bugün

dinsiz(!) atatürk'ün şaşırtan icraatıdır.

önsözü genelkurmay başkanı mareşal fevzi çakmak tarafından yazılan ve dönemin diyanet işleri başkanı ahmet hamdi akseki hoca tarafından kaleme alınan ve atatürk'ün ölümüne değin bütün askeri birliklerde ders kitabı olarak okutulan eserdir.

buyrunuz işte o mübarek kitap;
görsel
ayrıca, yine dinsiz(!) atatürk'ün emriyle, harp okullarından mezun olan subaylarımız, atatürk'ün ölümüne değin kuran'a el basarak yemin etmişlerdir.
(bkz: incil)
dinin hala yanlış anlaşılmaya eğilimli olan yıllarda doğru kaynak hazırlanmıştır.
anlamadığım çabadır. atatürk'ün cumhuriyet sonrası uygulamaları ortadadır. ezanın türkçe okunması, kuran-ı kerimi arapça okumanın yasaklanması, zamanın din alimi bediüzzaman said nurs-i'nin hapsedilmesi vs. ayrıca dindar olan kurtuluş savaşı kahramanlarının nelerle itham edilip itibarsızlaştırıldığı da bilinir (kazım karabekir). ispatı imkansız olan, çünkü gerçek olmayan durumlara dayanak bulmaya çalışmaktan vazgeçilmeli.
atatürk, ne dine, ne de dindar olanlara karşı biri değildi. bu bir çaba değil, dini gerçekten özümseme ve gerçek manada dini yaşama ve dinin güzel yanlarını insanlara öğretme çabasıdır.

sizin din alimi dediğiniz tescilli şizofren said-i kürdi'dir, sizin dindar dediklerinizin alayı gerici birer yobazdır. (bkz: iskilipli atıf hoca)

atatürk'ün ezanı türkçeleştirmesi de, askerana din kitabı verdirmesi de halkın islam'ı daha yakından tanıyıp anlamasına yönelik çabalardır. ama bazıları bu durum devam ettiğinde halka anlamadığı bir şeyi öğretip din istismarı yapamayacakları için bu durumdan rahatsız olmuştur, bugün de hala bu rahatsızlıkları devam etmektedir.

halkın dinini ana dilinde yaşaması ve öğrenmesi ve de özümsemesi hazreti muhammed'in selman-ı farisi'ye tavsiyesidir. ama bu içtihat pek tabi ışidçilerin işine gelmemektedir.