bugün

Türk Sinemasının efsane yönetmeni Şerif Gören'in, 18 yıl ara verdikten sonra yönetmen koltuğunda çekeceği filmin adıdır. Film, Necati Cumalı'nın 1960'lı yıllardaki Türkiye'nin taşra bölgelerini anlattığı eserinden uyarlanmış. Ayvalık'ta çekimlerine başlanan filmin adı değişebilir.
hazal kaya, ezgi mola, selin şekerci, ayça bingöl, fırat tanış, hakan boyav, ali düşenkalkar, fırat çelik, necip memili gibi oyuncuları barındıran, 4 kasım'da vizyona girecek, şerif gören filmi.

bu da gece gündüz programından film hakkında bir ön bilgi;

http://www.dailymotion.co...ntv_shortfilms#rel-page-1
-ayşe şu geceliğin bir harika
-sus canım uyu artık, ben uyumak istiyorum
-ben tahrik oldum ama, bak şeyim büyüdü
-ayyy büyürken uyuyamam
-uyuma, ilgilen şununla ayşe
--spoiler--
yapımcılığını m. g. productions’ın üstlendiği yılın en iddiali filmi ay büyürken uyuyamam’ın çekimleri ayvalık, alaçatı ve çeşme’de gerçekleştiriliyor. şerif gören’in yönettiği film, güçlü, tutku dolu, çıkmaz sokak aşklarına, ahlâk ve ahlâksızlığa, namus ve namussuzluğa provakatif bir bakış atıyor. bir ege hikâyesinin anlatıldığı filmin başrollerinde ayça bingöl, hazal kaya, fırat çelik, selin şekerci, fırat tanış, hakan boyav, serdar yeğin, ezgi mola, ali düşenkalkar, bülent şakrak ve necip memili oynuyor. ay büyürken uyuyamam 04 kasım 2011’de 400 sinemada gösterime girecek.
--spoiler--

fragmanı burada
fragmanından baya sağlam bir film olduğu anlaşılıyor.
bu filmi izleme imkanım oldu. ama sadece dışardan ve uzaktan izleyebildim filmi. çünkü uğraştım ama içine giremedim bir türlü. uzun zamandır seyirciden, en azından benden ve sinemada bulunan izleyiciden bu denli kopuk, serseri mayın gibi dolaşan bir film izlememiştim. ben ki, sinemada bir kere dahi of çekmemiş ve esnememişimdir ama bu yapım bana ilkleri yaşattı. bu açıdan hakkını yiyemem işin doğrusu. bence eleştirmenler az bile söylemiş. tarzım olmadığı halde izlediğim musallat 2 adlı film bile, oscarlık göründü gözüme bir anda. haksızlık etmişim meğerse adamlara. son söz olarak şunu söylemek şart oldu. herhangi bir sorguda, şüpheliyi çözmek için bu filmi izletmek, bilmediklerini bile söyletecektir adama, kesin.
sadece afişini görüp de kafamda çelişkiler oluşturmuş film. sen yılların usta yönetmeni ol yıllarca bu işle iştigal edip de sonra köşene çekildikten sonra sinemaya dön, yapacağın filme fatmagüllerden ferihalardan adam topla...bu çelişki bile bana filmin ucuz piyasa ve populer dizi kahramanlarına bel bağlamak olarak geldi. yakıştıramadım.
gereksiz, saçmasapan, sadece para almak için yapılan, cinsellik üzerine kurulu, dini kötü gösteren, ağlanması gereken sahnelerde kahkaha atılan filmdir. film yerine verdiğim paraya ağlarım yani o derece vasat bi film.
Pazar günü izlediğim ve saçma bulduğum filmdir. sadece kasaba da yaşamın sıkıntılarını anlatsa belki iyi olabilirdi de bastırlmış cinselliğe yüklenip birazda dinle soslayarak şu an popüler olan kişilerle gişe yapacağını sanmışlar ama çok vasat ve bir film olmuş.
uzun yıllardan sonra sinemaya geri dönen "şerif gören"e, dönmeseydi daha iyi olacakmış dememe sebep olan film.

ayrıca, filme verdiğim parayı telefonda kontör isteyen dolandırıcılara kaptırmış gibi üzüntüye de gark etmiş bir filmdir.

