bugün

Sokratesten sonra ki en büyük filozof ve fikir kadını. Türkiye'ye üç beden büyük geldi.
zamanında yanlış coğrafyada düşünmüş, ünlü düşünür.

düşünürler, düşünmeden önce düşündükleri yerin aykusunu düşünmelilerdir.
Derinden düşününce, sadece güzel değil zeki de olduğu yıllar sonra daha da anlaşılan kişi. Zaten tarih bilgisi çok iyiymiş ve tarih okuyormuş sanırım. ilk seferde feci tepki çekmiş olan meşhur cümlesinin aslında ne kadar isabetli bir ileri görüş barındırdığını şimdi çok net anlıyoruz.
“Ben demokrasiyi de sorguluyorum vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, çok özür dilerim herkes üstüme gelecek ama kalıp olarak söylüyorum, 'dağdaki çobanla' benim oyum eşit mesela, niye? Benden tabiki de 10 kat fazla araştıran insanlar da var. Vergi veriyorum ben hiç vergisini vermeyen biriyle oyum neden eşit? Vergimin nereye gittiğini nasıl kullanıldığını öğrenme ihtiyacı duyuyorum. Ben sadece bunu sorguluyorum. O aşamaya getirildim."

haklı.
Bu toplumun cehaleti ve içi boş islamcı, milliyetçi söylemlere inanmasının; gerçek hayatta karşılığı olamayan neo-osmanlıcı politikalara, bizi dış güçler engelliyor/kıskanıyorlar laflarına inanmasının,kasaba kültürünün insan aklını sınırlayan yapısının, korkaklığının ve küçük çıkarlar peşinde koşmasının bedelini toplum ve devlet ağır bir şekilde ödüyor. neyse ki genç nesil daha bilinçli ve eleştirel düşünüyor.
Kadıncağız bir şey anlatmaya çalıştı ama “dağdaki çobanla benim oyum bir mi” diye başlıklar atılınca olay saptırılarak o dolu dolu paragraf yok sayıldı.

Eğitimsiz bir topluma demokrasi de işe yaramıyor.
Matematiksel olarak çobanların oyu daha değerli.