bugün
- kent lokantası niye bedava değil demek17
- escort fiyatlarının güncellenmesi11
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- icardi1905 silik olsun kampanyası25
- karınıza range rover alır mısınız23
- evlilik13
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır17
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
zorunda olmadığı içindir. bu kadar basit işte.
edit: fes başıma.
edit: fes başıma.
nedeni bilinmez. şahsen ben de hiç biryerde 'atatürk camii' 'mustafa kemal camii' gibi bişey görmedim. varsa yoksa 'atatürk lisesi' 'gazi mustafa kemal i.ö.o'
orospu çocuğu yobaz iftirasıdır.
atatürk, bırakın türkiye'yi, ta japonya'da bile cami yaptırmıştır.
(bkz: tokyo jamii mosque)
not: bu tip iftiralara moderasyon nasıl prim veriyor anlamak güç...
atatürk, bırakın türkiye'yi, ta japonya'da bile cami yaptırmıştır.
(bkz: tokyo jamii mosque)
not: bu tip iftiralara moderasyon nasıl prim veriyor anlamak güç...
Cami yaptırarak elde edilecek sevaba ihtiyacı olmamasından kaynaklanıyor olabilir.
Tarih bilmeyen insan söylemidir.
(bkz: PARiS CAMii (la Mosquée de Paris)
Mustafa Kemal Atatürk, Paris Camii´nin yapımı için «bizim de çorbada tuzumuz bulunsun» diyerek, aralıklarla belli bir miktar para göndermiştir. Atatürk´ün ölümünden sonra bu yardım kesilmiştir.[3]
Paris Camii ve Enstitüsü rektörü Abbas Bencheikh El Hocine Mustafa Kemal Atatürk´den Paris Camii´nde ışıklar ve izler bulunduğunu ifade ederek bu gerçeği doğrulamıştır[4]
Caminin şeref defterine göre de II. Abdülhamitle ve M. Kemal Atatürkün Paris Camisinin inşasına maddî ve manevî katkıları olmuştur.[5]
(bkz: TOKYO CAMii (Tokyo Jamii Mosque))
Avrupada Paris Camiinin yapımına katkıda bulunan Atatürk, Asyada ise Tokyo Camiinin yapımına katkıda bulunmuştur.
1931 yılında Türkiyeye gelip Atatürkü ziyaret eden Japon Elçisi Torijori Yamada, Atatürkle yaptığı görüşmede, Atatürke, Tokyoda Kazan Türklerince yaptırılmasına karar verilen bir camiye yardım etmesini teklif etmiştir. Yamada\'ya göre Atatürk de bu teklifi kabul ederek 1938de tamamlanan Tokyo Camiine katkıda bulunmuştur. (6)
Bu nedenle olsa gerek ki, Tokyo Camii\'nin 1938\'deki açılışı sırasında cami içine Japonya bayrağıyla birlikte sadece Türkiye bayrağı asılmıştır.(7) Bu durum bu iddiayı daha da kuvvetlendirmektedir.
Sunay Akının o tatlı heyecanıyla biraz da abartarak dediği gibi: Bu millet şunu biliyor mu! Bu gezegenin en doğusundaki (ve batısındaki) sabah ezanının ilk okunduğu camiyi Mustafa Kemal Atatürk yaptırmıştır.
Aslına bakılacak olursa genç Türkiye Cumhuriyeti\'nin kuruluş yıllarında dış ülkelerdeki cami yapımıyla ilgilenecek, bu camilere para yardımı yapacak lüksü ve gücü yoktur. Ancak emperyalizmi dize getiren ilk Müslüman olan Atatürk, dünya Müslümanlarının Kurtuluş Savaşı\'na yaptıkları yardımı da hatırlayarak- dünya Müslümanlarına sembolik de olsa yardım etmeyi uygun görmüş olabilir. Üstelik o bu sembolik yardımları hiçbir zaman \"gösteriş\" malzemesi de yapmamıştır. Eğer bu iddialar doğruysa gerçekten böyle yardımlar yapılmışsa, bu yardımlar son derece sesiz ve gösterişsiz bir şekilde yapılmıştır.
