bugün

suud'ların 1926'da ülkedeki tüm mezarlıkları(hz muhammed'inki de dahil) yıkma kararı almasına gazi'nin tepki göstererek engel olmasıdır.

--spoiler--
Kutsal mezarı Atatürk kurtarmış

Suudiler Peygamberin mezarını yıkmak üzereymiş. Atatürk bunu haber almış ve Suudileri titreten bir telgraf çekmiş.
Suudiler 1926 yılında kendi sınırları içindeki tüm mezarlıkları yıkma kararı alır. işin en ilginç yanı Hz. Muhammed'in mezarının da Suudi sınırları içerisinde olmasıdır. Ancak Atatürk öyle bir telgraf çeker ki, Suudiler mezarın tek bir taşına bile dokunamazlar.

Nevzat Yalçıntaş'ın anekdotunu Can Ataklı köşesinden şöyle aktarmış:

TEK TAŞINA DOKUNURSANIZ ORDUMU GÖNDERiRiM

Prof. Nevzat Yalçıntaş "Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. Atatürk sıranın Hazreti Muhammed'in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, 'Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim' demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed'in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi" dedi.

Atatürk olmasa bugün Hazreti Muhammed'in mezarı da olmayacaktı

O BELGE NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Yalçıntaş anlatıyor: "(Dışişlerinde Bakanlık arşivini araştıran) Münir Bey aradı. Çok ilginç bir belge bulduğunu, bunu getirip göstermesi gerektiğini söyledi. O sırada benim çalıştığım başbakanlık binası ile dışişleri binası aynı yerde. Hemen atlayıp geldi. Çok heyecanlıydı."

Prof. Yalçıntaş, Münir Bey'in gösterdiği belgeye baktığında çok şaşırdığını belirterek şöyle devam etti: "Belge bir telgraf metniydi. Henüz yeni kurulan Suudi devletinin kralına gönderilmişti. Telgrafta 'Hazreti Muhammed'in mezarının yıkılacağını derin üzüntü içinde öğrendim. Bu kutsal emanete asla dokunamazsınız. Bir tek taşının bile zarar gördüğünü duyarsam orduyu aşağıya gönderirim' anlamına gelen cümleler vardı."

ZAMANINDA FAHRETTiN PAŞA MEZARI TERK ETMEMiŞ

Yalçıntaş, burada Hazreti Muhammed'in mezarı ile ilgili kısa bir detay anlattı. ingiliz işgali sırasında komutan olan Fahrettin Paşa'nın kabri terk etmemek için uzun süre direndiğini, aç kaldıklarını bu nedenle çekirge yiyerek beslendiklerini, sonunda ingilizler'in hiçbir şekilde dokunmamaları kaydıyla Hazreti Muhammed'in mezarını terk ettiklerini ancak kutsal emanetleri de yanlarına aldıklarını söyledi.

BELGEYi AÇIKLAMAMIŞLAR

Şimdi gelelim belgenin bulunmasından sonraki gelişmelere, çünkü vahim ve ilginç olan bu: Nevzat Yalçıntaş'ın anlattığına göre Münir Bey belgeyi önce bir üst amirine götürüyor. Belge oradan daha yukarı taşınıyor. Sonunda müsteşara oradan da Bakan ilter Türkmen'e geliyor. Tabii Evren Başkanlığı'ndaki Milli Güvenlik Konseyi'nin de haberi oluyor.

Sorun şu: Bu belge ne yapılacak? Dönemin Atatürkçü komutanları ve onların emrindeki bürokrasi bu belgenin açıklanmasını istemiyor. Ancak belge de ortaya çıkmış bir kere. Sonunda o dönemde yazılan ve şimdi kitapçılarda tek nüshası bile kalmayan bir Atatürk kitabının içine, hiçbir anons yapılmadan konuyor.

Kısacası konu adeta kapatılıyor, sadece o tuğla gibi kalın kitabı sonuna kadar okuyanların dikkatini çekecek biçimde "zevahiri kurtarmak" adına konuyor.

Peki bu belge şimdi nerede? Kimin koruması altında? Bu da bilinmiyor. Bilinen tek şey, Atatürk'ün islam aleminin peygamberi Hazreti Muhammed'in mezarının ortadan kaldırılmasını önlemesi herkesten saklanıyor.

