bugün

ekim 1922...
izmir kurtulmuş, düşman vatanın bağrından sökülüp atılmış.

artık ankara'ya dönme vakti.
izmir'den trene biniliyor. herkes kompartımanına çekiliyor.

sabah olunca yaveri, gazi'nin kapısını çalar. "günaydın paşam" der.
atatürk yorgun, bitkin bir halde kompartımanının kapısını açar. onu gören yaveri "paşam bu ne hal, uyumadınız mı? hasta mısınız yoksa" diye sorar.

atatürk yanıtlar;
"yok çocuk, hasta değilim de, kompartımana yastık ve battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yapayım dedim bu kez üşüdüm, uyuyamadım anlayacağın..."

yaver üzülür ve paşaya bozuk atar.
"paşam neden bizden istemediniz, getirirdik..."

atatürk yanıtlar;
"yastık ve battaniyenin olmadığını geç farkettim, hepiniz yorgundunuz, rahatsız etmeye kıyamadım, önemli olan benim uyumam değil, milletin rahat uyuması, onu da başardık çok şükür, varsın biz uyumayalım..."

o neden atatürk'tü?

işte bu yüzden...

"önemli olan benim rahatım değil, milletin rahatı" diyen bir liderden tank palet fabrikasını verip mercedes maybach alan, kendi rahatını düşünen, sarayda ejder meyveli smoothie içen lidere...
başına ne geliyorsa hakediyorsun türkiye...

#tarih