ESKiŞEHiR MiHALIÇÇIK CAMii (Aşağı Camii)
Atatürk\'ün Paris\'te ve Tokyo\'da cami yapımına katkıda bulunduğu iddialarına burun kıvıranlara bizden bir örnek verelim. Atatürk, Erzurum Kongresinden ölümüne kadar hep yanında ve hizmetinde olan Mihallıççıklı Emir Çavuşu Ali Metin aracılığıyla 5 bin lira gönderip, Yunanlıların işgal sırasında yakıp yıktıkları ve imkanları olmadığı için Mihallıççıklıların yaptıramadığı kasabanın tek camisini yeniden yaptırmıştır.
Atatürkün tüm masraflarını bizzat karşılayarak yaptırdığı bu cami, bugün Mihallıççıktadır ve Aşağı Camii veya \"Mihalıççık Atatürk Camii\" diye adlandırılmaktadır.
Ali Çavuş (Metin), Atatürkün en yakınlarındandır. Ailesi aslen Malatyalıdır. 1877-78 yıllarındaki Osmanlı-Rus savaşı sırasında, aile Eskişehire göçmüş, eski ismiyle Mihalıççık Çukurviran köyüne yerleşmiştir. Bilahere babası Hacı ismail, aileyi Mihalıççıka getirmiştir. Babasından dolayı da Hacıların Ali diye anılmıştır.
Ali Metin Çavuş, Birinci Dünya Savaşının en hızlı olduğu dönemde 1915 yılında, daha 18 yaşındayken askere alınmıştır. O zamana göre iyi bir eğitimi vardır. Bunun için de Sivasta askerken Küçük Zabit Mektebine alınmış. Burada Enver Paşanın dikkatini çekmiş, onun karargahında hizmet vermiştir. Savaştan yenilgiyle çıkmamız üzerine tekrar Anadoluya dönmüş, Kazım Karabekir Paşanın başında bulunduğu 15. Kolorduda askerliğine devam etmiştir.Orada da kendisini göstermiş. Atatürkün Erzuruma gelmesi üzerine Karabekir Paşa, Ali Metini, 3 Temmuz 1919 günü Atatürkün hizmetine Emir çavuşu olarak vermiş, Atatürkü ölümüne kadar, özellikle Kurtuluş Savaşı süresince yakınlığı devam etmiştir. Atatürkün yemeklerini Ali Çavuş yapmıştır.
Halk dilinde Aşağı Cami, asıl ismiyle Cami-i Kebir 1302(1886) yılında Sivrihisarlı Hacı Süleyman tarafından yaptırılmıştır. O tarihlerde Mihalıççık, Sivrihisara bağlı bir kasabadır. Mihalıççık da Yunan işgaline uğramıştır.Cami, Yunanlılar tarafından tahrip edilmiştir. Uzun süre tamir edilememiştir. Ta ki, Atatürk yeniden yapımı için 5 bin lira gönderinceye kadar.
Özetle, Ali Metinin vesile olmasıyla Atatürk, 5000 lira vererek Mihalıccık Camii\'nin yeniden yapılmasını sağlamıştır. ()
(bkz: PARiS CAMii (la Mosquée de Paris)
Mustafa Kemal Atatürk, Paris Camii´nin yapımı için «bizim de çorbada tuzumuz bulunsun» diyerek, aralıklarla belli bir miktar para göndermiştir. Atatürk´ün ölümünden sonra bu yardım kesilmiştir.[3]
Paris Camii ve Enstitüsü rektörü Abbas Bencheikh El Hocine Mustafa Kemal Atatürk´den Paris Camii´nde ışıklar ve izler bulunduğunu ifade ederek bu gerçeği doğrulamıştır[4]
Caminin şeref defterine göre de II. Abdülhamitle ve M. Kemal Atatürkün Paris Camisinin inşasına maddî ve manevî katkıları olmuştur.[5]
(bkz: TOKYO CAMii (Tokyo Jamii Mosque))
Avrupada Paris Camiinin yapımına katkıda bulunan Atatürk, Asyada ise Tokyo Camiinin yapımına katkıda bulunmuştur.
