bugün
- gece seks yapanların sabah topluma karışması8
- ölmeye karar vermek8
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi16
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- poposunu bacaklarını gösteren kadınlar enayi midir8
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması8
- cengiz ünder'in bıyığı12
- kurtlar vadisi pusu rezaleti9
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği21
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- aleyna tilki nin annesi12
- anın görüntüsü18
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı63
- sexting haram mıdır23
- assembly kodu14
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur21
- erken seçim11
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe14
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- yazarların en rum özelliği21
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- manyak olmaya karar verdim8
milyonlarca insanın ölmesine sebep olan, ikinci dünya savaşı'nda japonya'nın teslim olmasını sağlayan delikanlılığın tamamen bozulduğunun kanıtı ürün. yok edici. patlayıcı.
nükleer silahların en tehlikelisi.ilk başta patlama etkisi,sonra yanma etkisi ve en son olarak radyasyon etkisi yaparak milyonlarca insanın hayatını mahvediyor.açıkçası atom bombasının etkisine maruz kalan insanların yaşaması bile ölüm gibi oluyor.çünkü kanser başta olmak üzere birçok ölümcül hastalığın başlama ihtimali %99 oluyor.
şu anki atom bombaları hirosima ve nagazaki'ye atılanlardan onlarca kez güçlüdür.Birde hidrojen bombası vardır ki; alemin kralıdır.
ismail yk ve petek dinçöz de sonra insanlık için en tehlikeli üçüncü şeydir kendileri .
"en feci buluşlardan birisi" onu kınamak herkezin görevi olmalıdır....
türkiye'de de bir kaç tane oldğu rivayet edilen hayvani bomba. (bkz: incirlik üssü)
(bkz: E=m c kare)
genis bilgi için e=mc^2 kitabini okuyabilirsiniz. bu kitapta amerikanin bu bombaya sahip olus hikayesini ve 11 norveçli balikçinin japonyanin sonunu nasil hazirladigini anlayabilirsiniz. ben okudum ve özellikle atom bombasinin atildiktan sonra saniye saniye sona dogru gidisini okurken dehsete kapildim. suanki mevcut bomba sayisi da artik savas olmamasina yetebilecek seviyededir. çünkü insanliktan geriye belki afrika'da bir kaç tane maymun kalabilir. (bkz: o kadar yani)
herşey o küçük e=mc kare nin başının altından çıkmıştır.tüm suçlu odur.
teknoloji alanındaki her gelişmenin sevinçle karşılanmaması gerektiğini gösterir.
hiroşima ve nagazakiyi ilk duyduğumda binlerce sivili katlettiler dedim. ama sonradan amerikaya hak vermişliğim vardır. bütün devletler gücü ister. halkının güvenini ister. sorarım size türkiyenin atom bombasının olmasını kim istemez? ikinci dünya savaşı gibi milyonlarca sivilin öldüğü savaşta kimilerine göre daha çok asker-sivil ölmesin diye amerika kullanmıştır. kimilerine göre haklıdır kimilerine göre haksızdır. rusya savaşta 7milyondan fazla sivil kayıp vermiştir.çin'in sivil kaybı 11milyondan fazladır. japonların sivil kaybı 350bin civarındadır. hiroşima ve nagazakide ölenler kendilerinden 60 yıl sonrası için bir ibret olmuşlardır. dünya savaşlarına son veren silahtır bana göre.* * * * *
son olarak 9 Ağustos 1945 tarihinde Nagasaki ye atılmış olan bomba.
ilk defa alman prof. Otto hahn tarafından düşünülen enerji elde etme amaçlı nötronlarla bombalanarak atomun parçalanması esasına dayanır. Bu bilim adamı daha sonra atomun babası olarak anılacaktır. dönemin getirdiği zorluklar (1940'ların başları ve ikinci dünya savaşı) ve almanya'daki tüm nazi baskılarına karşı çalışmalarını saklamayı başarmıştır. Çünkü bu teknolojinin savaşta kullanılmasını istememektedir. Gelin görün ki çalışma arkadaşlarından biri dr.lise leitner, bu buluşu Ruslara ve amerikanlara satar. Ve hemen bu ülkelerdeki bilim adamları bu teknoloji üzerinde çalışmaya başlayıp atom bombası üretme yolunda ilerler.