şerif görenin bu filmdeki en büyük başarısı, devrimizde yapılan her türlü Türk filminden seyirci öyle ya da böyle mutlu ayrılırken, onun bu film ile küfür ettirmeyi becermesidir.

bu filme gitmeyip de, bu yazıyı okuyarak gitmekten vazgeçenlerin verilmiş sadakaları varmış. bu yazıyı okuduktan sonra gidenlere ise allah akıl fikir versin.

Selametle...
lirizme, duygusallığa laf etmek için değil fakat, ismi hakikaten saçma sapan duruyor ve hiç estetik gelmiyor kulağa.
Sinema salonundan çıkarken yeni seansa giren insanları zorla durdurup "girmeyin sakın hem paranıza hem zamanınıza yazık edersiniz"demek istedim.Arkadaş bu nasıl bir filmdi.Olaylar birbiriyle bağlanmıyor.Hep aynı sahneler.Hele bir son sahnesi vardı ki salondakiler hep bir ağızdan ee artık yuh triplerine girdik.Sakın sakın gitmeyin.
buradaki yorumları okuyup kesinlikle tenha bir filmdir diye kız arkadaşımla gidip oturup filmi izlemek zorunda kaldığımız film. büyülü fener bahçelievler'in eşsiz atmosferinde izlediğim kadarıyla normal bir film. tamam son sahnesi çok boktan olmuş ama, filmin geneli güzel bir konuya değinmiş bence. bazı sevilmeyen bölümleri falan kaçırmış olabilirim tabi. *
Gitmeyin uyuyun daha iyi, denilesi film.
youtube da hala tek poart yüklenmemiş film.
izleme linki olmayan film, hayır bilseydim sinemaya gider izlerdim. Ayça Bingöl'ü kaçırdık öyle ise, tüh.
insanı fazlasıyla geren bir film.
türkiye'nin halini en iyi özetleyen ve türk insanına ışık tutan en iyi filmdir.
Ne bok yediği belli olmayan film.
Serif gorenin yonettigi filmdir.sinemada izledigim ve izlerken utandigim ender filmlerdendir.
ay'ın size gittikçe yaklaşması sonucu ufkunuzu kaplamasıyla dudaklarınızdan dökülecek söz. gözlerinizi kapamak ise onun zihninizde büyümeye devam etmesine engel değildir.
Rezalet bir film. işlemek istediği konu iyi lakin işlemek istedikleri konuyu işleyememişler. Daha çok boyu kadar kızları olan hafifmeşreb bir kadının hayatı olmuş bu film. Ayrıca oyunculuklar da yama gibi duruyor rolü üstüne oturan kimse yok. Umuyoruz ki bir daha bu tarz filmler çekilmez.
Ayça bingöl ün oyunculuğu dışında vasatın da altında kalan film.

Ayça bingöl e ayrı paragraf açmak lazım. inanılmaz bir oyunculuk.
Güzelliğine olgunluğuna libidonun amına koymasına deyinmiyorum bile.
ay'lı maylı ismini görünce, reha erdem (bkz: a ay) filmini çağrıştırdı ve seyretme isteği oluşturdu. ama seyrettikten sonra gördüm ki, eğer kazara seyrederseniz unutmanız gereken şerif gören filmlerinden biri olmuş.

filmin mottosu "yalnız kadınlar ay büyürken uyuyamaz..." başka da bir şey anlattığı yok zaten. necati cumalı'nın eserinden sinemaya aktarılmış ama cumalı filmi görse muhtemelen çok abartmışsınız yahu deyip filmin yarısında sinemadan çıkardı.

oyuncular çeşitli dizi setlerinden getirilmiş ve her nedense oyunculukları en abartılı ve doğal olmayanlar özellikle seçilmiş sanki, buna ayça bingöl de dahil, ben onun da oyunculuğunu suni ve abartılı buldum, ne şuh halleri ne de üzüntülü veya öfkeli durumları bende inandırıcı bir etki yaratmadı.

senaryo kopuk kopuk, birçok sahne "ya bu kadar da olmaz," diyecek kadar abartılı. konu desen ayvalık-alaçatı ekseninde ne kadar am-göt salak insan varsa senaryoda geçit yapıyor. dünyaya bugün gelen bir uzaylıya filmi çek desen, o da bu kadar çekerdi bu senaryoyu herhalde.

haa aynı kötü senaryo çağan ırmak'ın elinde olsaydı, o zaman belki de seyredilebilir bir yapıt ortaya çıkardı diye de düşünüyorum.
güncel Önemli Başlıklar