1931 yılında Türkiyeye gelip Atatürkü ziyaret eden Japon Elçisi Torijori Yamada, Atatürkle yaptığı görüşmede, Atatürke, Tokyoda Kazan Türklerince yaptırılmasına karar verilen bir camiye yardım etmesini teklif etmiştir. Yamada\'ya göre Atatürk de bu teklifi kabul ederek 1938de tamamlanan Tokyo Camiine katkıda bulunmuştur. (6)
Bu nedenle olsa gerek ki, Tokyo Camii\'nin 1938\'deki açılışı sırasında cami içine Japonya bayrağıyla birlikte sadece Türkiye bayrağı asılmıştır.(7) Bu durum bu iddiayı daha da kuvvetlendirmektedir.
Sunay Akının o tatlı heyecanıyla biraz da abartarak dediği gibi: Bu millet şunu biliyor mu! Bu gezegenin en doğusundaki (ve batısındaki) sabah ezanının ilk okunduğu camiyi Mustafa Kemal Atatürk yaptırmıştır.
Aslına bakılacak olursa genç Türkiye Cumhuriyeti\'nin kuruluş yıllarında dış ülkelerdeki cami yapımıyla ilgilenecek, bu camilere para yardımı yapacak lüksü ve gücü yoktur. Ancak emperyalizmi dize getiren ilk Müslüman olan Atatürk, dünya Müslümanlarının Kurtuluş Savaşı\'na yaptıkları yardımı da hatırlayarak- dünya Müslümanlarına sembolik de olsa yardım etmeyi uygun görmüş olabilir. Üstelik o bu sembolik yardımları hiçbir zaman \"gösteriş\" malzemesi de yapmamıştır. Eğer bu iddialar doğruysa gerçekten böyle yardımlar yapılmışsa, bu yardımlar son derece sesiz ve gösterişsiz bir şekilde yapılmıştır.
ESKiŞEHiR MiHALIÇÇIK CAMii (Aşağı Camii)
Atatürk\'ün Paris\'te ve Tokyo\'da cami yapımına katkıda bulunduğu iddialarına burun kıvıranlara bizden bir örnek verelim. Atatürk, Erzurum Kongresinden ölümüne kadar hep yanında ve hizmetinde olan Mihallıççıklı Emir Çavuşu Ali Metin aracılığıyla 5 bin lira gönderip, Yunanlıların işgal sırasında yakıp yıktıkları ve imkanları olmadığı için Mihallıççıklıların yaptıramadığı kasabanın tek camisini yeniden yaptırmıştır.
Atatürkün tüm masraflarını bizzat karşılayarak yaptırdığı bu cami, bugün Mihallıççıktadır ve Aşağı Camii veya \"Mihalıççık Atatürk Camii\" diye adlandırılmaktadır.
Ali Çavuş (Metin), Atatürkün en yakınlarındandır. Ailesi aslen Malatyalıdır. 1877-78 yıllarındaki Osmanlı-Rus savaşı sırasında, aile Eskişehire göçmüş, eski ismiyle Mihalıççık Çukurviran köyüne yerleşmiştir. Bilahere babası Hacı ismail, aileyi Mihalıççıka getirmiştir. Babasından dolayı da Hacıların Ali diye anılmıştır.