Amerika'da olaylar şöyle gelişir: bir grup bilim adamı Nobel ödüllü fizik profesörü albert einstein'dan bu projeyi desteklemesi için dönemin başkanı franklin delano roosevelt'e bir dilekçe yazmasını isterler. Einstein da kabul eder.. Nobel ödüllü bir fizikçiden gelen bu isteği geri çevirmeyen mr. President meksika'da los alamos atom enerjisi arastırma merkezini kurar ve bunun için yüklü bir fon ayırır. Tabii tüm bunlar savaş cereyan ettiği sıralarda meydana geliyor(1943). Bu kararda, dilekçede mihver devletlerin (Japonya, Almanya, italya) de bu proje üzerinde çalıştığı ibaresi çok etkili olur. Sonuçta bilim adamı sıkıntısı yaşamayan Amerika kısa sürede atom bombasını üretir ve ufak denemelerden sonra tarihi soykırımının planlarını hazırlamaya başlar. Çünkü savaş halinde oldukları Japonlara karşı içlerinde hala pearl harbor'ın acısını taşımaktadırlar. Hastalanıp ölen roosevelt'in yerine geçen başkan truman 1945 ağustosunda düğmeye basar ve 5000 dolarlık iki bomba üç gün arayla enola gay isimli ağır bombardıman uçağıyla Hiroşima ve nagasaki vilayetlerine bırakılır. Patlamayla toplamda 200.000 civarında insan ölür. Toplam yarım milyon insan ise radyasyona maruz kalıp bir çoğu ilk bir ay içinde olmak üzere ebediyete göç ederler. sağ kalanlar da hibakuşa olarak anılırlar. Ve Japonya kutsal imparatorları hiro-hito'nun emriyle teslim olur. Tarihinde utançla ilk defa karşılaşan Japon ordusunda binlerce insan harakiri yapar. Kutlu olsundur. Amerika sözde daha fazla insan ölmesin diye yarım milyon insanı katletmiştir ikinci dünya savaşı sona ermiştir. Üstelik japonya teslim olmak üzereyken, üstelik diğer devletlerin savaştan çekilmiş olmalarına rağmen...
işte atom bombasının öyküsü böyle. Daha sonra ise dahi fizikçimiz Einstein olaylardan büyük üzüntü duyduğunu söylese de onun yazdığı dilekçe olmasa belki bugün Japonya çok farklı yerlerde olabilirdi. Tabii savaş bağımlısı amerikan yöneticilerini de hesaba katmazsak olmaz.
Amerika'da olaylar şöyle gelişir: bir grup bilim adamı Nobel ödüllü fizik profesörü albert einstein'dan bu projeyi desteklemesi için dönemin başkanı franklin delano roosevelt'e bir dilekçe yazmasını isterler. Einstein da kabul eder.. Nobel ödüllü bir fizikçiden gelen bu isteği geri çevirmeyen mr. President meksika'da los alamos atom enerjisi arastırma merkezini kurar ve bunun için yüklü bir fon ayırır. Tabii tüm bunlar savaş cereyan ettiği sıralarda meydana geliyor(1943). Bu kararda, dilekçede mihver devletlerin (Japonya, Almanya, italya) de bu proje üzerinde çalıştığı ibaresi çok etkili olur. Sonuçta bilim adamı sıkıntısı yaşamayan Amerika kısa sürede atom bombasını üretir ve ufak denemelerden sonra tarihi soykırımının planlarını hazırlamaya başlar. Çünkü savaş halinde oldukları Japonlara karşı içlerinde hala pearl harbor'ın acısını taşımaktadırlar. Hastalanıp ölen roosevelt'in yerine geçen başkan truman 1945 ağustosunda düğmeye basar ve 5000 dolarlık iki bomba üç gün arayla enola gay isimli ağır bombardıman uçağıyla Hiroşima ve nagasaki vilayetlerine bırakılır. Patlamayla toplamda 200.000 civarında insan ölür. Toplam yarım milyon insan ise radyasyona maruz kalıp bir çoğu ilk bir ay içinde olmak üzere ebediyete göç ederler. sağ kalanlar da hibakuşa olarak anılırlar. Ve Japonya kutsal imparatorları hiro-hito'nun emriyle teslim olur. Tarihinde utançla ilk defa karşılaşan Japon ordusunda binlerce insan harakiri yapar. Kutlu olsundur. Amerika sözde daha fazla insan ölmesin diye yarım milyon insanı katletmiştir ikinci dünya savaşı sona ermiştir. Üstelik japonya teslim olmak üzereyken, üstelik diğer devletlerin savaştan çekilmiş olmalarına rağmen...
