bugün

eskiden her yerde, bu sınırın belirleycisi doğruyu söyleyenlermiş** şimdilerde ise sınırın belirleyicisi/kaldırıcısı kimi yerlerden çıkar amaçı güdenler, anlık zevk peşinde koşan, içi boşaltılmış guruh kitle olmuş. gayeleri ne yapıyorsak daha kolay yapalım.
minareye kılıf uydurmaktır.
ayıptır.
toplum, din, töre, aile dir.
ahlak felsefesi açısından bakıldığından uzun uzun araştırılması gereken ancak sonuç olarak hep aynı çıkan hadisedir. ayıp ya da ahlak diyelim, toplumdan topluma değişir.

bizim toplumumuzda bir kadının bir çok erkekle evlenmesi ayıptır anca uzak doğu'ya gittiğinizde bunu yapan nice toplumla görebilirsiniz ve bu normaldir onlara göre.

çin'de yere tükürmek ve hatta balgam atmak çok normalken, bizde yapıldığında ayıpla karşılanır. zaten bu yüzden türkiye'deki çin'li firmalarda çalışan kızlarımız bu konudan dolayı baya dertlidirler.

sonuç olarak uzatmadan söylemek gerekirse, ayıbın sınırını o sınırlarda yaşayan toplum belirler.

gibi gibi.
(bkz: ahlak)
ne zaman bulunmuş ki sınırları belirlensin.
(bkz: ayıbın yolu kayıp)
en başta gelen belirleyici:
(bkz: götüm)
bir başka belirleyici ise akıldır
akıl hastaları ayıbın ne olduğunu bile bilmez.
birde ayıbın sınırlarını bilmeyenler var ki, gençlerimizin gidişatı bunu çok güzel gözler önüne seriyor.
görgü, doğru eğitim, iyi bir aile, sağlam bir hukuk ve en başta kişinin kendisidir.