bugün

amatör, genellikle öğrenciler tarafından çekilen, tematik olduğu varsayılan kısa filmlerin klasik sahnesi. vazgeçilmezi, olmazsa olmazı, bayatlamışı, temcit pilavı yanında sodalı ayranı.. o kadar yani. şimdi sinemaya ilgi duyan bir eleman bir gün sabah yataktan kalktığında aklında kısa film çekmek fikri peyda olur. yalnız fikir sadece dış hatlarıyla bellidir. içi boş bir 'film çekmeliyiz' düşüncesi benliğini ele geçirmiştir. ne yapıp edecek o filmi çekecek, internete verip ünlü olacaktır. hiç olmadı kendi çevreciğindekilere kısa film çekmiş amatör yönetmen havasını verebilecektir. küçük görülecek bir hava değildir bu. kızların verebilite oranlarını yükselteceğini düşünür yönetmencik. her neyse konu, içerik yavaş yavaş belli olmaya başlar. evet evet tahmin edin bakalım film hakkında bir şeyler. eğer entarinin sonunda anlattıklarımın çoğunu şimdiden düşünmüş iseniz sizde öğrenci kısa filmlerine maruz kalmış bir bünyesiniz demektir. bak yine konu dağılıyor. neredeydik. evet konu, işleyiş, kurgu falan filan. tabi ki bir adamın hikayesi olacaktır bu. sonuçta tükürmek bir kıza hiç yakışmaz. onlar tükürmez, burnunu karıştırmaz, osurmaz. osursa bile kokmaz, koksa bile koku böyle çilek kokusu gibi olur. öeehh kendimden iğrendim yemin ederim. adamımızın tabi ki iç dünyasıyla alakalı bir film olacaktır. tematik olacaktır film. yani bir bok anlaşılmayacaktır. belki o yedi dakika boyunca sadece sigara içirecektir adama yönetmen. sonra biz de bunu sanat diye yiyeceğizdir. evet adamın iç dünyasını yansıtacaktır beyaz perdeye. zaten yedi dakikalık bir filmde başka ne anlatabilir ki yönetmenciğimiz. bir bruce willis filmi ortaya koymasını beklemek kirpiden kuğu doğurmasını beklemek olur. kirpinin orospuluk katsayısına göre değişir bu ihtimal.
siyah beyaz çekilecek, görüntüler kesitler halinde verilecek, hareketlerin devamlılığı olmayacaktır. onun teknik bir adı varsa ben bilmiyorum. aslında bu çekim tarzı güzel ellerde iyi kullanıldığında tatlı bir telaş hissettirir izleyiciye. ama yönetmenimizin elleri hiç de güzel değildir. böyle gülle gibi, kapı tokmağı gibi yumru yumru parmaklar, boğumların arasına kaçmış kıllar, tırnak aralarında hafif bir siyahlık. pis herifin tekidir ama işte adamda dil var hocam. konuşuyor, güldürüyor. yoksa o ilik gibi kızın yanına yanaşamazdı.

neyse adam uyanır. saç baş dağılmıştır. akşamdan kalma bir hali vardır. gözlerinin altı şişmiştir. sinirli bir yüz ifadesiyle sağına soluna bakınır. sigarasını bulur ve yakar. yataktan dışarı çıkar. pencereyi açıp caddeye bakınır. ve ''bu ne lan, dünün aynısı'' demez. dememelidir. derse kadraja birden yiğit özgür girer ve o afili bıyıklarını burarak ''s. ktir lan pez. venk'' deyip küllükle adamın kafasına vurur sonra girdiği gibi kadrajdan çıkar. çekim ekibi şok olmuştur. bir iki tanesi bu bıyıklının peşine düşer. adamımıza dönelim. az önceki garip bıyıklının tacizi karşısında şok olmuştur. ama o modern ve post-modern zamanların getirdiği en bayık tip olan ıssız ve yalnız adam tipidir. kadıköyde yaşayıp her gün bir hatun değiştirir. sonra çok yalnızım ayağı yapar. tam dayaklıktır aslında. neyse o nihilist olduğu için (burada bir selam çakalım (bkz: the big lebowski)) duruma hemen alışır, yadırgamaz. camdan bakmasını bitiren kahramanımız. yüzünde, günün sonunu şimdiden getirmiş bir ifade ile caddeye götünü döner. ağzında unuttuğu sigaranın külü halıya dökülür. külün halıya dökülmesi yakın çekime alınır. kayıtsız adamımız banyoya doğru gider. giderken yakın plandan uzaklaşılır. odada açık kalmış bir bilgisayar, onlarca bira şişesi, bir ton don, atlet, pantolon, gömlek, bluz, etek?, sütyen!?, tanga!!? noluyor lan. adamımız(!) gececi çıkmıştır. yok lan. onlar eve getirdikleri hatunlardan kalmıştır hep.
banyoya giren adamımız arkasını bize dönerek açık olan tuvalate ayakta bevletmeye başlar. lan eşşek sıpası ayakta bevletme cinler toplanır oraya hep. neyse lavabonun başına geçen kahramanımız aynaya uzun uzun bakar. yüzünün hatlarını inceler, birbirine karışmış saçına sakalına bakar. kendinden iğrenen bir yüz ifadesiyle aynaya okkalı bir tükürük yapıştırır. sonra arkasını dönüp kapıdan çıkar. kamera hala pis banyoyu çekmektedir. bir anda ortalık kararır ve fin.
işte budur. adamımız yedi dakikamızı zebil etmiştir ama yapacak bir şeyimiz yoktur. çok hınçlandıysanız hakkınızı helal etmeyin. ama edin lan yazık adama.
sinir belirtisi olabilir, ya da saçma sapan bir şey.

7 dakikamı zebil eden filmden farkı yok bu yazının o ayrı.
(bkz: rüzgara karşı işemek)
güncel Önemli Başlıklar