bugün

sekülerleşme adına baskıları olmuştur. bu yadsınamaz bir gerçektir.
--spoiler--
-değil miymiş...
--spoiler--

islerin hızlı yapılabilmesi icin ülkenin yasamasını, yürütmesini, yargısını uzerine almıs mustafa kemal bey hakkında bir iddia ile mesgul olan zihniyettir.

sonradan cumhuriyeti kurması falan aslında diktatör değildi gibi bir hissiyata sürüklemiyor da değil. ama bilemedim. hem pek bilmem su türk dünyasını. zaten türkceyi de aksanlı konusurum ben.
entelektüel alanda tanımlanırsa, bilgisizlik üzerine dayalı "sanmak"tan ziyade, bilgi üzerinden varılmış "bilmek" ile oluşmuş zihniyettir. yani, nam-ı diğer "atatürk'ün diktatör olduğunu bilen zihniyet" tir.
tr.wikipedia.org derki;
--spoiler--
diktatörlük, herhangi bir kurum, yazılı ya da yazılı olmayan yasal düzenlemeler veya başka bir sosyal ve/veya politik faktör tarafından sınırlanmamış bir liderliğin (genellikle bir diktatörün) mutlak yönetimidir.

dünyaca ünlü diktatörler

adolf hitler
general franco
saddam hüseyin
--spoiler--

simdi sorarim size ataturkun yaptiklarini bir kenara birakipta yukaridaki tanima oturtmak hangi akla ve mantiga sigmaktadir.
yüzlerce yıl boyunca Diktayla yönetilmiş bir ülkenin geç kalınmış modernleşme adımlarının daha ikinci adımında (ilki 2. meşrutiyettir) Avrupa birliğindeki gibi liberal bir demokrasi bekleyen andavalların zihniyetiyle aynı zihniyettir.

bu zihniyetin temel derdi Demokrasi falan değil tamamen Türk devletinden rahatsızlıktır.
atatürk diktatör olmasaydı bu ülkede olmazdı diyebilen mantıklı insandır.o dönem itibariyle diktatör olunması gerekiyordu, olmasaydı bütünlüğü nasıl sağlayacaktı?kardeş katli bile vacip kılınmıştır devlet bütünlüğü için.varın gerisini siz düşünün.ne oldu şimdi atatürk sevgisi azaldı mı?
acıyorum lan size. atatürk bir devir yasama, yürütme, yargıyı elinde bulundurmuş, istiklal mahkemelerinde milleti haksız yere astırmış olabilir. parti kapattırmış, işine gelmeyen herkese nutuk'ta hakaretler yağdırıp nutuk metnini mecliste alkışlattırmış, milletvekillerini öldürtmüş, kendi heykellerini diktirme işine özel zaman ayırmış, diktatörlük tanımlamalarına uymuş falan olabilir.

ama ilkokul kitaplarımızda ne diyor? "atatürk düşmanı denize döktü, yurdu kurtardı. o hepimizin sevgiyle bağlı olduğu önderdir" diyor. buna rağmen siz ise atatürk'ün diktatör olduğuna inanıyorsunuz. harbi acıyorum.
ismini bile yazmak istemiyorum, çünkü bu derece büyük bir önderin ismi küçük harflerle yazılamaz.

ne yazık ki kurtardığı halkın bir kısmı onu karalamayı marifet biliyor.
ne yazık ki, "türklerin önderi," "kurtuluş savaşçısı" ve "devlet kurucusu" gibi tanımlar dururken, "diktatör" kelimesi kullanılıyor.
ne mutlu ki, o ulu insan düşünme özgürlüğünü getirerek yine de bu tür zihniyeti olan insanlara kucak açtı..
komik başlıktır. kraldan çok kralcı insanların uydurduğu önerme. atatürk dahi kendini yaptıklarından dolayı "ismet yaptıklarımız bir diktatörlük havası veriyor, insanlar bize diktatör diyorlar, insanlar bizi öyle görüyor. acaba aşırı mı gidiyoruz diye şüphe içindeyken günümüz gençleri atatürk'ün kendinden şüphe duyduğu konuda ne kadar kendinden emin.

cumhuriyetin ilani dahi diktatörlük göstergesidir. şimdi recep tayyip erdoğan rejimi değiştireceğim diye muhalifleri yokken meclisi gizlice toplayıp yeni bir rejim ortaya koysa buna demokrasi mi diyeceğiz?
anlaşılması gereken nokta şu ki; atatürk yeri geldiğinde diktatörlük yaptı, yeri geldi demokrasiden yana tavır koydu. o dönem şartlarında böyle bir şey gerekliydi denebilir. ancak hiç diktatörlük etmedi deyip buna katı tepki göstermek, atatürk'ün kendinin dahi yaptıklarımız diktatör olduğumuz imajı veriyor demesine ne kadar uygundur?

