bugün

direk ile savaşın ne alakası var sorulması gereken soru.

olmayan direk etkisidir.

görsel
başlatmak ulan başlatmak. giriş gelişme sonuç hepsi, her askeri diplomatik ekonomik siyasi toplumsal evresi.
(bkz: nutuk)
(bkz: atatürk ve arkadaşları hakkındaki idam fermanı)
(bkz: atatürkün kurtuluş savaşına pek de etkisi olmaması)

bir trolle cevap vermeye bile değmez aslında ama, bu yukarıdaki başlık vesilesi ile bir algı yaratma çabasına karşılık biz önlemimizi alalım.

atatürk kurtuluş savaşına direk etki etmiştir.

bakınız temmuz 1921'de ordumuz kütahya-eskişehir muharebelerinde mağlup olmuş, sakarya nehrine, ankara'ya doğru yunan ordusu'nun büyük yürüyüşü başlamıştı.

ordumuz moralsizdi.
kısa süre zarfında yunan ordusunun yeniden karşısına çıkmak, türk milleti'nin yegane umudu olan elde kalan son ordunun yok olmasına sebep olabilirdi.

işte tam burada atatürk bütün inisiyatifi eline alarak başkomutanlık yasasını çıkarılmasına vesile oldu ve ordunun başına geçerek sakarya meydan muharebesinde yunan büyük ilerleyişini durdurarak türk kurtuluş savaşının dönüm noktasına imza attı.

1699'dan beri sürekli geri çekilen türk ordusu, bu zafer sonrası artık yüzyıllar sonra yeniden taarruz hazırlığı yapıyordu.

peki sakarya meydan muharebesinde atatürk'ün direk etkisi nedir?

bu meydan muharebesinde atatürk'ün direk etkisi, 22 gün süren bu muharebede türk kuvvetleri, üstün yunan kuvvetleri karşısında başlarda bozulmuş, sakarya'nın doğusuna çekilmek durumunda kalmıştır.
lakin bu ricat esnasında atatürk;
"hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh da bütün vatandır..." diyerek harp tarihinde marjinal bir karara imza atmıştır.

buna göre bozulan kuvvetlerimiz, geri çekilecek, bir süre geri çekildikten sonra durup tekrar muharebe edecektir.
gerektiğinde 1-1,5 km geri çekilen kuvvetlerimiz, tekrar durmuş, tekrar tekrar muharebeye devam etmek suretiyle yunan ordusu durdurulmuştur.

bu savunma taktiği alışılmış harp-muharebe uygulamalarından farklı olduğu için işgalci yunan kuvvetleri alışık olmadığı bu durum karşısında bozulmuş ve nitekim polatlı yakınlarında düşman kuvvetlere son darbe indirilmiştir.

işte, atatürk'ün sakarya'da elde ettiği bu zafer türk tarihi için bir dönüm noktasıdır arkadaşlar.

düşünün, mağlup olan, morali bozulan bir ordu ve millet, sadece 1 ay sonra kendinden üstün düşmanı mağlup ediyor ve akabinde taarruz hazırlıklarına başlanıyor.

atatürk'ün direk etki ettiği bir diğer kurtuluş savaşı muharebemiz ise büyük taarruz ve dumlupınar'dır.

dünya askerlik tarihinde ender görülen bir "imha taarruzu"dur.
ve pek çok imha taarruzları gibi yine türk milletine nasip olmuştur.

büyük taarruz planı esasen akla mantığa aykırı bir kumardır.
başbuğ mustafa kemal türk milleti adına inisiyatif almış, türk ordusu'nun tüm imkanlarını seferber ederek bir kerede düşman kuvvetlerini imha etme kararı almıştır.

aslında şartlar mustafa kemal'i buna mecbur etmiştir.
zira karşımızda sürekli takviye alan, modernize edilen ve ikmal yolları tıkır tıkır çalışan bir düşman vardı.

bir sene evvel sakarya'da durdurulan yunan kuvvetleri'nin bir daha taarruza geçmesini beklemeden bozguna uğratmak gerekmekteydi.

işte büyük taarruz bu şartlar altında, tek atımlık barutumuzun ve işgale olan başkaldırımızın "ya hep ya hiç" mantığı ile düşmana boca edilmesidir.

büyük taarruz'da atatürk faktörünü şu yazımızda ele almıştık;
(bkz: 26 ağustos zafer yolu/#37598203)

büyük taarruzun akla mantığa aykırı planı kurtuluş savaşımızın diğer komutanları tarafından da eleştirilmiş, elde avuçta ne varsa düşmana saldırılması akla mantığa aykırı bulunmuş olsa da, burada da atatürk tüm sorumluluğu üzerine alıp kazanılan zaferi milleti ile paylaşmıştır.

işte atatürk'ün ilmek ilmek işlediği hamleleri, taarruz planları ve o'na inanan bir milletin "yenilmez" denilen düşmanı sadece 4 gün içinde imha edip, 14 gün içinde izmir'de denize dökmesi.

görüldüğü üzre, atatürk iştirak ettiği her muharebede(trablusgarp, çanakkale vb) olduğu gibi, kurtuluş savaşımızın neticesine de direk etki etmiş büyük bir komutandır.