bugün

sivas katliamında önce dışarı çıkıp bir guruh yaratmış ,daha sonra otele yöneltmiş,en sonunda kibriti çakmış, sonra kimse benden şüphelenmesin deyip içeri geçip bu sefer itfaiye merdiveninde kamera önünde tekme yiyip şov yapmış; yakılası zat.
sivas katliamı'nda canına kastedilmesine karşın, yaşanan bu vahşetin sorumlusu olarak nasıl görülebildiğine anlam veremediğim, modern türk edebiyatı'nın önde gelen kalemlerinden, üstad.

not: bu "katliam"ı "olay" diyip de geçiştirenleri, geçiştirmeye çalışanları affedemiyorum. unutmadık unutmayacağız.
aziz'im(imiz).
(bkz: bir değil iki)
BOSUNA

Sen yoksun...
Bosuna yagiyor yagmur...
Birlikte islanmayacagiz ki.....
Bosuna bu nehir......
cirpinip pirpirlanmasi.....
Kiyisinda oturup goremeyecegiz ki...
Uzar uzar gider..
Bosuna yorulur yollar..
Birlikte yürüyemeyecegiz ki..
ozlemlerde ayriliklar da bosuna
oyle uzaklardayiz..
Birlikte aglayamayacagiz ki
Seviyorum seni bosuna..
Bosuna yasiyorum
Yasamı bolusemeyecegiz ki ...

dizelerini yazan rahmetli usta yazar ve sairimiz...
türk halkının yüzde altmışının aptal olduğunu söylerken yanılmış olan, aslında bu rakamın yüzde kırkyedi civarında olduğunu ne yazık ki (ya da ona ne mutlu ki) hayatta olmaması nedeniyle öğrenememiş değerli yazar.
babamla fikirlerinin taban tabana zıt olmasına rağmen yine babamın getirdiği kitaplarıyla tanıdığım yazardır. "yaşar ne yaşar ne yaşamaz" okunurken kahramanın başına gelenlere karşı bir sinir krizi geçirilebilir. kendimden biliyorum. fil hamdi, deliler boşandı, sosyalizm geliyor savulun okuduğum kitapları arasındadır. genellikle toplumdaki aksak yönleri, eksikleri işler. anlatımının mizahi ve doğal olması okunma sebeplerinin arasındadır.
inatla bazılarının sofu geçmişleriyle tanınan isimleri müfredata sokmasından kendine yer bulunamayan eşsiz bir kalem.
ölümünden sonra yayınlanan eserleri;

112. Aziz Nesin - Tahsin Saraç mektuplaşmaları, Mektuplar, 1995.
113. Böyle Gelmiş Böyle Gitmez III (Yokuş Yukarı), Özyaşamöyküsü, 1996.
114. Mum Hala I, Aziz Nesin'in Günlüğü, 1996.
115. Gözünüz Aydın Efendim, Öyküler, 1997.
116. Bir Vicdan Davası, Anı, 1998.
117. Türkiye Şarkısı Nâzım, Yaşamöyküsü, 1998.
118. Aziz Nesin - Meral Çelen mektuplaşmaları, Mektuplar, 1998.
119. Birtakım Azizlikler (senaryo: Genco Erkal), 1998.
120. Okuduğum Kitaplar I, Aziz Nesin'in okuduğu kitaplar için tuttuğu notlar, 1999.

Yayına Hazırlananlar;

121. Size Bir Mektup Var, öyküler.
122. Okuduğum Kitaplar II, Aziz Nesin'in okuduğu kitaplar için tuttuğu notlar.
123. Birlikte Yaşadıklarım Birlikte Öldüklerim, anı
124. Mum hala II, günce.
125. Aptallık Dosyası.
1990'lı yıllarda;

92. Rüyalarım Ziyan Olmasın, Öyküler, 1990.
93. Sora Sora Cennet Bulunur, Söyleşiler, 1990.
94. Hoşçakalın, Şiirler, 1990.
95. Aşkım Dinimdir, Öyküler, 1991.
96. Nasrettin Hoca Gülütleri, Çocuklar için gülütler, 1991.
97. Hazreti Dangalak, Taşlamalar, 1992.
98. Bir Zamanlar Memleketin Birinde, Oyun, 1992.
99. Bir Aşk Var Bir de Ölüm, Şiirler, 1992.
100. Başarılarımı Karılarıma Borçluyum, Oyun, 1992.
101. Sait Hopsayıt, Oyun, 1992.
102. Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Oyun, 1992.
103. Onursal Doktor Olamamanın Büyük Onuru, Belgesel, 1993.
104. Bir Dokun Bin Dinle, Söyleşiler, 1994.
105. Bir Tutam Aydınlık, Köşe yazıları, 1994.
106. Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları I, Mektuplar, 1994.
107. Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları II, Mektuplar, 1994.
108. Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları III, Mektuplar, 1994.
109. Aziz Nesin - Ali Nesin Mektuplaşmaları IV, Mektuplar, 1995.
110. Çuvala Doldurulmuş Kediler, yazılar, 1995.
111. Sivas Acısı, 1995.