işte atom bombasının öyküsü böyle. Daha sonra ise dahi fizikçimiz Einstein olaylardan büyük üzüntü duyduğunu söylese de onun yazdığı dilekçe olmasa belki bugün Japonya çok farklı yerlerde olabilirdi. Tabii savaş bağımlısı amerikan yöneticilerini de hesaba katmazsak olmaz.
ilk öne sürüldüğünde çok saçma gelen fikirdir. teoride kararlı atom yapısını mesela u238'i notron yollayarak u235 izotpuna çevirmek suretiyle devam eden parçalanmalar silesilesinden oluşan bombadır. bombanın merkezinde metal koruyucu bir kafes bulunur ki bu kafes ne kadar sağlam olursa parçalanma o kadar iyi ve kayıp madde az olcaktır.(ipucunu aldınız haydi füsyona) şimdi ilk yapılan vede hiroşimaya atılan 45 model bombalar o kadar gudiktiler ki ancak 20 kiloton kadardılar. hatta bir belgeselde patlama merkezinden 800 m uzaklıktaki bayan (bkz: nine) turp gibi olanı biten anlatıyordu.o andan itibaren tüm ürkütücüğünü nezdimde bitirmiştir o ayrı. amma velakin bu bombalar ülkelerin birbirine "kendine dikkat et!" uyarsını yapan sol kroşe vazivesini görmektedirler. aparkat için ise (bkz: hidrojen bombası)
maddenin dünya üzerinde bulunabildiği en küçük halinin, ne kadar da büyük ve şerefsiz işler yapabildiğini gösteren icat. (bkz: bunu icat edenin)
Atom bombası ile ilgili ilk çalışmalar Robert J. Oppenheimer öncülüğünde 1942 yılının sonlarında başlamıştır yani 6 Ağustos 1945 günü sabah saat 8.15 te Hiroşimaya atılmasından üç yıl önce ve atılan bomba Uranyum-235 tipi dir. 100 bin üzerinde insanın hayatına mal olmuştur.
atom bombasını kullanan ilk ve tek ülke abd dir.
patlamasından tam verim almak için yer yüzeyinin yaklaşık 500 m üzerinde patlatılan nesne. patladığı mevkiye en yakın bolgede çok yuksek sıcaklıklar oluşmasından dolayı o bölgedeki havayı buharlaştırır. patlaması esnasında bu ortamda bulunuyor isenız ölüm nedeniniz, üzerinizdeki hava basıncının kalkmasından dolayı tüm damarlarınız patlaması olacaktır.
250.000 insanı bir anda yok edebilecek güce sahip insan yapımı katliam silahı. (bkz: hiroşima)
büyük bir kentin ortasına düşen 1 megatonluk bir atom bombası hemen hemen bütün şehri yok edecektir.saatte 750 km/s hızla esen bir rüzgar, bombanın düştüğü yerden 3 km kadar uzaklıkta olan bütün binaları ve köprüleri yerle bir edecek, bu alandaki bütün canlı varlıkları öldürecektir. patlama merkezinden 3-5 km rüzgarın hızı 470 km/s olacaktır. bu alandaki bütün evler ve köprüler hasar görecektir, bu alandaki insanlar derileri kavrulup yanarak ölecektir. merkezden 5-7 km ötede rüzgarın hızı saatte 260 km olacak, elbiseler tutuşacak radyasyon seviyesi öldürücü düzeye çıkacaktır. merkezden 7-12 km uzakta rüzgarın hızı 50-55 km/s olacak; telefon telleri kopacak, insan vücutlarında ikinci derece yanıklar oluşacak, insanlar patlamanın ve radyo aktif serpintinin etkisiyle kör olacaktır.