HZ. MUHAMMED MESCiDi NEBEVi'DE YATIYOR

Hazreti Muhammed 571 yılında doğdu 632 yılında vefat etti. Peygamberimiz Medine'de oturduğu evde toprağa verildi. Bu mezar bugün dünyanın en büyük camisi olan Mescidi Nebevi'nin içinde.

Mescidi Nebevi, Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesinden sonra ilk namaz kıldığı yer. Hazreti Muhammed, Medine'de oturduğu evin hemen yanına kentin ilk mescidini inşa ettirmişti. Bu mescit geçen yıllar içinde defalarca yenilendi. Bugün 600 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği Mescidi Nebevi'nin korumasını çok uzun yıllar Osmanlı askeri yapmıştı.

Arabistan'da mezar adeti yoktur. Ölüler herhangi bir yerde toprağa verilir, üzerine belirleyici bir şey konmaz. Bu nedenle sadece Hazreti Muhammed'in mezar yeri ile ilgili bilgi vardır. O'nun dışındaki islam büyüklerinin mezarlarının yeri bilinmez. Bir süre önce Hazreti Muhammed'in annesine ait olduğu ileri sürülen bir mezar ortaya çıkarılmıştı. Ancak Suudi yönetimi bu mezarı da ortadan kaldırmış ve yerine otopark yapmıştı.

Atatürk'ün müdahalesi olmasa Suudiler, Mescidi Nebevi'nin hemen dibindeki Hazreti Muhammed'in mezarını da tamamen ortadan kaldıracaktı. Nitekim Hazreti Muhammed'le aynı yere defnedildikleri bilinen Sahabe'nin önde gelen isimlerinin mezar yerleri bugün dümdüzdür.

Mustafa Kemal Atatürk'ün adını duyunca çoooook müslüman oldukları için travma geçirenlere ve onun gibi düşünüp Mustafa Kemal dinsizdi teccalldi diyenlere ithaf olunur. Masa başı Atatürk'çülerin sakladığı daha bizim bilmedigimiz neler var neler var.
--spoiler--
sözüm ona dindar olan ve allah diyen atatürk düşmanı yobazları delirten acı gerçektir.
bu yüzdendir ki bu acı gerçek karşısında epey kudurmuş bu aciz yaratıklar.

haber ile detay nette zibil gibi vardır.
mesela;
http://www.internethaber....urk-kurtarmis-152048h.htm
allah dillerde tek, gönüllerde coktur.

kendilerince ve yeterince kendilerinden olmayanlara icin kara calmada üstüne olmayanlara logar kapağı olsun.

arınmak icin gittiğiniz kutsal topraklara atatürk sayesinde ayak bastığınızı ve vahhabiler tarafından söğüşlendiğinizi anlamayacak kadar kalpleriniz ve gözleriniz kararmış sizlerin.

allah ıslah etsin topunuzu...

bildiğimiz allah, para falan değil haaa...
aslında bir cesaret örneğidir.
bir müslüman'ın yapması gerekendir ve bunu da her şeyden önce bir müslüman olarak yapmıştır atatürk.
ama belki de asıl sorulması gereken soru sudilerin bu işe neden karşı koymadıkları ve bu işe karşı çıkmak zorunda atatürk'ün bırakıldığıdır.
düzmece delillerden biridir. bir "m.kemal kurtardı." furyasıdır aldı başını gidiyor. bu hızla giderse dünyayı kurtaran adamın babası sıfatıyla anılacak.
atatürk düşmanlarının hazmedemediği gerçektir.
gerçi bunlar atatürk türkiyesinde yaşamayı hazmedemiyor da bunu mu hazmedecek.
sözlükteki dincilerin, neyin dincisi olduğunu göstermiş başlıktır.

bu adamlar hiçbir boku kabullenmezler, atatürk'ten en az kürtçüler kadar nefret ederler. aslında atatürk'ün, anadoluyu düşman işgalinden kurtarmasıyla bir milleti tam olarak ; milli, dini, kültürel birçok açıdan kurtardığını da anlayamayacak kadar salaklardır.

bir entryde, atatürk'e tepki olarak " mekke'de ezanın türkçe okunması. " diye bir ibare geçmiş. acaba türkçe ezan atatürk değil de ismet inönü zamanında ortaya çıkan bir hadise olmasın ? günümüz ergenlerinin, fem dershanelerinde beyinleri tarihi tutarsızlıklarla yıkandıkları için doğal. hatta çoğuna göre fetoş, 11 kasım 1938 doğumludur. tabi bunu idrak edemeyecek kadar gerizekalı oldukları için ne yazık ki bu da doğal.