şeklindedir.
1980'li yıllarda;

75. Anıtı Dikilen Sinek, Çocuk Öyküleri, 1982.
76. Suçlanan ve Aklanan Yazılar, Özyaşam ve Gazete Yazıları, 1982.
77. Dünya Kazan Ben Kepçe II (Alamanya Alamanya Bizden Aptal Bulaman Ya), Gezi Yazıları, 1983.
78. Sondan Başa, Şiirler, 1984.
79. Benim Delilerim, Anılar, 1984.
80. Yetmiş Yaşım Merhaba, Öyküler, 1984.
81. Kalpazanlık Bile Yapılamıyor, Öyküler, 1984.
82. Ah Biz Ödlek Aydınlar, Deneme, 1985.
83. Soruşturmada (Sorulara Yanıtlar), belgesel, 1986.
84. Seviye On Ölüme Beş Kala, Şiirler, 1986.
85. Salkım Salkım Asılacak Adamlar, Anı, 1987.
86. Maçinli Kız için Ev, Öyküler, ???
87. Kendini Yakalamak, Şiirler, 1988.
88. Korkudan Korkmak, Araştırma, 1988.
89. insanlar Konuşa Konuşa, Söyleşiler, 1988.
90. Nah Kalkınırız, Öyküler, 1988.
91. Bulgaristan'da Türkler - Türkiye'de Kürtler, Anılar, yazılar, 1989.
1970'li yıllar;

54. Tut Elimden Rovni, Oyun, 1970.
55. Hadi Öldürsene Canikom, Oyun, 1970.
56. Merhaba, Köşe yazıları, 1971.
57. insanlar Uyanıyor, Öyküler, 1972.
58. Leyla ile Mecnun, Fuzuli'den aktarma, 1972.
59. Cumhuriyet Döneminde Türk Mizahı, Seçki, 1973.
60. Hayvan Deyip de Geçme, 1973.
61. Tatlı Betüş, Roman, 1974.
62. Bu Yurdu Bize Verenler, Çocuk öyküleri, 1975.
63. Böyle Gelmiş Böyle Gitmez II (Yokuşun Başı), Anılar, 1976.
64. Seyahatname (Duyduk Duymadık Demeyin), 1976.
65. Borçlu Olduklarımız, Çocuk Öyküleri, 1976.
66. Surname, Roman, 1976.
67. Pırtlatan Bal, Çocuk oyunu, 1976.
68. Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Roman, 1977.
69. Dünya Kazan Ben Kepçe I (ırak ve Mısır), Gezi Yazıları, 1977.
70. Tek Yol, Roman, 1978.
71. Büyük Grev, Öyküler, 1978.
72. Ben de Çocuktum, Anılar, 1979.
73. Uyusana Tosunum, 1979.
74. Beş Kısa Oyun, Oyunlar, 1979.
1960'lı yıllar;

36. Ah Biz Eşekler, Öyküler, 1960.
37. Gözüne Gözlük, Öyküler, 1960.
38. Hoptrinam, Öyküler, 1960.
39. Bir Koltuk Nasıl Devrilir, Öyküler, 1961.
40. Yüz Liraya Bir Deli, Öyküler, 1961.
41. Zübük, Roman, 1961.
42. Biz Adam Olmayız, Öyküler, 1962.
43. (Yeşil Renkli) Namus Gazı, Öyküler, 1964.
44. Sosyalizm Geliyor Savulun, Öyküler, 1965.
45. Toros Canavarı, Oyun, 1965.
46. Rıfat Bey Neden Kaşınıyor, Öyküler, 1965.
47. ihtilali Nasıl Yaptık, Öyküler, 1965.
48. Böyle Gelmiş Böyle Gitmez I – Yol, Anılar, 1966.
49. Şimdiki Çocuklar Harika, Roman, 1967.
50. Poliste, Anılar, 1967.
51. Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı, Oyun, 1968.
52. Üç Karagöz Oyunu, Oyunlar, 1969.
53. Çiçu, Oyun, 1969.
1915, Heybeli Ada, doğumlu bu yazarımızın aramızdan ayrıldığı tarih olan 1995'e değin imza atmış olduğu eserler;

1940'lı ve 1950'li yıllar;

01. Parti Kurmak Parti Vurmak, Öyküler, 1946.
02. Azizname, Taşlamalar, 1948.
03. Monologlar, 1949.
04. Geriye Kalan, Öyküler, 1953.
05. Mizâh Hikâyeleri Antolojisi (4 cilt), 1955.
06. it Kuyruğu, Öyküler, 1955.
07. Kadın Olan Erkeğin Hatıraları, Roman, 1955.
08. Yedek Parça, Öyküler, 1955.
09. Düğümlü Mendil, Polisiye Roman, 1955.

