepten cakaldan kasit kotu insanlar ise, o zamanlarda da pek ala kotu insanlar vardi demek sanirim yanlis olmaz." ifadesi ise zaten kitabın ana konusu.

Evet doğrudur, bahsi geçen şey sadece "çakal, akrep, çiyan" değil "kötü insanlar"dır. Buna gönderme yapmak için "çakal, yılan ve akrep" yoktu vurgusu vardır. Ve Sümer ağıtları aynen "kötü insanın olmdığına inandıkları dönemler" için ağıt yakmışlardır.

Ayrıca arka kapak olduğu için o ağıdın ilgili bölümü kitap içindedir ve şöyledir.

"Sümerle ağıtlarında...

çok eski zamanlarda,
yılan yoktu,
akrep yoktu,
çakal yoktu,
aslan yoktu,
vahşi köpek yoktu,
kurt yoktu,
korku yoktu,
kötülük yoktu,
insanların düşmanı yoktu...diye yakarırlar"

Okunduktan sonraki görüşler için de buralardayım.

Yalnız kitabı okumayı düşünen yazarlardan tashih konusunda "yol gösterici"; içerik konusunda ise "acımasız" olmalarını rica edebilirim. Her ikisinde de olası yanlışları düzeltmek okuyucuya gösterilmesi zorunlu değerin bir sonucudur.

Bu arada kaç tane yazar müstakbel okuyucuları ile anlık fikir paylaşımına sahip olabilmiştir ki.

bunu sağlayan herkese şimdiden minnettarlık duyulabilir ancak.
internet üzerinden de satışına başlanan kitap.
internet üzerinden de reklamı yapılan kitap.
tebrik edilesi kitap. en kısa zamanda temin edeceğim.
"ya da" nın ayrı yazılmadığı kitap.
ELESTiREL YAKLASiMA DEVAM..

BiR CALiSMAYA " TEZ " DENiLDiGiNDE VE MEVZU " iLiSKiLER " NOKTASiNDA ELE ALiNDiGiNDA iNSAN iSTER iSTEMEZ SOSYOLOJiK BiR BiLiMSEL YAKLASiM VE METOD ARiYOR. " TEZLER " iSE; HEMCECiK iRRASYONEL BU BAGLAMDA DA iTiCi GELiYOR..
irdelediği konular itibariyle ilgi çekici gözüken kitap. yazar arkadaştan şahsıma imzalı bir adet istiyorum. göndermem diyorsa gider korsan alırım. şaka bir yana, umarım okumak ve burada bir çift laf etmek kısmet olur.

ayrıca yazar dostumuz, arno gruen okumadan bu kitaba girişmemiştir inşallah diyesim var.
sözlüğümüz değerli yazarlarından birinin * uzun araştırmalar sonucunda hazırladığı, en yakın zamanda edineceğim hayırlı olsun kitabı.

(bkz: hayırlı olsun)
Ve Sümer ağıtları aynen "kötü insanın olmdığına inandıkları dönemler" için ağıt yakmışlardır. şeklinde bir cümle kuran bir insanın kitabı.öss paragrafların da bile geçer; içerik mi önemlidir, anlatım mı diye; içeriğini okumadığım için bilemeyeceğim ancak anlatımda problem olduğu kesin.
bu arada ben mi yanlış biliyorum acaba; ağıtları insanlar mı yakar ağıtlar mı?
içinde yaşadığımız ve aslında kuralları, işleyiş tarazı hepimiz tarafından bilinen aşağılama ilişkilerinin ortak yanlarını formüle eden tezlerdir:

Tez-1: Aşağılama ilişkilerini tek bir insandan, bütün toplumlara; gündelik bir olaydan, Tanrısal bir olguya; şimdiden binlerce yıl öncesine kadar ki insan ilişkilerinin hemen her durumunda görmek mümkündür.