Ali Metin Çavuş, Birinci Dünya Savaşının en hızlı olduğu dönemde 1915 yılında, daha 18 yaşındayken askere alınmıştır. O zamana göre iyi bir eğitimi vardır. Bunun için de Sivasta askerken Küçük Zabit Mektebine alınmış. Burada Enver Paşanın dikkatini çekmiş, onun karargahında hizmet vermiştir. Savaştan yenilgiyle çıkmamız üzerine tekrar Anadoluya dönmüş, Kazım Karabekir Paşanın başında bulunduğu 15. Kolorduda askerliğine devam etmiştir.Orada da kendisini göstermiş. Atatürkün Erzuruma gelmesi üzerine Karabekir Paşa, Ali Metini, 3 Temmuz 1919 günü Atatürkün hizmetine Emir çavuşu olarak vermiş, Atatürkü ölümüne kadar, özellikle Kurtuluş Savaşı süresince yakınlığı devam etmiştir. Atatürkün yemeklerini Ali Çavuş yapmıştır.
Halk dilinde Aşağı Cami, asıl ismiyle Cami-i Kebir 1302(1886) yılında Sivrihisarlı Hacı Süleyman tarafından yaptırılmıştır. O tarihlerde Mihalıççık, Sivrihisara bağlı bir kasabadır. Mihalıççık da Yunan işgaline uğramıştır.Cami, Yunanlılar tarafından tahrip edilmiştir. Uzun süre tamir edilememiştir. Ta ki, Atatürk yeniden yapımı için 5 bin lira gönderinceye kadar.
Özetle, Ali Metinin vesile olmasıyla Atatürk, 5000 lira vererek Mihalıccık Camii\'nin yeniden yapılmasını sağlamıştır. ()
Okul ve hastane gibi daha çok ihtiyaç duyulan şeylere önem vermesinden kaynaklanıyor olabilir. Ayrıca yaptırmadığına ilişkin bir kayıt bulunuyor mu merak ettim.
herkese yetecek kadar cami olduğu içindir. istanbulun tepesine onbinlerce kişilik cami yaptırıp birilerini ihya etme gereği duymamıştır.
hem japonya'ya hem de paris'e yaptırmış camii. isteyen gidip görebilir.
http://www.muhalifgazete....un-yaptirdigi-camiler.htm
http://www.muhalifgazete....un-yaptirdigi-camiler.htm
"Zorundamıdır arkadaşım, cebinde her 3 kuruş olan insan minare dikmek zorundamıdır." sözlerini dedirten başlık.
kurduğu memlekette binlerce cami varken, okul yaptırmayı tercih etmiştir, o camilerde çalışan imamlarda okullarda okuyup mezun olmuşlardır, cumhuriyete hizmet etmişlerdir.
bunu okuyan yazarlarda cami yaptırmamıştır sorun ediyormuyuz.
yaptırmamış olması normaldir, m. kemal ülkesini seven bir adamdı ama türk halkı ile aynı fikirlere sahip değildi, dine karşı küskünlüğü vardı, inançlı olup olmadığını veya imanlı gidip gitmediğini bilemeyiz ama internetteki videolarından da kendi sesinden fikirlerini dinlemek mümkün, o zamanın türkiyesinde ben islama inanmıyorum diye kitleleri yanında toplayamazdı, çok zeki bir insan olduğuna şüphe yok ama inanmadığı değerler için cami yaptırmamasını garip karşılamamalı.
atatürk'e hem dinsiz deyip, hem de ondan cami yaptırmasını bekleyen ve atatürk'ün camiler yaptırdığı kanıtlandığı takdirde ona yaptığı dinsiz suçlamasını geri alması gerektiğini düşünemeyecek kadar akılsız yobaz tekerlemesidir.
ve ne tuhaftır ki o atatürk'ün büstü, ıı. abdülhamid'in kurdurttuğu, bahçesinde büyük dinlerin ibadethaneleri olan cami, kilise ve havranın bir arada bulunmasıyla dünyada tek olan darulaceze'nin önüne dikilmiştir.
(bkz: #18608484)
din, dil, ırk ayrımı gözetmeyen bu mekanın tam karşısına "ne mutlu türküm diyene!" yazsaydınız bari!
bu arada kemalist güruhun istibdat devri olarak nitelediği devirdeki bu demokrasi örneğine bakın, bir de cumhuriyetin astıklarına, kestiklerine, kapattıklarına, yaktıklarına, zehirlediklerine,...
