bugün

ahlak sadece allah inancı ile olur (1)
ateistler allaha inanmazlar (2)

o zaman ateistler ahlaksızdır. hmm. bu önerme doğrudur. ama Piaget'e göre ahlak öncesi dönemde olduğunuz çocukluk evresindeyseniz. ne kkadar da ironik yahu.

ha çocuk değilseniz. işte o vakit iş daha çetrefillidir. sizin için yapacak bir şey yok.

dünyayı çözmüşsünüz deyip diplomayı vermek için büyük ahlaklı insan sayın erdoğan'ı kürsüye davet ediyoruz.
yanyana gelecebilemeyecek olduğunu düşündüğüm iki kelime... ahlak ile ateizm arasında doğruca bir anlam yakınlığı olmasada imalı bir yaklaşım sözkonusudur...
Ahlak sahibi bir insan ateist olamaz ki...
tamamen birbirine tezat iki kelimedir.
ateizm de kişi kendisini merkeze koyar ve ahlakı da ben ahlakıdır. rölativizmden beslenir. evrensel ahlak kuruntuları nefsaniyete göre şekillenir. yani ateist ahlaksız diyemeyiz ama pekte sağlam bir zemin üzerinde durdukları söylenemez.
ahlaklı ateistler kişiliklerinden ve karakterlerinden dolayı ahlaklıdır.
ahlaklı inananların hepsi olmasa da pek çoğu göt korkusundan ahlaklı davranmaya çalışır.

ha allah bunu yer mi? haşaa..
ikisinin birbiriyle alakası yoktur. insanlar kendi değer yargılarına göre hareket ederler. ateist olan bi insan ahlaksız değildir. tıpkı her müslümanın ahlaklı olmadığı gibi.
ahlak denilen şey dinler öncesinde mevcuttur , ve ahlak bütün kutsal kitablarda hatta budizm'de bile aynıdır . çalma , sikme , içme bunlar milli eğitimin din kültürü kitabında mevcut yani insani duyguların bütünüdür, peki bu dünyada en çok din adına yapılan cinayetler , gasplar ve tecavüzler mevcut kurban etme diye birşey hala varken ahlak denilen şey , tanrı bir kadını recm ederek öldürün diyor ve ahlaklı vatandaş bunu uyguluyorsa , varın ateizm'i tanrıdan uzak tutun .
(bkz: #11451729)

allah a inananlar sadece korktukları için günah işlemezler. Bu durum ne kadar ahlakidir?
ahlak 'halak'tan yani yaratmak kelimesinden gelir. ahlaklı olmak da yaratılışa uygun, fıtrata göre yaşamak demektir. yaratanını inkar edenin ahlakı olmaz. dolayısıyla birbiriyle aynı cümlede bile yan yana gelemeyecek iki mevhumdur.

edit: eksilemenin manası yok. zorunuza gittiyse 'ahlak' yerine başka bir kelime kullanın. bu kelime yaratılışla alakalı.
aziz nesin gibi aydın, dürüst ve ahlaklı bir insan ateist olduğu için ahlaksız,
vurguncu, soyguncu, ihaleci ama imam hatip mezunu olduğu için ahlaklı sayılabiliyor memleketimde.

gidin cezaevine, tecavüzcülerin, katillerin, soyguncuların pezevenklerin 100 tanesine sorun.
en az 95'i "elhamdülillah müslümanım" diyecektir.

seveyim sizin kulaklarından burnundan ahlak fışkıran saksınızı. pardon kafanızı.
eşeğin önüne havuç sallandırılan ikiyüzlü ve çıkarcı ahlâk anlayışından çok daha dürüst ve içtendir.

