bugün

görsel
Bizans sanatının en büyük eseridir. bizans döneminde kilise olarak kullanıma açılan yapı, osmanlı hakimiyetinden sonra camii, cumhuriyette restore amacıyla müze, 24 temmuz 2020'den sonra camii olarak hizmet vermektedir.

ilk yapıldığında Büyük Kilise (Megale Ekklesia) olarak adlandırılan Ayasofya'ya ancak 5. yy'da sadece Sofia denilmeye başlanmıştı. Hristiyan üçlemesinin ikinci unsuru olan Kutsal Hikmet'e'(Sofia) adandığından Ayia Sofia olarak tanınmıştır. Fakat Bizans halkı buraya uzun süre Büyük Kilise demeye devam etmiştir. Aynı ad fetihten sonra da Ayasofya biçimini alarak günümüze kadar yaşamıştır.

Ayasofya'nın ilk açılış töreni, 15 Şubat 360'ta yapıldı. Bu üstü ahşap çatı ile örtülmüş, uzunluğuna gelişen bir bazilika idi. istanbul Patriği ioannes Krisostomos. Arkadios'un (395-408) eşi Evdokia'nın Ayasofya önüne gümüş kaplamalı bir heykelinin dikilmesi yüzünden çıkan tartışmada, 20 Haziran 404'te iç Anadolu'ya sürgün edildiğinde meydana" gelen ayaklanmada, ilk Ayasofya kısmen yandı. Onarım ancak II. Teodosios döneminde (408-450) tamamlandı ve açılış 10 Ekim 415'te yapıldı.

II. Mehmed (Fatih) 29 Mayıs 1453'te Byzantion'u fethedip, şehre girdiğinde, gerek Tacizade Cafer Çelebi, gerek Tursun (Tûr-ı Sînâ) Bey'in haber verdiklerine göre, doğru Ayasofya'ya giderek, kubbenin üstüne kadar çıkmıştır. Gerekli temizlik yapıldıktan sonra, usul gereğince fetih işareti olarak, kilise camiye çevrilmiş, genç padişah imamlık görevini yapan Akşemseddin'in idaresinde ilk cuma namazını artık Ayasofya Cami-i Kebiri olan bu mabette kılmış, onun adına burada ilk hutbe okunmuştur. Bundan itibaren de Ayasofya'nın Türk dönemi başlamış oldu.

Ayasofya 1926'da küçük bazı onarımlar görmüştür. Amerikalı Th. Whittemore (1871-1950), Salzenberg'in fazla idealleştirilmiş renkli resimleri ile tanınan mozaikleri tekrar gün ışığına çıkarmak üzere 1931'de Türk hükümetinden izin alarak, ancak 1932'den itibaren çalışmalara başladı. Bu çalışmalar sürerken 1934'te bir akşam, Atatürk sofrada Ayasofya'nın müze haline getirilmesi yolundaki düşüncesini ortaya atmış, Milli Eğitim Bakanı Abidin Özmen, ertesi gün Vakıflar idaresi'ne, caminin kendi bakanlığına devredilmesini isteyen ilk yazıyı yollamıştır. 24 Kasım 1934'te Bakanlar Kurulu'ndan kararın çıkması üzerine 1 Şubat 1935'te Ayasofya resmen müze olmuştur.

Ayasofya hakkında pek çok söylenti ve efsane de halk tarafından yaratılmıştır. Ciddi bir esasa dayanmayan bu hurafelerden bazıları ise (duvarda Fatih'in elinin izi, atının çifteleyerek kırdığı mermer gibi) bütünüyle 19. yy sonlarında, yerli azınlıklardan seyyah rehberleri tarafından kasıtlı olarak uydurulmuştur.

24 Temmuz 2020 tarihinde Cuma günü cuma namazı ile birlikte Ayasofya Camii ibadete açılmıştır.
Yabancı turistler için güncel giriş ücreti 25 Euro olan mekan.
nasıl da açıldı ama xd.
Müze olarak kalmaliydi der susarım. Soylu istifa ayol!!!
Bu yapının içinde camii varken camiye çevrilerek peşkeş çekilen, gün geçtikte harap edilen dünyanın en değerli yapıları arasında.
Siyasal islamcılar sırf oy uğruna kullanıyorlar.