bugün

tokalaşmak için kadının el uzatmasını beklemelisiniz.
sabri reyizin göztepe formasıyla galatasaray taraftarına 3lü çektirmemesi görgü kuralıdır mesela kendi takımına ayıp olur diye yapmadı adam.
Toplum içinde inek gibi sakız çiğnenmez.
tokalasmak isteyen kadini ayak ucunuzla itip dusurun.

neymis efendim cis yapip peceteyle silmis elini yikamasa da olurmus.
kukulu eliylen gelip elimi tutacak aiyy.
Az bilindiğine göre vardır bir sebebi.
Kürdanla ağız karıştırırken diğer elle ağız kapatılır.
Eline koluna sahip çıkmak. Bazı erkekler yürürken ellerine kollarına sahip çıkamayarak yayvan yayvan yürür. Hiç bir kadın benden rahatsız olur elime ayağıma sahip çıkayım demezler.az bilinen bir kural malesef.
"hoşça kal" diyen birine ısrarla sohbeti devam ettirmeye çalışmayın.

"selametle" demeyi bilmeli insan.
Asgari ücretten fazla alıyorsan asgari ücret yeterli denmez.
Borç verdiğin insanın yanında paradan konuşulmaz.
Birinin beğendiği herhangi bir şey hakkında çer çöp, boş denmez.
Toplu taşıma araçlarında yanındaki insanın telefonuna gözünü dikip bakılmaz...
En önemlisi birinin özel fotoğrafları ıfsalandıgında iğrenç yorumlar yaparak, yayılmasını sağlayarak özel hayatın gizliliğini ihlal etmez. Bunun genç bir insan için ne gibi kötü sonuçlar doğurabileceğini bilir.
Birisi size teşekkür ettiği zaman rica ederim denir. Tevazudur. iyi bir şey.
Bu kurallar toplumdan topluma değişir. Haliyle öyle görgü kuralı mı olur dediğimiz kural bir toplumda genelgeçer kural olabilir. Bilemeyiz. Ki bu lanet olası kurallar bütünün 1950 sonrası basılan kitabı belki 300-500 sayfaydı. Sonra üzerine neler eklenmiştir. Bilmiyorum. Gerçi hem tarih hem de sayfa sayısını feci attım. Şimdi biri çıkıp bir yerlerinden uydurmak görgü kurallarına çok ters dese, bir şey diyemem.

- yürürken yaşlı birinin önüne geçilmez. Arkasından takip edilir. Hâlâ bunu çocuklarına öğreten aileler vardır. Misal, 10 yaşında ufaklık ile yürüyorum. Önümüzde çok yaşlı, yürüdüğünü zanneden ancak olduğu yerde sabit duruyor gibi gözüken yaşlı bir amca vardır. Ufaklık amcanın arkasında durmaktadır. Ben ve yanımda duran kişi ise onun arkasında durmaktayızdır. Kaldırımda insanlar geçecek yer bulamıyordur. hadisene kız denir, amcanın önüne geçemem der. Kültürel bir kural olduğu için bir şey denemez, amcanın arkasında can çekişilir.

- karşıdan yaşlı biri geliyorsa durup beklenir. O geçince yola devam edilir. Bu sanıyorum eski türk kültüründe olan bir saygı kuralı çünkü bazıları oooo yapar, durur tanışır, aile bilgisi alır, kutlar, yanaklara pat pat vurur.

- masamızda büyük varsa kalktığı zaman en azından yarım kalkmak gerekir. Çerkes erkegi ile yemek yiyorsun, 7 kez masadan kalkiyorsun, o da kalkıyor, geri dönüyorsun, kalkıyor, sen oturunca oturuyor. Çünkü bunun üzerine çocukluktan eğitim almaya başlıyorlar. eski tip türk erkeğinde devam ediyor bu hoşluk. 19 senelik hanımı masadan kalkınca beyi onunla beraber kalkıyor, hoşuma gidiyor.

- bazı topluluklar kız çocuğu için bile ayağa kalkar. Bu, toplumun gözüne, bu kız çocuğuna hepiniz saygı duyacaksınız gerçeğini hem sokmaktır hem de çocuğa duyulan saygının bir getirisidir. Çocuğun babası bile ayağa kalkarak karşılar çocuğunu. Toplumda en saygı duyulan kişiler önce kız çocukları, sonra erkek çocukları ve yaşlılardır.

Bunun yanında masaya gelen kişi oturarak karşılanmaz. Ayakta beklenir, oturduğu ya da gittiği zaman tekrar oturulur. Bir kişi otururken diğeri ayakta durup sohbet etmez. kadınlar yabancı ve yaşlı olmayan erkekler için ayağa kalkmaz, oturduğu yerden tanışabilir ancak kişi yaşlı ise kalkması gerekir.

- bazı kültürlerde el öpmek yoktur, hiç olmayacaktır. Yaşlı insanlar çocukların, gençlerin burnuna elini sokmaz. Genç olan ayağa kalkar, selamını verir, başı ile selamlar biter bu mevzu. Ben dedemin elini bir kez öpemedim, hiç tanımadığım insan elini ağzıma sokuyor.

- bir ortama girince önce yaşlı olanın hatrı sorulur, sonra çocuk olanın gönlü alınır.

