avatar the legend of korra

Epic destansı bir öykü. Finali hayal kırıklığı yaratsa da muhteşem bir çizgi dizi.

--spoiler--
Genel bir öyküyü sezonlara yaymak yerine episode, episode ilerlemişler ilk başta sevmemiştim pek ama sonradan toparladı.

Her sezonun ayrı hikayesi ve kötü adamları var. Bizim avatar team ne kadar klişe ve sıkıcıysa kötü adamlar o kadar iyi.

Amon, dark avatar, zaheerr, kuvari iyi yazılmış korra'yı zorlayan hatta çoğu korra'yı yendi bile kıl payı kurtuldu hep. Ama araya, alt metne sıkıştırılan siyasi mesajlar hiç olmamış, izlerken nefret etmemi sağladı. Eşitlikçiliğin kötü, mücadele edilmesi gereken bir terör ideolojisi olarak sunulması ve bunların kendilerinden üstün bir bükücüye her zaman tapmaları, muhtaç olmaları canımı sıktı. Hele finalde ki lezbiyen olayı dizinin değerini düşürdü gözümde. ilk bölümden beri lezbiyen göndermesi yapılsa anlarım sıkıntı yok ama hiç bir gönderme, hikaye olmadan karıyı lezbiyen yaptılar amk tüm finali, diziyi sikip attılar o an.

Siyasi mesajları, lezbiyen göndermesi gibi yarraak kürek şeyleri bırakırsak muhteşem keyif aldığım bir çizgi diziydi. Müzikleri tekrar, tekrar dinlemelik. Jinora, bolin, varrick, tenzin, vs, yaratılan karakterler müthiş. Eğer spinoff gibi bir şey olursa red lotus özellikle zaheer abiye bir dizi çekilsin.
--spoiler--

Yarak gibi finali yüzünden çok eleştirsem de çok iyi kötü adamlar çıkarmış çizgi dizi. Özellikle zaheer gibi muhteşem bir villain var.

--spoiler--

bükücü doğmamış ama yinede insanlık için hep çalışmış, davasına sadık kalmış bir adamdır bu. Sevdiği kadını ölünce tüm dünyevi şeylerden kurtulup uçma yeteneğine sahip olur. Onu bu dünyaya bağlayan son şeyde ölünce yüzyıllardır görünmeyen hava bükücü yeteneklerini ortaya çıkartır. Doğuştan bükücü doğsaydı korra denen liseliyi çoktan yıkardı.
--spoiler--

Yazacağınız senaryoyu sikeyim. AMK 50 iqlu embesil davarlari.

korrayla asami ruhlar dunyasinda makas yapiyorlarmis.

son hava bükücüden sonra sarmayandır. demodur. evet. teşekkürler.

yayınlandığı ilk zamandan beri kendi kendime "neden eski tadı vermiyor?" diye düşünüp durdum. 2014'ten beri buna net bir cevabım yoktu, ta ki ATLA'yı en baştan izleyip korra efsanesi'ni hemen ardından izleyene kadar. sorunun 2 ana cevabı ve alt başlıkları var: Birincisi, Aang ve arkadaşlarının serüveni bir yolculuk hikayesiydi. Bildiğiniz gibi yolculuk hikayeleri her zaman daha sürükleyici ve merak uyandırıcıdır. gidilen görülen yerlerde karşılaşabilecekleri şeyler insanları heyecanlandırıyordu. örneğin kyoshi adası benim için muhteşem bir ziyaret noktasıydı. ateş ulusu tapınağı da öyle. ayrıca aang'in geçmişine ve hava ulusuna dair pek çok bilgiyi hava tapınaklarına yapılan ziyaretlerden öğrenmiştik. bir de bu yolculuğa bir kaçma-kovalama ayrıntısı da eklenince seyirlik bir zevk ortaya çıkıyordu. bunu maalesef korra'nın hikayesinde göremiyoruz. korra kafeste büyümüş bir kuş. kendisinden önceki binlerce avatar'ın aksine o güney kutbundan hiç ayrılmamış bile, bırakın dünyayı gezmeyi.
ikincisi ise avatar dünyasının doğu felsefesinden uzaklaşıp (saatin rakamlarını çince yazmakla doğu felsefesi yaşatılmış olamıyor maalesef) her şeyin 1930'lar amerikasının tadını vermesi. teknolojik gelişmeler olmasın demiyorum ama "tosbağa ördeği, uçan lemur" gibi saçma sapan hayvanlar varken telefonun yine telefon, arabanın yine araba olduğunu görmek biraz ATLA serisinin yaratıcılığını takip edememiş hissi veriyor. hele bölüm başında iroh'nun sakin sesinden sonra o maç sunucusu sesli adamı dinlemek içimi sıktı gerçekten. bir de artık kimsenin geleneksel dövüş stillerini bilmeyip sadece birbirine taş su fırlatması...
işbu entry ATLA ve korra efsanesini kıyaslamak değil ancak seride sıkıntılar olduğu belli. pek çok yerde ATLA göndermesi yapmak için kasmışlar ama göndermeyle değirmen dönmeyeceğini pek çok yapımın ikinci filminde, ikinci sezonunda veya devam serisinde defalarca gördük. korra maalesef aang'in bıraktığı mirası sırtlayamıyor, pek çok yerde bu yükün altında kalıyor.
ruhani yanı neredeyse hiç olmayan korra 2 dakikalık bir aang sekansıyla avatar halini kontrol edebilmeyi öğreniyor, ki aang gibi biri için bile 1 bölüm sürmüştü. korra'nın sürekli tavırlı hareketleri, mako'yla uyuşmayan dinamikleri, kimseyi dinlemeyişi, tenzin'in yetersiz bir hoca oluşu vs. izlerken sürekli aynı döngülerde dönüp duran hikayeler... birine güveniliyor, sonra o bambaşka biri çıkıyor. birine yetki veriliyor ortalığın anası gibiliyor falan filan.
en üzücü durum ise aang'in kötü bir baba olduğunu görmek *. evet, aang hava bükücü çocuğu tenzin'le muhteşem baba-oğul zamanı geçirmiş. muhtemelen kya da katara'yla epey su bükme eğitimi yapmıştır, peki ya bumi? ben bu konuya çok üzüldüm arkadaşlar. ne kadar üzüldüğümü anlatamayacağım için burada bitiriyorum. zaten kimse okumayacak ama ben kafamdakileri toparlamış oldum.