" bir telgraf ile neler olmuş vay anam vay. " atatürk ; çanakkale'de, trablusgarp'ta ve en basidi milli mücadele döneminde savaşırken, ünü kıtalar arası aşmış olan birisi değildi. trablusgarp'ta italyanlara kalayı vermesi, çanakkale'de ingilizlere onu bir bakıma ünlü etse de esas ününü, türkiye cumhuriyeti'ni kurarak kavuşturmuştur. neticede, osmanlı gibi bir ülkeden çağdaş ve modern bir ülke kurar. hatta kadınlara seçme ve seçilme hakkını, " çağdaşlık ! modernlik ! " diye bik bik öten ; ingiltere, fransa, almanya gibi ülkelerden çok çok önce vermiştir.

ayrıca buna çok rahat birkaç tane örnek verilebilir. örneğin ;

1938 hatay sorunuyla ilgili, italyan dış işleri bakanını atatürk'ü ziyaret edip " biz hatay'ı istiyoruz. " lafına atatürk'ün, odadan ayrılıp, üzerini değiştirip, mareşal ünüformasıyla geldikten sonra, " hadi bakalım. " diyerek ayarı vermesidir. haliyle italya bu durum karşısında bir bok yapamamıştır. 1 yıl sonra hatay türk topraklarına katılır.

velhasıl kelam, bu olay zaten 3-4 yıldır konuşulan ve gerçeklik payı olan bir olaydır. böyle maldonado kıvamındaki cahillere bir şeyin ispatını yapmaya da gerek yoktur. olanlar olmuştur. bir takım insanlıktan nasibini almamış örümcek kafalılar hala daha kendisinin ardından atıp tutabilir, allah yerine paraya tapabilirler. bu adamların derdi ve olayı din değil.
işin ilginci önemli olan atatürk'ün mezarı kurtarıp kurtarmaması değildir. asıl garip olan insanların bunun olabileceğine inanmamaları ve aşırı karşıt tepki vermeleridir. gerçekten yazık bir durumdur.
atatürk ün bunu yaptığını zaten biliyoruz.
şimdi sormak lazım her fırsatta atatürkçüyüz deyip sonra da açık unuttuğu telefondan peygamber ve din hakkında ileri geri konuştuğu ortaya çıkan chp li vekilimize, böye mi atatürkçüsünüz siz?
devrimler ile birlikte din alanında pek çok değişikliğe sebep olan ata'nın, din düşmanı olmadığını muhafazakar kesime inandırma uğraşında olan bir grup kemalist atmasyonu. neden inandırmaya çalışmaktadırlar çünkü muhafazakar sokakta yobaz, sandıkta bireydir.
islamiyet'i tekellerinde gören zavallı yobazların kabullenemedikleri durum. bunlara herşeyden önce türkler olmasa, haçlı savaşları sonucunda islamiyet'in de yok olacağını öğretmek lazım. atatürk için yorum yapmalarına şimdilik kapasiteleri yetmiyor...
yobaz dedikleri kişilere bu olay aracılığıyla laf sokmaya çalışıp, atatürk ün hz muhammed in mezarını kurtardığı için takdir edip te osmanlıdan nefret eden kişiler de bir düşünsün bakalım osmanlı devleti bu din için neler yaptı, islam dini için ve kutsal emanetler için neler yaptı*, osmanlıyı da bu yüzden takdir etseler ya.......
iddaa ya da değil, eğer olayı doğru kabul edersek mümkünatı olan bir davranıştır. çünkü bilindiği gibi vahhabiler mezarları ve mezara gömmeyi pek kabul etmezler, nedeni ise vahhabiliğin bu konuda mezarları bir çeşit put olarak kabul etmesidir.

olayı osmanlıya bağlamakta ayrı bir basiretsizliktir, ne yani osmanlı aşağı osmanlı yukarı...anadolu ve kutsal toprakları canla başla savunan selçuklulardan tek kelime bile bahseden yok, ama o başka bir entry konusu.
(bkz: gerçekler acıdır yobazlar)
atatürk düşmanlarının bi taraflarına giren olaydır.
Ecyad kalesinden sonra Son kalan Osmanlı yadigarını da yıkmaya yeltenen Araplara ikinci bir Atatürk'ün resti çekmesinin gerektiğini gösteren olaydır.