(bkz: kraldan çok kralcı olmak)
biraz tarih okunursa bu zihniyete kimler sahipmiş anlaşılır. kurtuluş savaşını yapıp yürüten, içinde bulunan bir çok değerli insan atatürk'e karşı çıkmıştır. sonradan vatan haini adını almışlardır. atatürk'ün yaptıklarına karşı gelmek vatan hainliği ise demokrasiden kim bahsedebilir. muhalifleri sürgüne gönderilen, asılan, sınır dışı edilen kimlermiş bakıp öyle konuşmak lazım.

bir ironi yapalım mı? hepiniz eksilerinizi hazırlayın. "recep tayyip erdoğanın çıkardığı kanunlara milletvekili olsa dahi karşı gelmek vatan hainliğidir." demek diktatörlüğünü ilan etmek değil midir.
diktatör kanunlara uymaz, kanunlar diktatöre uyar. atatürk düşmanı değilim ama kimin ne olduğuna tarafsız bakacak kadar demokrasi anlayışım var. o devir öyle gerekiyordu demek gerek ancak.

diktatörlük, herhangi bir kurum, yazılı ya da yazılı olmayan yasal düzenlemeler veya başka bir sosyal ve/veya politik faktör tarafından sınırlanmamış bir liderliğin (genellikle bir diktatörün) mutlak yönetimidir.

hangi kurum, hangi yasal düzenlemeye uydu? hangi muhalefet tarafından sınırlandırıldı, muhaliflerine ne oldu? bu cevapları verebiliyorsanız diktatör değildir diyebiliriz.
1924'te atatürk ü time dergisine kapak yapanların sahip olmadığı zihniyettir. kapak yazisinda atatürk ün, avrupa da yaygın "türk nerede kendisinin efendisidir" sorusuna verilen "cehennemde" cevabını "türkiye de" olarak değiştirdiğini yani türklere kendilerini yönetme özgürlüğünü sağladığını söyler. Bunu söylerken muhtemelen 1921 anayasasının "Hakimiyet bilâ kaydü şart milletindir" ifadesini kastediyorlardır ki bir diktatörün kabul edebileceği bir madde değildir.

Ayrıca diktatör siyasal bütün gücü elinde tutar, meclise, (istiklal mahkemesi dahi olsa) mahkemelere ihtiyaç duymaz. Sert ve otoriter bir lider olduğunu tartışmaya gerek yoktur. Ama diktatör diyebilmek için halkın elinde varolan birtakım özgürlükleri kısıtlamış olduğunu da göstermek gerekir. Gidip sendikal hakları oturmuş, bağımsız mahkemeleri olan, meclisi olan bir ülkede muhalefet istemiyorum derse birisi ona diktatör diyebilirsin; ama meşrutiyet rejimini dahi oturtmakta zorluk çeken fakir bir padişah tebaasına, "hakimiyet bila kaydü şart milletindir" deyip, "hayır biz padişah isterük ille de ortaçağ olsun" diyenleri ezdi diye diktatör denmez, dense dense mücadelenin galibi denir.
Humeyniyi seven zihniyettir.
Tamam kardesim sevme, mecbur degilsin
ama saygi duy, yok onuda yapamayip agzin götün rahat durmuyorsa siktirin gidin be kardesim!
Dikdatömüş, peeeh.
tayyibin demokratik olduğunu düşünen zihniyettir bunu söyleyen.

(bkz: sen dönde kendi kıçına bak)
Apoya devrimci,Humeyni'ye lider diyen zihniyettir.Ciddiye alınmaması gerekir.
-siz diktatör müsünüz?
-eğer ben bir diktatör olsaydım, siz bana bu soruyu soramazdınız.

