avukatların doktorları kıskandığı gerçeği

Doktorluk dedigin iki ucu neyse.

olmayan gerçekliktir.
ne alaka amk, adam zaten hukuk kazanırken bir sayısal öğrencisi kadar da fen ve matematik yaparak giriyor o bölüme.
bu adam sayısala gitse yine aynı kafayla yapar.
tıp fakültesine giden adam da bir eşit ağırlık kadar sosyal yapıyor.
boş boş işler ya işiniz gücünüz maaş amk.

10 yıl okuyup, milletin taşağını avuçlayan, totosunu parmaklayan kişilerin kıskanılacağını sanmak ne kadar gerçekse işte öylesine gerçek olandır.

şu öss uzerinden zeka genellemesi yapanları anlamıyorum amk. yok işte biz de sizin kadar fen yaptık mat yaptık. sanki nasa ya giriş Sınavı amk.

donanıma bakmak lazım sonuç olarak doktorun donanımiyla avukatın ki karşılaştırilamaz.

mühendisim.

eğer mesele sadece iki üç kağıt parçasıysa avukatın dandik bir icra takibinde dahi "borca ve fer'ilerine itiraz ediyoruz" demekle ne kadar kazandığından bi haher önerme. kariyer noktasında ise doktor avukatın elde edebileceği kariyeri rüyasında görebilir; o da götü açık kalırsa.

mesleklerin kutsallığını öne çıkarmak gerekir. bu bazda da ikisi arasında bir karşılaştırma yapılamaz. çünkü meseleleri farklıdır. ikisi de kendi alanında oldukça kutsal, değerli mesleklerdir.

mühendislerin ikisinin de eline vereceği gerçeğini değiştirmez. (bkz: kendini tatmin etme çabaları)

doktorların erken boşaldığı gerçeğinin yanın koca bir hiçtir.

bir muhasebeci olarak, ben ikisini de kıskanıyorum.

zamanında fizikten nefret ettiğim için türkçe matematik bölümüne geçip, hukuk okuduğumdan dolayı şahsım adına fazlasıyla doğru olan önermedir. ancak kıskanma ağır bir itham, özenmek, iç geçirmek daha doğru olur. o beyaz önlüğü ne zaman görsem içim sızlar. herkesin harcı değil tıp okumak, helal olsun okuyanlara. he hukuk istedim mi, şimdi mutlu muyum? fazlasıyla. başka bölüm seç deseler seçer miyim? hayır.

-şu an hukuk okuyanların %35 e yakın kesiminin sayısala yeteneği vardır. ankara hukuku yarıya yakın kısmı sayılsal mezunudur.

-şahsım adına tıp okumak gerçekten benim karakterime ve ideallerime uymadığını fark ettiğim andan itibare hiçbir şekilde hedefim olmamıştır. öncesideyse toplum içinde yaratılan havasına mahsuben tarafımdan tercih edilmiştir. liseden de sayısal bölümünden mezun oldum.

- 3 sene boyunca durmadan kemikleri, damarları, biyolojik olayları öğrenmek. ondan sonra ne biliyorsun sorusuna şu damar şu işe yarar şu hastalık şöyle, kalbin şöyle fonksiyonları vardır demek ardından 3 sene hastalarla uğraşmak hiçbir zaman bir devletin var oluşunu incelemekten anayasayı yorumlamaktan, önermelerin doğruluğunu yanlışlığını münazara etmekten, suçlu psikolojisiyle uğraşmaktan, felsefe ve sosyoloji bilmekten önemli gelmedi.

-maaş olarak kendini geliştiren bir avukat çok ciddi paralar kazanabilir. eğer tamahkar bir insan değilse geçinmeyi bilen biriyse önemli olanın parayı nasıl kullanacağını bilmek olduğunu bilir.

-Şu an görev yapan 1-2 vali dışında hepsi ya ist ya da ank hukuk mezunudur. keza çoğu kaymakam, müfettiş ve müsteşar da öyledir.

-Bir hakim ya da savcı olmakla hiçbir şekilde bir başhekim, bir operatör ya da tıp doktoru olmak kıyas dahi edilemez.

-Birçok tanındık yazar, siyasetçi, idareci hukuk mezunur. akla gelen birkaç isim sayılabilir.

(bkz: Barrack obama) (bkz: Adnan menderes) (bkz: Deniz Baykal) (bkz: franz kafka)