Tez-2: Aşağılama ilişkileri "ötekileştirme" üzerinde gerçekleşir ve aynı zamanda "ötekileştirme" eylemidir.
2-a) Aşağılama ilişkisi ile ötekileştirme üretilirken, aşağılayan aşağıladığı ile gerçek ortak alan dışında, aşağılama ilişkisi üretebileceği her türlü alanı ortaklaştırabilir.
2-b) Aşağılama ilişkilerinde aşağılayan aşağılanan ötekine karşı, "temsil kaynağı"; kadar aşağılama ilişkileri üretme hakkını elde eder.
2-c) Aşağılama ilişkilerinde aşağılanan aşağılama ilişkilerinde yaşadığı tahribatı gidermek için kendisine göre çevresindeki en zayıf olanı aşağılar ya da aşağılayabileceği bir zayıflık yaratır.
2-d) Aşağılananın aşağılama ilişkilerinden ne öğrendiğini görmek için, öteki ile ilişkisinde ona otorite verin.
2-e) Aşağılama ilişkisinin ötekileştirme ilişkisi içinde kurulmasını sağlayan ve böylece aşağılama ilişkisini normal ve kabul edilebilir düzeye getiren ama aynı zamanda aşağılama ilişkilerinin meşruluğunu tanımlayan en güçlü araç ideolojidir.

Tez-3: Aşağılama ilişkilerinde denge aşağılananın nesneleşmesi, aşağılayanın özneleşmesi üzerinden kurulur.

Tez-4: Aşağılama ilişkilerinin ilk doruk biçimi ölümdür.
a-1) Doruk biçim olarak ölüm
a-2) Öldürmenin dayanılmaz tercihi
a-3) intihar ve açlık grevleri
a-4) Ölüm biçimlerindeki aşağılama izleri
b) Aşağılamanın ikinci doruk biçimi küfürdür.

Tez-5: Aşağılama ilişkilerinin en net izlendiği alanlar mitoloji/din, hukuk, sanat, aşk ve savaştır.
5-a) Mitoloji /Din
5-b) Hukuk
5-c) Sanat
5-d) Aşk
5-d) Savaş

Tez-6: Eşitleme ilişkileri aşağılama ilişkilerinin bağrından doğar

Tez-7: Modern düşünce tarihinde, çalışmalarını aşağılama ilişkilerini odağında gerçekleştirmiş üç düşünür vardır: Marx, Nietzsche ve Freud...
ilk günlerde sözlük tarafından oldukça ilgi çekmiş; okunması konusunda yazarı da aynı değerde umutlandırmış, ancak 2-3 kişi dışında okunmamış kitaptır.

(bkz: yazarın ölümünden sonra değerinin anlaşılması)* *
ithaf edildiği subcomandante marcos'a "basım haberi" ulaşan kitap.
basıldığı yayınevinin ekonomik çapının düşüklüğü nedeni ile istenilen tanıtımlar yapılamadığı halde pandora com'da, birinci sıradaki kitabın satış rakamına göre bir oranla yapılan listelemede çok satanlar listesinde 26. sıraya yükselmiş kitaptır.

Yükselmiş değil de, 26. sıradan listeye girmiş demek daha doğru olur. 2 hafta önce 100. sırada bile değildi.

Edit: Efendim link vardı kaldırdım. Çünkü benim kafa, listenin değişeceğini çakmadı. insan "print screenn" yapar değil mi?
isin icinde felsefe varsa kesinlikle okunasi kitaptir.
20 Nisan 2008'de TÜYAP 13. Kitap Fuarında, misisipikedisi tarafından 15:00 / 17:000 saatlerinde imzalanacak kitaptır.

Kitabı almayıp imza isteyenler geri çevrilmeyecektir.
Kitabı alırmış gibi yapıp almayanlar ise kovalanacaktır. Gerekirse darp edilecektir.
Kitabı standan çalma girişiminde bulunanlara göz yumulacak (en azından yazar ses çıkarmayacak), ancak çalınan kitap için imza istendiği takdirde de fuar basmane kapısı önünde imza atılacaktır. (yazar)
sözlükten kelmajeste hariç gelenin olmadığı bir günde imza günü olan kitaptır.
okuduktan sonra hayata ve insanlara farklı bir açıdan bakmama neden olan kitaptır.
ilginç bir başlığa sahip kitap.
Bir kaç kez okumak zorunda kaldığım, bu zorundalık vurgusuna rağmen, dizgi hataları ve yazım yanlışları yerine içeriği hakkında konuşulması gerektiğine inandığım kitap.
Eşitleme ilişkilerine ulaşmak yerine, aşağılama ilişkilerinde aşağılayan konumunda bulunma çabalarında olanların, taşıdığı tezlere "Hadi ordan, amma da zırva şeyler" diyeceği kitap da denebilir.
güncel Önemli Başlıklar