- hizmet sektöründe çalışanlar kendini tanıtır, sonra hizmet alan kendisini tanıtır. Basit bir çağrı merkezi görüşmesi için bile bu böyledir. Merhaba elif hanım, ben kezban sugetirmezoğlu, nasılsınız? Merhaba kendini tanıtan garson bekir, ben de elif, memnun oldum.

- misafire aç mısın diye sorulmaz. Sürekli gelip giden birisi değilse, masaya davet edilmez. Eve gelir gelmez öncelikle sohbet edilir, içecek tercihi sorulur, en fazla 2 saat içinde ikramlar oturduğu yere getirilir. El boş gelmeyeceği için getirdiği bir kurabiye ya da tatlı gibi bir şey varsa mutlaka ikram edilir, onun getirdiği şeyden herkes yer. Evde tatlı yapılmış olsa bile öncelik misafirin getirdiği tatlıdır. Misafir rahat yiyemiyor gibi görünüyorsa bir bahane ile bir süre yalnız bırakılmalı.

- misafir yatılı olarak kalmaya karar verdi ise temiz bir havlu, yeni bir çorap ve çamaşır kendisi için katlı bir şekilde bir kenara bırakılır, kullanmak için hazırlanan bazı şeyler olduğu söylenir, detay verilmez.

- yemek servisi, başlarım fransızlara, büyükten başlar. Yaşlı ve çocuk yemeğin en güzel yerini paylaşır. Eski türk kültüründe her zaman çocuk etin en güzel kısmını alırdı. Dışarıda yemek yerken bile çocuğa özel bir ilgi olurdu. Çocuğa verilen et mekan sahibi abi tarafından anlatılırdı. O çocuk bir anda onu yiyince boy atacakmış, şifa bulacakmış gibi davranırlardı. Çocuğa gösterdikleri hürmet başkaydı. Şimdi çok kalmadı. Bu nefis kültürü ziyan ettiniz gençler. Bence kendinize gelip çocuğunuzu türk kültürü ve türk görgü kuralları ile büyütmeye başlayın. Türklerin kendilerine has çok hoş kuralları vardı. Aralara avrupalıların kuralları eklenmişti. Şimdi hiçbiri kalmadı.

- eşler başkalarının yanında birbirlerine isimleri ile hitap etmezler. Başka insanların yanında vıcık vıcık ilişkilerini yaşamazlar. Birbirleriyle çok konuşmadan sevmelere devam ederler. (sebebi etrafınızda olan insanların ilişkinize karışacak haddi bulmasını engellemektir. Saygı duymak zorunda hissederler, çerkeslerde yaygindir)

Ben şimdi çorba içerken tabak karşı tarafa doğru kaldırılır, dirsekler masaya koyulmaz vs yazarım da bunlar toplumu düzenleyen kurallar olmuyor. Bireyin toplum karşısında sadece daha hoş görünmesini sağlıyor. Oysa toplum olarak hoş görünmüyoruz.

O yüzden biraz daha saygıyı öne almak, çocukları sevmek, bunları kural olarak algılamak lazım diye düşünüyorum.
"Nasılsın" diye sorulduğunda sadece "iyi" denmez, "sen nasılsın" diye de sorulur. Çalıştığım yerde vardı böyle bi tane, ya hiç tahammülüm yok böyle it oğlu itlere.
Topluluk içerisinde sakız çiğnenmez.Hele Haymana öküzleri gibi hiç çiğnenmez.

Karşımızda biriyle konuşurken güneş gözlüğü çıkarılır.
Kapı ziline bastıktan sonra 2 adım geriye çekilipte beklenir.
kalabalik ortamda yaninizda mendiliniz yoksa kopan balgami yutma.
sokakta yürürken bi şeyler yenilmez,içilmez.

telefonla konuşan insana bi şey anlatılmaya çalışılmaz.

doktora gelinirken dişler fırçalanır, banyo yapılır, temiz olunur.

toplum içinde bağırarak telefonla konuşulmaz, video izlenmez.
Kalabalık arasında yürürken iki eli de sallamamak ve de arkaya doğru bağdaştırmadan saklamak.
Ekmek arası dönere soğan koydurmama ki bayan olarak hiç uymadığım bir kuraldır.
Toplumun içinde sırf ilgi çekmek için yarrağım kürrek konuşmamak.
işyerinde yerler ıslak paspas ile silinirse ortalıkta dolaşılmaz. Yerlerin kuruması, yürüdüğünüzde ayak izlerinin çıkmaması için Bir müddet beklenir.
Ayaküstü tanıştırıldığınız birisine ertesi günü bir sosyal paylaşım sitesinde arkadaşlık isteği göndermek görgüsüzlüktür.
misafirlikte kenefe büyük çiş için gitmeyin.
anneannem tam bir hanımefendiydi. Görgü kurallarına uyum da aşırı titizdi. Bir gün onu ziyarete gittiğimde (henüz çoçukken) mutfağının duvarlarını, dolaplarını inceliyordum. Bana “benim evimi incelemen de sıkıntı yok ama misafir olarak gittiğin evi bu şekilde incelememelisin. Ev sahibi rahatsız veya mahcup olabilir.” Demişti. Mekanı cennet olsun.
Bunun az bilinmemesi gerekiyor ama ödünç aldığınız kitabı bir an önce okuyup verin. Şarap değil bu.
Ben artık prensip edindim, kitaplarımı kimseye vermiyorum.
tokalaşmak için el uzatan kadını belinden tutup boynundan ısırılmaz.
Ayıb.