bugün
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- arkadaşlar biri var12
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı9
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır18
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- nervio'ya aşık olmak11
- evlilik15
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- karınıza range rover alır mısınız23
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190516
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss20
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
mustafa armağan'a ait olan, ismiyle ilgi çekici fakat okudukça ilginin yerini kimi zaman subjektiflikten, kimi zaman doğru tespitlerden mütevellit şaşkınlıkların aldığı, yer yer genel şablonun dışına taşan konu ve anlatımlara rastlanılan kitap. ilk üç bölümü haricinde kalan iki bölüm konu dışına taşmaların ve garipsediğim bazı bakış açılarının bulunduğu bölümler olmuştur. *
avrupa'nın yalanlarından bahsetmesi(ki genelde bahsedilen batılı tarih anlayışının yanlışlığı), ortaya koyduğu çarpıtılmış tarihi olay ve durumları masaya sermesi güzel. fakat bu bahsedilen çarpıklıklar zaten gerçek ve objektif tarihsel kaynaklarda yeralıyorlar. tamamıyle yeni bir bilgi göremiyoruz, zaten alıntıları süslemekten fazlasını bulamadım genel olarak kitapta.
feminizm hakkında yazılanlara kısmen katılmakla birlikte yer yer düşünmeye sevkeden ve kısmen katılmadığım fikirler bulunmakta. bilimsel mitoloji hakkında yazılanlarda ise bir abartı ve subjektiflik görüyorum. ayrıca tarihsel yanlışlıkları teolojik zeminde düzeltmeye yada tanımlamaya çalışma çabası avrupalıların yanlı bakış açılarını eleştirme noktasında aynı taktikle oynamak gibi duruyor. subjektiflikten ayrılmanın gerekli olduğunu görüyoruz. bir de batının çarpıtılmış tarihi sahnesini gösterirken doğu ve biz sütten çıkmış ak kaşıkçasına bir konumdaymışız gibi bir izlenim oluşuyor. biraz da doğunun aksaklıklarından dem vurulsaydı fena olmazdı sanki.
batılı tarih anlayışından sıyrılmamız gerektiğini söylüyor dedik. gerçekten önemli bir konudur. ülkemizde halen okutulan tarih derslerinin nasıl bir müfredata sahip olduğu, kimler ve hangi zihniyetlerce oluşturulduğu sorgulanmalıdır. avrupa-merkeziyetçi bakış açısından sıyrılmış bir zihniyetle tarih yeniden yazılmalı ve okutulmalıdır. bunlardan bahsederken cumhuriyetimizin ilk yıllarında gerçekleşen; türk tarih kurumu gibi önemli bir kurumun kurulması ve eğitimin millileştirilmesi gibi mühim mevzulardan bahsedilmemiş olması dikkatimi çekmedi değil. bu noktada mustafa kemal ve arkadaşlarının çabaları önemlidir, ders kitaplarının hazırlanması adına. daha sonraki iktidar dönemi ve devamında eğitimin niteliği ve müfredatındaki değişmelere dikkat çekilmelidir. ayrıca arapça alfabeden latin alfabesine geçişi olumsuz manada eleştirmiş yazar, dikkat çekici.
sonuç olarak tarih yazmanın önemini vurgulayan yazar, bence söylemek istediklerini yeterince iyi yazamamış ve birkaç konuda aynı bakış açılarında buluşamadım yazarla. anlatımı yer yer sıkmakta ve sıradan okuru zorlayabilir. mutlaka okunmalı diyemiyeceğim bir kitap. sorgulayıcı bakış açısının varlığını canlandırmak açısından okunabilir.
avrupa'nın yalanlarından bahsetmesi(ki genelde bahsedilen batılı tarih anlayışının yanlışlığı), ortaya koyduğu çarpıtılmış tarihi olay ve durumları masaya sermesi güzel. fakat bu bahsedilen çarpıklıklar zaten gerçek ve objektif tarihsel kaynaklarda yeralıyorlar. tamamıyle yeni bir bilgi göremiyoruz, zaten alıntıları süslemekten fazlasını bulamadım genel olarak kitapta.
feminizm hakkında yazılanlara kısmen katılmakla birlikte yer yer düşünmeye sevkeden ve kısmen katılmadığım fikirler bulunmakta. bilimsel mitoloji hakkında yazılanlarda ise bir abartı ve subjektiflik görüyorum. ayrıca tarihsel yanlışlıkları teolojik zeminde düzeltmeye yada tanımlamaya çalışma çabası avrupalıların yanlı bakış açılarını eleştirme noktasında aynı taktikle oynamak gibi duruyor. subjektiflikten ayrılmanın gerekli olduğunu görüyoruz. bir de batının çarpıtılmış tarihi sahnesini gösterirken doğu ve biz sütten çıkmış ak kaşıkçasına bir konumdaymışız gibi bir izlenim oluşuyor. biraz da doğunun aksaklıklarından dem vurulsaydı fena olmazdı sanki.
batılı tarih anlayışından sıyrılmamız gerektiğini söylüyor dedik. gerçekten önemli bir konudur. ülkemizde halen okutulan tarih derslerinin nasıl bir müfredata sahip olduğu, kimler ve hangi zihniyetlerce oluşturulduğu sorgulanmalıdır. avrupa-merkeziyetçi bakış açısından sıyrılmış bir zihniyetle tarih yeniden yazılmalı ve okutulmalıdır. bunlardan bahsederken cumhuriyetimizin ilk yıllarında gerçekleşen; türk tarih kurumu gibi önemli bir kurumun kurulması ve eğitimin millileştirilmesi gibi mühim mevzulardan bahsedilmemiş olması dikkatimi çekmedi değil. bu noktada mustafa kemal ve arkadaşlarının çabaları önemlidir, ders kitaplarının hazırlanması adına. daha sonraki iktidar dönemi ve devamında eğitimin niteliği ve müfredatındaki değişmelere dikkat çekilmelidir. ayrıca arapça alfabeden latin alfabesine geçişi olumsuz manada eleştirmiş yazar, dikkat çekici.
sonuç olarak tarih yazmanın önemini vurgulayan yazar, bence söylemek istediklerini yeterince iyi yazamamış ve birkaç konuda aynı bakış açılarında buluşamadım yazarla. anlatımı yer yer sıkmakta ve sıradan okuru zorlayabilir. mutlaka okunmalı diyemiyeceğim bir kitap. sorgulayıcı bakış açısının varlığını canlandırmak açısından okunabilir.
Mustafa armağanın yazdığı en iyi kitaptır. çokta etkiliyicidir. tavsiyedir. *
güncel Önemli Başlıklar