bugün

öğrencilik zamanlarından kalmış, uyanmak için sabah ya da kaçta uyanıldıysa, aç karna kahve içmektir.
(bkz: karna)
(bkz: karına)
(bkz: karma)
(bkz: karıma)
ardından soluğu tuvalette alacağınız durumdur. robin williams bu durumu "fire in the hole" ile ifade ediyordu *
her sabah yanında sigara ile yaptığım eylemdir. ancak uyanıyor insan.
hergün düzenli olarak yanında sigara ile birlikte yapılıyorsa bir süre sonra midenin amına koyan eylemdir.

hayır biliyorum da söylüyorum.
hayatın anlamı olabilir.
tansiyonu düşüren tehlikeli bir harekettir.
öğrencilik zamanlarından sonra iş hayatında başlayan, özellikle bililişimcilerin ertesi sabaha erken uyanması gerektiği zamanlarda bile bilgisayar başında sabahlamalarından sonra, sabah erkenden ofise gelip kahve makinasına yapışmasıdır.

(bkz: ben)
yanında sigara da olursa bi nevi kahvaltıdır. midenin amınakoymakla birlikte, tadına doyum olmaz.
yaklaşık yedi yıldır kahvaltı menüm. bide yanında sigara. açlığı bastırır. içtikten sonra iki saat yemek aramazsınız.
çevremde, her sabah bob dylan'ın one more cup of cofee şarkısını ruhuna katık edip, jean paul sartre satırlarıyla da beynini besleyerek, avuçlarını ısıtan bir kupa dolusu kahve ile kahvaltısını ettiğini iddia eden dostlarım var.

entelektüel-marjinal olacağız, iki kıytırık insan etkileyeceğiz diye akşama kadar aç karnına geziyorlar ortalıkta. halbuki kalk iki yumurta kır, yanına da daya pul biberli bol limon soslu kara zeytini, küp küp doğra peynirleri, bir de çay koy ateşe. oh miss! sonra da kitabını mı okuyorsun senfonini mi dinliyorsun tiyatrona mı gidiyorsun yine yap yani ne yapıyorsan, elinden alan mı var?

ruhunu besleyeceksin diye mideni bozacaksın, artistlik yapacağım diye yalnız kalacaksın, sonra da "yandım" dediğinde bir bardak su getiren bulamayacaksın hocam.
Yapmayı düşündüm de sağlığa zararlı olur gibi geldiği için cesaret edemedim. Onun yerine simit poaça kemirmeye dewamke.