örn:
bir teist cennete gitmek ya da sonraki yaşamında daha iyi yaşamak için iyilik yapar.
bir ateist yalnızca iyilik yapmış olmak için, ödül beklemeden iyilik yapar.

bir teist cehenneme gitmemek ya da sonraki yaşamında kötü yaşamamak için kötülüklerden sakınır.
bir ateist kendisine yapılmasını istemediği için ya da vicdanı elvermediğinden kötülüklerden sakınır.

bir teist kendi inandığı gibi inanmayanları öldürmeyi ahlak sayar.
bir ateistin bugüne kadar "sen de ateist olacaksııııııın!!!" diye bırakın birini öldürmeyi, kötü söz söylediği duyulmamıştır. en fazla inananları yüzüne aptallıklarını, ikiyüzlülüklerini falan vurur.

falan filan işte sevgili eşekler. siz havuç peşinde koşmayı sürdürün, insanlık bizde kalsın.
(bkz: paradoks)
ahlak toplumsaldır, dini değildir. dini ahlak toplumsal değil ilahidir ve sadece 'cehennem'den duyulan korkuya dayanır, toplumsal ahlak ise vicdana dayanır. korkuya dayalı ahlak bastırılmışlık, topluma dayalı ahlak vicdandır.
ahlak kelimesini illa etimolojik olarak arapça'dan geldiğinden mütevellit müslümanlığa bağlamak, diğer ırklarda ve dinlerde ahlak olmadığını imâ etmek gibi saygısızca bir şeydir herşeyden önce. bu da ufak bir ahlaksızlıktır aslında. çünkü diğer insanlar toplumlarını, adetlerini veya ailelerinin bağlı olduğu dinleri seçerek gelmezler dünyaya.

müslümanlar illa çıkıp ahlak arapça'dır diyerek ahlak kavramını sahipleneceklerse biz onun yerine moral kelimesini koyarak da bu kavram kargaşasına son verebiliriz.

öte yandan bir insanın ahlaklı olması için bir dine inanması şart değildir. çünkü her insanın vicdanı vardır. aklı fikri yerinde her insan neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ayırt edebilir zaten.

müslüman değil diye kimse çıkıp da birini öldürmenin güzel olduğunu düşünmez mesela. düşünüyorsa sorun ahlakda, vicdanda, inançta değil, akıldadır.

ayrıca herkesin cuma günleri hayırlı cumalar diye selamlaştığı bir ülkede yaşıyoruz.

aynı gün gece klüplerini kim dolduruyor? aynı gece kim zina ediyor, kim alkol alıyor?

ordaki insanlar da müslüman, bu işlere girenler de müslüman. bu ülkenin %90ı müslüman diye bas bas bağıran da sizsiniz.

nasıl bir ahlak kavramı o zaman bu?

hee bana kalsa bir tersliği yok. yetişkin insanlar istedikleri haltı yerler. kanun önünde bir yaptırım gerektirmedikçe, başkalarının haklarına ve özgürlüklerine saldırmadıkça kimse de buna karışamaz.

ama islami ahlakın gerektirdiklerine bakıldığında müslümanım diyen çoğu insanın uyum gösterdiğini söyleyemeyeceğim. gerçi beni de ilgilendirmez.

ama siz bir ateistin ahlakını sorgulayacak cüreti kendiniz de bulduğunuz da, o da gelip sizin ahlakınızı çatır çatır sorgular. hiç onu ilgilendirmediği halde herkes herkesin işine karışır. o zaman da düzen bozulur.

sorun şu ki kimse dürüst değil. burada ahlak kumkumalığı gibi görünen bir kendini tatminattan yakınıyorum aslında.

bu tarz platformlarda ne adamlarla tartıştım, iki dakika kim olduklarını kurcalayınca neler çıktı ortaya. onu da not düşmek isterim.

benim müslümanlardan öğrendiğim bir şey vardır... ibadet gizlidir, sevap gizlidir.

ve gıybet de günahtır.

aslında islam her şeyin şifresini veriyor. ama gerçek şu ki herkes özümseyemiyor ve bu tarz kara propagandalar, hedef göstermeler gibi vicdansızca işlere giriyorlar.

buna da ahlak diyorlar.