rüzgarların etkisiyle radyo aktivite 500 km çapında bir alana yayılabilecek bazı bölgelerde özürlü sayısında %1000 artış olacaktır.
rüzgarların etkisiyle radyo aktivite 500 km çapında bir alana yayılabilecek bazı bölgelerde özürlü sayısında %1000 artış olacaktır.
türkiye'de de olduğu sanılan ne yazık ki hiç olmayan güç temsilcisi bir silahtır...
atom bomban varsa sana kimse bişe yapamaz...
keşke olsa da kullanmasak öyle cephaneliklerde dursa...
patladığı anda sıcaklığı güneşin çekirdeğindeki sıcaklığın 4 katına, güneş yüzeyindeki sıcaklığın 13 katına çıkmaktadır. ilk patladığında çıkan ışık gözleri kör etmektedir. 1 (ya da 2) km yarıçaplı dairenin alanındaki her canlı sıcaklıktan bırak yanmayı, erimeyi direkt duman olmaktadır. daha sonra patlamanın şiddetinden gelen bir şok dalgası binaları yıkar ve sıcaktan kurtulmayı başaran insanlar enkaz altında can verir. zaten enkaz altında kalmasa bile şok dalgasından bütün iç organları parçalanır, gözleri yerinden fırlar, tüm kemikleri kırılır. ondan da kurtulduysalar bu sefer radyasyonun etkisinden kanser olup ölürler veya tüm gelecek nesillerinde bozukluklar, kalıtsal hastalıklar meydana gelir. bundan etkilenen kişilerin çocukları torunları keşke hiç doğmasaydık diyecek durumda dünyaya gelirler...
işte atom bombası budur...
atom bomban varsa sana kimse bişe yapamaz...
keşke olsa da kullanmasak öyle cephaneliklerde dursa...
patladığı anda sıcaklığı güneşin çekirdeğindeki sıcaklığın 4 katına, güneş yüzeyindeki sıcaklığın 13 katına çıkmaktadır. ilk patladığında çıkan ışık gözleri kör etmektedir. 1 (ya da 2) km yarıçaplı dairenin alanındaki her canlı sıcaklıktan bırak yanmayı, erimeyi direkt duman olmaktadır. daha sonra patlamanın şiddetinden gelen bir şok dalgası binaları yıkar ve sıcaktan kurtulmayı başaran insanlar enkaz altında can verir. zaten enkaz altında kalmasa bile şok dalgasından bütün iç organları parçalanır, gözleri yerinden fırlar, tüm kemikleri kırılır. ondan da kurtulduysalar bu sefer radyasyonun etkisinden kanser olup ölürler veya tüm gelecek nesillerinde bozukluklar, kalıtsal hastalıklar meydana gelir. bundan etkilenen kişilerin çocukları torunları keşke hiç doğmasaydık diyecek durumda dünyaya gelirler...
işte atom bombası budur...
bir sonraki dünya savaşında bol bol kullanılacak olan bombadır. diğerleri için;
(bkz: hidrojen bombası)
(bkz: kimyasal silah)
(bkz: biyolojik silah)
(bkz: hidrojen bombası)
(bkz: kimyasal silah)
(bkz: biyolojik silah)
karafatmalara zarar veremediği söylenen ama insan ırkını silip süpüren bombadır.
edit büdüt: karafatmalarada zarar veriyormus.bilgilendirme için kuru pilav a tesekkür ederim.
edit büdüt: karafatmalarada zarar veriyormus.bilgilendirme için kuru pilav a tesekkür ederim.
güncel Önemli Başlıklar