bugün

bulgaristanda benzerini yaşadığımız ve yaran bir anektoda neden olan durum.
sosyalist sistem gereği resmi kurumlarda, devlet bünyesinde tanrının olmadığı ve herşeyin doğa ile açıklandığı savlar kullanılmaktaydı, tam da bu savların en koyu savunucu olan bulgarca hocasının dersindeydik biz tıfılız o zamanlar öğrenim hayatına yeni başlamışız...kadın bize resmi görüşün tüm kelimeleriyle allah yoktur demekteydi ki tuhaf bişey oldu,
bir an sarsıcı bir gürültüyle şimşek çaktı, kadın zıplayarak "oh boje" * * * cümlesini ağzından düşürüverdi gayri ihtiyari...
bir an sınıfta bir sessizlik oldu ve sonra "puhahahahahaaha" şeklinde bir yarılma, hoca da çıkıp gitti.
uygulanması halinde en hayırlı olacak hadise... insanların gercekleri görmesi için gerekli. en azından olayın iki yönünüde küçük yaslardan itibaren bilmesi ve aklıyla hangisinin dogru olduguna karar vermesi için olmasını mutlak gördügüm şey...
türkiye' de olmayacak şey, başka bir ülkede de.
felsefe derslerinin makatımın kenarı gibi okutulduğu ülkemde koşuyoruz deli divane... çok müslüman günlerdir bunlar gelir geçer...

(bkz: din ve vicdan özgürlüğü)

(bkz: arabistan geceleri)
sınavlarda sorulacak soruların nasıl olacağını merak ettiğim seçmeli ders.

-Allah var mıdır ?
-yoktur hocam.
-aferin 100.

bu mudur ?
evet, cok parlak olacak bir girisimdir, hele ki basilan ateizm siniflari, dovulen ateizm hocalari gozumun onune geldikce...
saka bi yana, dinlerin hepsini ozet halinde din kulturu derslerinde gecmek daha mantikli geldiginden bana, desteklemeyecegim girisimdir.
ders kitabı olarak düz beyaz çizgisiz lekesiz A4 kağıdı kullanılır herhalde.