bugün

Bide yağmurlu havada su çekmiş ise çorabının ıslak olduğunu görmek.
satıcıların ukala tavırlarından kaynaklıdır. hayır oraya düzenli gelip keyfine alışveriş yapan zenginin malı bunlarınmış gibi bir havalar... sen de altı üstü satıcısın işte, onun canı ayakkabı satın almak isterse sana vereceği parayla geçiniyorsun. dikkatini çekerim ayakkabısı eski olanın vereceği para da para oluyor ve aynen geçerliliği var piyasada. utanmayın. utanılacak şey var utanılmayacak şey var. biri size ayakkabınız eski diye utanmalıymışsınız gibi davranmaya kalkarsa, hiç çekinmeden siz onu utandırın.
herkesin başına gelebilir diyemem. Sanmıyorum. Ayakkabıyı o eskiliğe ancak tek ayakkabı kullanan insanlar getirebilir. Buda ayakkabıcıda utanmaya sebep olur. Aslında saçma ve psikolojik bir olaydır. Ayakkabı ne kadar eski olursa olsun. Amaç yenisini almak değil mi. Ayakkabıcı ayakkabı sattığı için bizi mi ayıplayacak hayır.

Ama işte ne biliyim. Doğru tespitlerde bugün..
(bkz: fakirlik belirtileri)

Çocukluğum ayrıca.
Camide ayakkabısı çalınmış muhteremler gibi terlikle gidilirse lehine dönecek durumdur.

Satıcıya; "Bu kaç oldu anasını satayım her ay da bir ayakkabı alınmaz ki" denir. Mevsimine göre bir çift harley davidson veya togo alınır. Satıcı da, bilcümle ayakkabı mağazası da dumur edilip çıkılır. Öyle bir babayiğit Var mıdır ki, ayakkabısını çaldırdığında anında sıfırını alsın.
en azından bir dönem herkesin başına gelmiştir. helede gittiğiniz ayakkabı bir senelik ve sağı solu parçalanmış bir halde ise. mağazanında büyük önemi var tapi. polarise gidip utanmanın manası yok.
yeni ayakkabı almaya yeni ayakkabıyla gidilmesi gerektiği sonucunu çıkardığım başlık.
Tamamen psikolojik bir oluşum. Zaten "utanmak" diyoruz değil mi? Başka ne olabilir? isterseniz 15 gün önce almış olun hatta bir hafta önce, ayakkabının ayağınıza girmesiyle birlikte o artık eskidir. Adım atmışsınızdır onunla, yürümüşsünüzdür. Nitekim basmıştır birileri ayağınıza, sürünmüştür bağcıklarınız yere. Daha nice nice şeyler...
Bundandır ki o çekici dükkana girer girmez bir hüzün kaplar içi. Ah keşke olmasa, hiç olmasa. Ayakkabılar hiç eskimese.
Niye utanayım ki? Nasıl olsa yeni almak için oradayım.
ayakkabıdan çok, çorap ucunda olabilecek yırtık daha fazla utandırır.
vefasızıktır. emeğe saygının sıfıra indiği andır. burjuvazi hareket yapma çabasıdır. dür kakadır.
eski ayakkabıyla gezmekten utanmayıp, yenisini almaya giderken utanmak komik gerçeklerin su yüzündeki yansımasıdır.
Balzac ne güzel söylemiş; "ayakkabılarım yok diye üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan bir adam görene kadar..." erken vazgeçmiş üzülmekten; oysa bilmiyormuş, hem ayakları, hem ayakkabıları olup da gidecek yeri olmayanları...
neden utanılacağını bir türlü anlayamadığım durumdur zira genellikle ayakkabılarının eskimiş olması sebebiyle yeni bir ayakkabı alma ihtiyacı duyar insanoğlu.
bir de çorabın kokma ihtimali vardır o daha da beter.
(bkz: ayakkabım eski olmasa neden yenisini alayım).
- yeni modellere bakmak istiyordum.
+ hah, belli oluyor.
- hmm şey. hehe. tabii. durmadan yeni model çıkarıyorlar canım durduramıyoruz!
+ ah tabii. işte yeni modeller bunlar.
- aslında bunları 3 ay önce aldım.
+ 3 yıl önce de aynısını satıyordum ben. deja vu olmalı...
mağazada değişeceği için geçici olan duygu.
ayakkabı denemek için ayakkabıyı çıkarttığınızda çıkan yırtık beyaz çoraptan daha iyidir.
biri altıncı neslin başlık sıçmasını durdursun haykırışlarına sebep olan durumdur.Utanacağı konu ayakkabıları değil gelirinin az olup eskimeden ayakkabı alamayacak durumda olması olduğunu düşünmesidir.Fakirliğinizden değil fakirliğinizi değiştirmek için başkalarından medet beklemekten utanın.
(bkz: ayakkabı alışverişinde delik çoraptan utanmak)
gereksiz durumdur. çünkü ayakkabıdan değil çıkarınca yayılacak kokudan utanılması gerekir.
alışverişe çıkıp ayakkabı almaya niyeti olan kişinin başına gelen olaydır. ayakkabıcıya girersiniz her yer, raflar gıcır gıcır ayakkabı ile doludur. bakarsınız ki, ayağınızda bombok eski bir ayakkabı insan çıkarmaya utanır. çorabınız eskidir çıkarmaya utanırsınız, bir de ayakkabının o eskimiş hali, satıcının ve dükkana giren güzel kadın müşterilerin yüzüne bakamayacak tarifsiz bir his bahşeder insana.
güncel Önemli Başlıklar