bugün

kullanılan dile dikkat etmeden "sidik yarışı" ile bir şeylerin az felsefe olduğunu iddia etmek, 2 cümle ile az- derin felsefe ayrımını yapmak da az felsefedir. *
david hume, martin heidegger gibi filozoflara az felsefe yapıyor demek de felsefenin ne kadar "az" anlaşıldığının belirtecidir.

neyse;

"tanrı, tanrısızdır." martin heidegger

edit: bu arada "iman başta değil yaştadır." diyen arkadaşa da selam olsun.
maalesef hemen hemen doğru bir önermedir.. üç beş icat ve keşiften sonra, birkaç makale ve kitap yayınlayıp ardından bir de ödül aldıysan, seni bir güzel cilaladılarsa eğer; herşeyi bildiğini sanan bir kafa olup çıkıyorsun karşımıza, sadece soru soruyorsun ondan sonra, ben cevap verince soyut kavramlarla bana gelme diyorsun, sen konuşunca elindeki tüple konuşuyorsun ve doğrucubaşı oluyorsun, herşey iyi güzel tamam da, kendin de söylüyorsun sürekli, evrenin büyüklüğü algımızın çok çok üstünde diye, hadi onu geçtik en küçük şeyleri anlamak konusunda bile algımız sıfıra yakın noktada hala, ama dört işlemi biliyoruz, kerat cetveline hakimiz, elektriği keşfettik, ışık hızını ölçtük, marsa gittik, big bang oooo! falan dememize rağmen, hala bilinemeyen keşfedilmeyen katrilyonlarca şey varken, varsın birimiz hayalci soyut ve manevi sallasın, peki sen elindeki bu kadarcık şeyle nereye sallıyorsun güzel kardeşim diyor ve sözlerimi biraz daha okumak, biraz daha felsefeden hiçbir zarar gelmez diyerek bitiriyorum..

not 1: bilim güzeldir, bilmek güzeldir, araştırmak deneylemek, çözmek bunların hepsi güzeldir, sözüm bunlara değil, bulduklarıyla büyük sallayanlara,, bu halleriyle hiçbir şey bilmeyenlerden daha cahil ve komik oluyorlar..

not 2: alanında en derin feylesof olduğu iddia edilen tarihi kişiliklerin hiçbirinin savaşı tanrı var mı yok mu üzerine değildir.. öyle görünmesinin nedeni işin içine okuyanın, yorumlayanın düşüncelerinin de girmiş olmasıdır,, nietszche, bertrand russel gibi düşünürlerin odağında insan vardır, tanrı kavramı ya da tanrının olmadığına dair yapılan her türlü felsefi yorum insan odaklıdır, tanrı zaten bilimsel bir çalışma alanı da değildir, ateistler bilimselliğe inanıyorlarsa en başta bu fikirden uzaklaşmalı ve arayışları ne yöndeyse oraya doğru kulaç atmalıdırlar..
nietzsche nin pek de derin felsefe yapamadini da iddia eden onermedir ayni zamanda.
Taraflidir, derin felsefenin inkar etmektense anlamaya yonelmesi gerektigini iddia etmeye calisirken ateist - tanri kavrami uzerinden derinligi kaybolan soz obegidir.
azıda çoğuda zarardır. gerenk yok
Mesela bacon ya da dostoyevski gibi Tanrı'nın ortadogulu elçilerinden iseviligi bulursa, islama göre yanlış dine inandığı için cehenneme gider degilmi sevgili Müslüman kardeşlerim? yok eger dogru onların inandığı dinse bu kez benim hacı dedem yanlış dine inanmaktan cehenneme gitmiştir.
Ne zaman ortadoğu dinleriyle varlığı birbirinden ayrı düşünmeye başlarsanız o zaman gerçeği görürsünüz.
Çok doğru bir sözdür. En sevdiğim felsefik yaklaşımdır.

Aynı "bilimi bir bardak su olarak düşünün. Bardaktan birkaç yudum su içtiğinizde ateist olursunuz ama bardaktaki tüm suyu içtiğinizde tanrı'ya ulaşırsınız" sözü gibi çok ddoğru.
O tanrı arap tanrısı değildir. Bu da gelecek ders...
ben deizm ile agnostik arasında kaldım.

Burası Araf mi oluyor bir bilen var mı ?
nietzsche duysa ağzınıza sıçar önermesidir.
somutla soyutu bağlarken, düşüncenin kendisinin soyut olması, insanın aradığı cevapları kendinden yüce bir varlığa, evrende görünmeyen bir üstün güce bağlamasına neden olur.

"çok düşünmeyin, kafayı yersiniz".

anlamadığınız bir şey varsa, "allah'ın hikmetinden sual olunmaz", "allah bilir", "maşallah" giyip geçin.
az kuru açık havaya çok kuru tuvalete götürü gibi bir laf. çok anlamsız.
Bazılar evet der, bazıları hayır.