http://ekonomi.haberturk....si-kurtaricisini-bekliyor

eksi üzerine ek: Arkadaş isteseniz de istemeseniz de vahabilerle görülecek hesabımız var. eninde sonunda göreceğiz bu hesabı. Artık bol bol arap akrabalarınız için ağıtlar yakarsınız.
gerçekten olmuşsa gayet güzel bir olay olan bir iddiadır. lakin belgesi ortaya çıkarılamamıştır, görüldüğü ve devlet arşivlerinde durup kimselere gösterilmediği rivayet edilmektedir.
laik hardcore kemalistin şiddetle karşı çıkabileceği durum.

- hacı ulu önder atatürk hz. muhammed in mezarını kurtardı ne anlatıyon sen.
- hadi lan dinci uydurma.
- olum bi aç oku lan.
- yok lan öyle bişey. türkiye laiktir laik kalacak.
atatürk' ün yobazlardan daha dinini seven bir kişilik olduğunun kanıtıdır.
(bkz: hadi şimdi bsg çay koyun içelim)
dinsizliğin iftira olduğunu öğrenmemize vesile olmuş iddia.
yaşar nuri tarzındaki insanların uydurduğu kuyruklu yalanlardan sadece birisi. yoktur öle bişey aynen atatürkün gizli mirası gibi. mesele atatürkün varisleri(!) olan chp ve türevlerinin kendilerine sağcı kesimden oy devşirme çabasından ibarettir. yani resmi ideolojiyi halkla kaynaştırmak atatürk de dindardı imajı vermeye çalışmaktır. atatürk pragmatist ti sadece...

bu tip iddiaları can ataklı oldukça fazla defalar dile getirmektedir. aynı zamanda köşesinde yaptığı esprileri açıklamasın dan mütevellit hitap ettiği kitleyi nasıl bir zeka düzeyinde gördüğünü tahmin edebiliyorum.
belgesiz iddaa. Orası Allah'ın gözettiği yer. Atatürk'e pay mı düşer...
kendi dediğine kendisinin inanmadığı yazar söylemi
- atatürk hz. muhammed'in mezarını kurtarmış duydun mu hacı?
+ .....
- ne didim haci ?
doğruluğuyla ilgili net bir bilgi olmayan iddia. iki şekilde düşünelim,

kurtarmış olsun. bu atatürk'ün müslüman olduğunu göstermez, ne alaka? yaşadığı ülkede, bulunduğu ortamda müslümanlar var. onların inançlarını göz önünde bulundurdu veyahut sırf insanlığı sebebiyle böyle bir şey yaptı. peygamberin mezarını sadece müslüman mı kurtarır yani? bahsi geçen insan atatürk. saçmasapan çıkarımlar yapmaya, "aa mezarı kurtarmış müslüman" ya da "kurtarmamıştır ya allahsız değil mi o?" gibi laflar sarf etmeye hiç mi hiç lüzum yok.

kurtarmamış olsun. kurtarmamışsa eğer, bu iddia muhtemelen, atatürk'ü, dindar kesime sevdirmek için sallanmış bir şeydir. hani atatürk'e dinsiz diyorlar, "ama mezarını kurtardı peygamberin" diyelim, atamızı onlar da sevsin gibisinden. sağda solda çok yapılıyor çünkü bu. her halt atatürk'e mal ediliyor.

kurtarmış olma ihtimalindeki gibi... atatürk'ü yaptıklarıyla yargılamak lazım. kendisini sevenlerle, sevmeyenlerle falan değil. kurtardıysa kurtardı, kurtarmadıysa kurtarmadı. ateistse ateist, müslümansa müslüman. türkiye cumhuriyetinin kurucusu, büyük devlet adamı.

o kadar hacı.
gerçekle alakası olmayan bir durumdur. ayrıca beyanatlarında, kuran için açıkca, gökten inmiş dogmalar diyen birinin yapması imkansız olan eylemdir.
sözlükteki sözde müslüman yobazların saygı duymaması ve konuya eğilmemeleri bulundukları noktayı netçe ifade ediyor.
güncel Önemli Başlıklar