bugün

burun direğiniz ağrır. gözleriniz acır. kırparsınız daha beter yaşarır. karnınızda bir yerlerde bir şeyler olur sanki. artık nereden elektrik aldıysanız.
-geliyor geliyor geliyor. aaaah. ühühühüühüh.

(bkz: iç ses)
(bkz: vay ben öleydim)
kendimi tamamen bıraksam mı yoksa bir kaç damla gözyaşı yeter mi?
boğaz yanması,gözlerin yerinden taşacağını hissetme,ağızdan salya akacak gibi bit tükrük fırtınası,sonra da öksürür gibi "ühü" sesi.
duygusal filmlerde salonda burun çekme sesi henüz duyulmuyorsa ilk ağlamaya başlayacak olanın siz olmasını istemiyorsanız kendinizi kasmanız ve bu kasmanın baş ağrısına neden olması kaçınılmazdır ama illaki siz ağlarsınız ve baş ağrısı, göz yaşı, burun sümüğü birbirine karışır ve niye bu filmi seçtim ki diye kendinize küfredersiniz.
burun direğinize, sanki beyninizden geliyormuş gibi gelen tuzlu bir şeyler değer. kaşıntıyla karışık ağrı hissedersiniz. dudaklarınız büzülür. ağlamak istemezsiniz ve gözlerinizi kapalı tutmak için göz kapaklarınızı kırparsınız. fakat bu hareketler gözyaşlarının daha hızlı bir şekilde atılmasını sağlar gözden dışarı.
ve ağlıyorsunuz...
acıma duygusudur.
-gelmek üzere,allahım resmen birazdan herkesi başıma toplicam kimseye de cevap vermicem işte. nedenini arasın dursun pezevenkler.
(bkz: amaçsızlık).
gözler dolar, çene titrer, boğaz düğümlenir. "ağlamamalıyım, hayır lütfen" diye yalvarılır içten içe, sonra o gözyaşları içe akar.

senin gördüğün yanağımdan süzülenler. asıl içimde, içinde yüzdüğüm bir deniz var.
üzüntü ve hüzün gibi hislerdir. insan üzülünce ağlar.
küfretme arzusudur.
karnınızdan kalkan bulutlar, gözlerinize doğru çıkarken; burnunuza uğrar, sızlatır. sonra bulutlar sislenir, puslanır. boğazınızda bir düğüm... gözleriniz dolar ansızın. sonra incecik süzülen yaş taneleriyle başlar, hüzünden kuruluyan cevherlerin nemlendirilmesi.