Boline , Asamiye aşık oldum.

Atla olamasa da gayet güzel özellikle son sezon.

çok büyük eksikleri olan, senaryosu sanki bir çocuk tarafından hazırlanmış gibi bir hava veriyor. the last airbender den sonra gerçekten hakaret gibi olmuş. en beceriksiz avatar bile olabilir. ha iyi bölümleri var mı var ama söylediklerimin yanında esamesi okunmaz.

Edit: havada kalan 100 tane felan konu var finali olmamış.

the last airbender'ı 5. bitirişimin ardından korraya 3. defa başlıyorum..
tabiki de bizim aang ile birlikte alıştığımız avatar tadını vermiyor ama yenilikler de merakı arttırıyor. hikayenin başka bir çizgide ilerlemesi kıyaslanmasını olanaksız yaptığı için daha iyi olmuş. devam serisi olarak değil de yeni bir seri olarak bakmamızı sağlıyor.
eski seriye göndermeler de ayrı güzel, değinmeden geçemedim
(bkz: cabbage company)
edit: evet korra bence de biraz aptal.. bazı yerlerde izlerken sinirlenmemek elde değil.

12 yaşındaki anng'in finosu olabilir ancak. ulan bu kadar ezik avatar mı olur?

Ty lee cok tatli bir karakterdir avatar aleminde filminde varmi bilmiyorum ama eskiden izlediğim seferden aklimda kalmış fıstık.

Netflix'e düşmesini bekleyemeden tekrar izlediğim devam serisi.
ilk izlediğim zamanlarda korra'yı şımarık ve dengesiz olarak hafızama kazımıştım. biraz da ön yargılıydım. yıllar sonra tekrar izlediğimde -en başta yine aynı gelse de- karakter gelişimini daha net fark ettim. güçlü düşmanlarla karşılaşmak çoğu avatar'ın hayatında en fazla bir kez denk gelen bir şeyken korra 3 sezonu boyunca süründü. aslında beceriksiz değildi, şanssızdı. ayrıca çok suçlandı.

--spoiler--
en çok yapılan suçlama korra'nın geçmiş avatarlarla bağlantısını kaybetmesidir. aslında bu korra'nın suçu değil unalaq'ın suçu. insan akrabasını seçemiyor işte.
--spoiler--

atla ve lok üstüne çok teori okudum, okumaya devam ediyorum. evrenlerine dair detayları bilmek ve bitmiş dizilerin fanlarla devam edebilmesi hoşuma gidiyor. 2 dizi hakkında sayfalarca boş yapabilirim. (bkz: swh)

Başdan sona izlediğim dizi. "avatar: the last airbender"i izleme fırsatım olmadı hiç, ama az çok biliyorum (bkz: avatar the last airbender).

"The legend of korra"ya dönecek olursak gerçekten çok başarılı bir çizgi dizi, her açıdan.
Tavsiye edilir.