10. Fil Hamdi, Öyküler, 1956.
11. Damda Deli Var, Öyküler, 1956.
12. On Dakika, Şiir, 1957.
13. Koltuk, Öyküler, 1957.
14. Kazan Töreni, Öyküler, 1957.
15. Gol Kralı, Roman, 1957.
16. Toros Canavarı, Öyküler, 1957.
17. Deliler Boşandı, Öyküler, 1957.
18. Hangi Parti Kazanacak, Öyküler, 1957.
19. Ölmüş Eşek, Uzun Öykü, 1957.

20. Bir Sürgünün Anıları, Anı, 1957.
21. Erkek Sabahat, Roman, 1957.
22. Mahallenin Kısmeti, Öyküler, 1957.
23. Bay Düdük, Öyküler, 1958.
24. Havadan Sudan, Öyküler, 1958.
25. Nazik Alet, Öyküler, 1958.
26. Memleketin Birinde, Öyküler, 1958.
27. Gıdı gıdı, Öyküler, 1958.
28. Biraz Gelir misiniz, 1958.
29. Nutuk Makinası, Köşeyazıları, 1958.

30. Kördöğüşü, Öyküler, 1959.
31. Aferin, Öyküler, 1959.
32. Mahmut ile Nigâr, Öyküler, 1959.
33. Saçkıran, Roman, 1959.
34. Bişey Yap Met, Oyun, 1959.
35. Az Gittik Uz Gittik, Köşe yazıları, 1959
(bkz: #2564805)
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir;
bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler kadar yani! Ama bir
kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan
onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki
ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! - işte
o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes
alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının
sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü yüreğine
ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı
koyabilir ki bir kadın. ince ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç
damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok! Sanmayın ki
gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada
bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin
kalacağı bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları
olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir
derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, `ağlama niye ağlıyorsun
ki, değmez onun için` derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü
yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. içlerindeki zehirdir onları
öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler
yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür
yaraları. Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer
sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa
ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da
yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda
öğrenirler kendilerine sarılmayı... Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden
vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama
olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür.
Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir
kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan...
insanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye;
hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında
yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık
kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine
sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi;
hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o
zaman niye sarılsınlar ki! Niye sarılalım ki! Etrafınızda yürekten ağlayan
bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur. Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye
başlamıştır. Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır. Bilin ki,
sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da kim, ne diye sormayın artık. Çok
ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü !
* * *
kesinlikle komik ol(a)mayan yazar.

(bkz: politik mizaha gülmek)
çok az kitabını okuduğum usta yazardır. okumamış olmak elbet bu lafı eksik bırakacaktır ama aşkım dinimdir kitabı, herhalde en iyi kitaplarından biridir. yazdığı tek bilim-kurgu öyküyü de içinde barındırır. aşık olduğu kadın için dinini değiştiren yaşlı adam hikayesi de gayet güzel ve özeldir.
hakkında bu kadar entryyi sol framede görünce dirildi de birilerine ağzının payını güldüre güldüre yara yara verdi mi diye düşündüğüm yazar.
ey aziz nesin
bozuk bir klavye ile yazmanin sıkıntısı tahayyül edemeyenler cok
edit yapmaktan göbeğin catlamasinin vermiş oldugu aciyi bilmeyenler daha cok
tapilacak tek kişi vardir
o da allahtir
bunu unutunup
şirk kosanlar daha cok
bak rakimiz da bitiyor
hadi cicekleri sulayalim
ey aziz nesin
diyaletik materyalizmin ne olduğunu unutanlar çok
hatta o kadar unutmuşlar ki diyalektik materyalimin diye yazmışlar
ama olsun
iş yanlışı övmek olunca, bizimkiler...
marifet sayarlar, dini cahillikle kıyaslamayı.
senin gönlümüzdeki yerin, harbiden ebu-cehili aratmaz
şu yazdığın zübük olmasa, işin gerçeği kimse de yüzüne bakmaz.
ey aziz nesin
diyalektik materyalizmin kurallarını unutanlar çok
ne yapacaksın ki?
iyiki de mezarın olmamış
cok bedbahtım diyenler
marifeti sayesinde
ve ömrü hayatımı bir vehime harcadım diyenler
yüzünden
eyüp sultan türbesine dönerdi yahu
sana dar gelecek makberi kazan kazandi
senin gönlümüzdeki yerin bambaşkadir sigamazsin
varsın kazurat atsinlar sana
bedbaht bir şairlikten
acidan mizahci olmusun sen bir kere
ey aziz nesin
yüzde altmış dediğin aptallar
tüm aramamıza rağmen bulunamadı
haberin olsun
belkide kantarın topuzu kaçtı
ama ne bileyim
işte
bir sebebi hikmeti vardır.
sana dar gelecek mezarı kim kazsın?
sığ desem göt kadar mezara sığmazsın.
ey aziz nesin
yüzde altmiş dedigin aptallar
yüzde doksan dokuza cikti
haberin olsun
belkide kantarin eksik tarttin
ama ne bileyim
işte
bir sebeb-i hikmeti vardır.
sana dar gelecek makberi kim kazsin?
sığ desem tarihe sığmazsın.
hepimize aptal demiş muhteşem bir adamdır.