bugün

--spoiler--
Mustafa Kemal ATATÜRK bir otelin lobisinde yemek yerken bir ingiliz astsubayın sürekli kendisini izlediğini farketmiş. Önceleri umursamayıp yemeğine devam etse de uzun süre devam eden bu nefret dolu bakışlar ATATÜRK' ü rahatsız etmiş ve yaverine bu bakışların sebebini öğrenmesini buyurmuş. Yaveri bu emri yerine getirmiş ve geri döndüğünde Ata' ya: " Çanakkale' de babasını öldürmüşsünüz Atam!" demiş. Atatürk' ün verdiği cevap ise şu olmuş: "Git bakalım sor kendisine; babasının Çanakkale'de ne işi varmış?
--spoiler--

ingilizlerin her b*ka burunlarını sokmaları ile kaynaklı durum.
türk e kefen biçenin ölümü korkunç olur.
cuk oturdu deyiminin kökeni olan hadisedir.
mustafa kemal yine türk milleti adına en değerli cevabı vermiştir. *
öncelikle bu olayın gerçek olup olmadığını merak etmekteyim. zira sürekli mekanlar ve kişiler değişiyor. sonrasında ise atatürk' ü övmek için böyle ufak şeylere ihtiyaç yoktur zira yaptıklarını zaten bütün dünya görmüştür. ama illa ki bunlar anlatılacaksa mustafa kemal atatürk başlığı bunun için kafidir.
Atatürk'ün büyük bir lider olmasının yanısıra usta bir hatip olduğunun göstergesidir...Böle sayısız hikayeler var duyduğum!
ilk okunduğunda Atatürk neden Atatürk olmuş bir daha anladığınız cevaptır.
Bu büyük adam Allah'a çok şükür Türklerin başına önder diye getirilmiş dersiniz.
bundan daha iyi bir cevap düşünelemez.gerçekten muhteşem.
objektif açıdan bakarsanız gayet normal, herkesin verebileceği bir cevaptır. büyütmeye gerek yoktur. atatürk'ün daha önemli söylemlerinin olduğuna eminim. onları büyütebiliriz, m.âkif'ten örnek vereyim;

--spoiler--

Bir toplantıda, zamane gençlerinden biri güya M.Âkif'i küçük düşürmeye çalışıp:
- Afedersiniz, siz baytar mısınız? demiş.

M. Âkif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?

--spoiler--
buda ingiliz kralı VIII. edward a verdiği cevaptır.

ingiliz kralı VIII. Edward istanbul'a Atatük'ü ziyarete geldiği zaman,
Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce,
-"Bana ingiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur,
onu bilen birisini, yahut bir aşçı bulunuz !... dedi.

Ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o
şekilde düzene koydular... Akşam kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk'e dönerek:

- "Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi ingiltere'de
zannettim" diyerek memnuniyetini bildirdi. Sofraya hep Türk
garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak,
elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de
halılara dağıldı.

Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral'a:

- "Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!"
dedi. Bütün sofradakiler Atatürk'ün bu sözlerine hayran oldular.
Atatürk garsona da "vazifene devam et" emrini verdi.
viii. edward a verdiği bir ayar daha vardır ki şöyledir. edward filikadan dolmabahçe rıhtımı'na çıkmaya çalışırken yerden destek alır, kendisine yardım etmek için elini uzatan atatürk'ün elini tutmadan önce, edward elini silmek isterken, atatürk "majesteleri, merak etmeyiniz, vatanımın toprağı temizdir. elinizi kirletmez!" demiştir bu sözün ardından atatürk kral'ın elini tutup bir hamlede kıyıya çıkarmıştır.
viii. edward ile atatürk anlaştımı lan sorunsalını akla getiren bozma durumudur.
(bkz: bu atatürk viii edward dan başkasını bozmamış mı)

yahu o değilde ingilizlerle ye iç ,ye iç sonrada bozdu de. olacak iş değil. yahu ingilizler anamızı bellemeye çalıştı. ne sofrası , ne yemeği... sonrada atatürk şöyle bozdu böyle ayar verdi. yapmayın efendiler yapmayın...
atatürk'ün ingiliz'in yanında ne işi varmış, diye sorulmasını gerektiren cevap.
her daim naif ve inceden dokunduran şekildedir.

dünyanın en hırslı ve küstah milleti ingilizler olduğu için, her cephede kelleleri ellerine verilen ordu da ingiliz ordusu olmuştur. süper hazımsız olduklarından, zoraki ve mecburi barışçıllıkla, katledemediklerine ve topraklarını ellerine geçiremediklerine hırs ziyaretleri yapmışlardır. tabi ziyaretler sırasında da çok doğal olarak laf sokmalar ve küçük düşürme çalışmalarını da eksik etmemişlerdir. ingilizler bu anlamda dünyanın en ezik milletlerinin başında gelir.
güncel Önemli Başlıklar