(bkz: #18608484)
din, dil, ırk ayrımı gözetmeyen bu mekanın tam karşısına "ne mutlu türküm diyene!" yazsaydınız bari!
bu arada kemalist güruhun istibdat devri olarak nitelediği devirdeki bu demokrasi örneğine bakın, bir de cumhuriyetin astıklarına, kestiklerine, kapattıklarına, yaktıklarına, zehirlediklerine,...
müslümanın ibadetini gerçekleştirebilmesi için o dönemde yeni camiye değil, güvenilir, huzurlu, bağımsız topraklara sahip olması gerektiğini bilmesinden yaptırmamış olabileceği, müslümanlık ve bu kutsal dinin öğretilmesi, en güzel şekilde yaşanabilmesi için çok önemli çalışmalar yaptığı gerçeğinin göz ardı edilmesine dayalı bir başlık.
tarihi bi olayı değerlendirirken içinde bulunulan durum göz önüne alınmalıdır. Atatürkün olduğu dönemde yıkık bi ülke küllerinden doğmaya çalışmaktaydı. şimdi siz nasıl dersiniz cami yaptırılmamıştır diye. Siz bilmiyor musunuz o zamanlar savaştaki yaralı insanların askerlerin bakımı için bütün devlet kurumlarının, camilerin kullanıldığını ve bunu hiç bi şekilde hiç bi yurttaşın ters diye karşıladığını. Hiç duydunuz mu? Bu tarz başlıklar açıldığında durum lütfen o zamanın şartlarını düşünmeye çalışın. Kendinizi o yere koyun demiyorum tabiki ben de koyamam , ama tek yapabileceğimiz dürüst olduğuna inandığımız tarih kitaplarından öğrendiklerimiz. Umarım herkes bi şeyleri eleştirmeden önce biraz olsun bilgi sahibi olur.
Zübük:
-Ben cami yaptıracağım.
Atatürk:
-Ben okul yaptıracağım. Zira insanlar evlerinde de ibadet edebilir. Fakat eğitim-öğretim yalnızca okullarda yapılabilir.
Zübük:
-Ne yani insanlar camiye gitmesin, namaz kılmasın mı? Dinsiz mi olalım?
Düz Adam:
-Atatürk'te dinsizmiş hee baksana hiç cami yaptırmamış.
-Ben cami yaptıracağım.
Atatürk:
-Ben okul yaptıracağım. Zira insanlar evlerinde de ibadet edebilir. Fakat eğitim-öğretim yalnızca okullarda yapılabilir.
Zübük:
-Ne yani insanlar camiye gitmesin, namaz kılmasın mı? Dinsiz mi olalım?
Düz Adam:
-Atatürk'te dinsizmiş hee baksana hiç cami yaptırmamış.
Bu başlıktaki olayın kahramanı olan sevgili klasik türk insanını canlandıran kişidir. Atatürk'ün gerçek hayatını bilen bu tür konular açmayacağından dolayı ancak cahil ve bilgisizlerin açacağı bir konu
yeteri kadar olduğu içindir.
diyanet işlerini vahdettin kurmuştu zaten.
yanlış önermedir. zira yunanlar çekilirken haymana'dan batıdaki neredeyse bütün köyleri yaktılar. her köyün bir camisi olduğunu kabul edersek ve bu köylerin yalnızca yarısının yeniden yapıldığını varsayarsak cumhuriyet döneminde en çok caminin atatürk'ün emriyle yapılmış olacağı sonucuyla karşılaşırız.
atatürke karşı kesimin 'ulen ne yapsakta bir bok atsak şuna' dermişcesine yaptıkları arayışların sonucu.
'lan bi siktir git' diyeceğim başlıklardan. türkiye sanatının tarihini atatürk'ten daha iyi bilen bir lider göster, öpeyim başlığını.
O kadar ileri gorusludur ki, simdiyi gorerek" gerek yok zaten yapacaklar" dusunsesinden kaynaklanir.
güncel Önemli Başlıklar