bir insanın kendi yolunu seçmesine, kendi aklının doğrudur dediği şeye inanmasına ahlaksızlık diyorlar.

bu kadar bulanık bir ortamda net bir ahlaktan, dürüstlükten bahsedilebilir mi?
Öncelikle hangi Ahlak, kime göre neye göre ahlak? Benim bilmediğim biyerlerde yazılı evrensel ahlak kuralları mı var acaba.
Ahlak dediğin şeyin allahla bağını kuran kafa yapısını inceleyip bunun üzerine düşünmek gerekir aslında. Sen hayatın boyunca kendine ve topluma göre doğru, düzgün, dürüst, "iyi" yaşa ama birileri çıkıp sen allaha inanmıyosun diye seni ahlaksız ilan etsin.

Yakında dünyadaki bütün hırsızlık işlerini, bütün tecavüzleri bütün dalavereleri de ateistler mi yapıyor dicek bu kafa yapısındaki insanlar.
"the greatest tragedy in mankind's entire history may be the hijacking of morality by religion." - arthur c clarke

yani diyor ki; bir inananlar ve inanmayanlar vardır, bir de ahlaklılar ve ahlaksızlar vardır; bunların arasında herhangi bir korelasyon veya koşulluluk bağı yoktur.
birbirine sıkı, sıkıya kenetlenmiş iki kavramdır.
insan ancak ateistse, gerçekten ahlaklıdır.
cennet/cehennem hesabıyla ahlaklı olunamaz.
bu tür hesaplarla ancak köylü kurnazı olunabilir, ki onun da ahlakla uzaktan, yakından bir ilgisi yoktur.
eskimoların ahlaki yapısına göre eve gelen misafire eş ikram edilir. bir toplum için ahlaksızlık olan bir hadise bir başka topluma göre yapılmadığında ahlaksızlıktır. ahlakın direkt olarak dinle ilgisi yoktur.
ateistinkine etik denir. hangi disiplinden bakarsan bak, kanundan ahlaktan fazlasıdır etik. avamın anlayabileceği örnek olması açısından futboldan veriyorum örneği; allahınız el ilahınız; penaltı çaldırmak için kendini yere atmak günahtır yazmış mı? yazmamış. kanunen de futbol kuralları açısından da sorun yok bakarsan. o zaman suç değil diyor musun? diyorsun. günah da demiyorsun ama etik değil diyorsun. bu kadar basit bu iş.

ahlak bizim ülkemizde müslümanın ötekinde hristiyanın kendi kafasına uymayan şeyleri etiketleme hastalığıdır. yalandır genelde de. kaytarmak içindir. ensest ilişki ahlaksızlıktır ama peygamber 9 yaşındaki kızı yatağa atarken değildir. ama etik olarak bakarsan her ikisi de doğru değildir.

saçmalamak her müslümanın hakkıdır kitapları allahları onlara bu hakkı veriyor kabul ediyorum. ama cahil olmaya ve o halde kalmaya dair inanılmaz ısrar dünya üzerinde hiçbir insanın haketmediği bir şey.

bir eskimo karısını misafirine hediye olarak sunuyor ise bunun onun dinsel algısı ile ilgisi vardır. ve bir başka dinlinin bu durumda doğal olarak buna ahlaksızlık demesi manasızdır. basitçe kendi dini ona bunu yapma dediği için kendisi açısından ahlaka uygun olmayan bir iştir. ama kendi dini için. onun dini de ona karını gelene ver deseydi ahlaksızlık demezdi. peygambere tüm kadınları helal ettiği gibi. bu kadar oynak bir zeminde hareket etme imkanı sunan ahlak yerine etiği onlara da öneriyorum bu sebeple.

bari örnek verirken ne anlama geldiğini kontrol ederek örnekleri verin.
ateistler ahlaksızdır diyenler de toplayıp, kapatıp gitsin bir zahmet.
Ataistler bile ahlaklı olabilmektedirler. Din başka, ahlak Başkadır.
güncel Önemli Başlıklar