(bkz: Mustafa Kemâl Atatürk)
keşke Atatürk diktatör olsaydı da bu zihniyetin soyunu kırsaydı.asıl diktatörlük halkın verdiği oyu kıçıyla sayıp sonra yüzde bilmem kaçla hükümet oldum demek, padişah triplerine girmek, kafasına göre yasa çırmak sesini çıkaran olursa yine kıçtan dava ve/ve ya komplo teorileri öne sürüp çıkan sesleri cebren ve hile ile kesmektir.

muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
bilimsellikten uzak ancak taraftar olmakla açıklanabilercek saçma tespitlerde bulunulmuş. kaç kişi atatürk'ü eleştirme hakkına sahip. hala günümüzde bir insanı eleştiremiyorsak onu koruyan kanunlar varsa buna diktatörlük denmez de ne denir? diktatörlük bir eleştiri değil bir gerçektir. halkın verdiği oy ile rte'nin diktatör rejimi kurduğuna inanan arkadaşlara bir soru sormak lazım. atatürk % kaç oyla cumhurbaşkanı seçildi? cumhuriyet rejimini % kaç oy ile meclisten geçirildi? muhalefet edenlere kendi kendine cumhurbaşkanlığını ilan ettikten sonra ne oldu? bunu bilmez veya bilmek işine gelmez. çünkü bağnazdır. kendine verilen ile idare edecek kadar eğitimden nasibini almıştır. bir şeyin var olduğunu kanıtlarla göstermeli. adam gibi şunları yaptı bu diktatör olmadığını gösterir diyebilecek bilgi birikimi, entellektüel alt yapı olmalı

anlama kıtlığı yüzünden dediğimiz anlaşılmıyor. ancak düşman olarak görülüyoruz. atatürk düşmanı değiliz ama neyin ne olduğunu bilecek kadar kafamız çalışıyor. zorunlu kalıp devrimleri gerçekleştirmek için diktatör olmak gerektiğini, ülkelerdeki devrimlerin böyle yaşandığını söylüyoruz. fakat karşımıza kendine atatürkçü diyen üç beş cahil(yobaz) çıkıp hakaret edebiliyor. ancak cahil biri konuyu tartışırken küfür eder. söyleyecek bir lafı olmayan basit insanlar gibi... *

damarlarında kudret var da yüz yılda koca bir imparatorluktan dünyanın her şeyde sonuncusu bir ülke yarattınız. sen kendi kendini kandır dur. osmanlı mirası koca bir devletten ufacık bir parça koparıp her şeyde geri kal sonra kanında kuvvet varmış. 1909 da osmanlı toprağı beş milyon kilometrekare. ittihatçı zihniyet abdülhamid'i indirip yerine üç beş kukla padişah koyup 980 bin kilometrekareye düşürüyor. 1909'da dünya üzerinde neresinden bakarsan bak ilk on içinde olan ülke 2009'da nerde?
Eve gelen tüpçüyü de babası sanan zihniyet ile aynıdır.
atatürk yüzde kaç oyla cumhurbaşkanı seçildi sorusuna cevap: Atatürk, 1923'teki ilk cumhurbaşkanı seçiminde oyların yüzde 55,1'ini aldı. 1935'te dördüncü kez seçilirken oyları yüzde 96,7'ye çıktı. Demek ki buradan şunu çıkartıyoruz bu ülke atatürk'ün oy yüzdesini arttırmışsa atatürk'ün yaptıklarını doğru bulduğu içindir.

atatürk'ün devrimleri gerçekleştirmek için zorunlu kalıp diktatörlük yaptığına bir örnek veremeyenlerin bu iddalarını sürdürmelerini anlaşılmış bir şey değil.
küfür ettiği sanılan zihniyettir. bu da diktatörlüğün hitler gibi bir caniyle özdeşleştirilmesinden kaynaklanır.

"atatürk isteseydi x yapardı."

bu kalıp aslında her şeyi özetliyor. bir insan düşünün ki, istediği her şeyi yapmaya muktedir olsun, devleti ve milleti istediği şekilde yönetebilecek meclis üstü bir yetkiye sahip olsun, ama diktatör olarak anılmasın. ne kadar mantıklı!

başta da belirttiğim gibi, bunu ağır hakaret addedenlerin olması, yahudilerin gerek medya gerek de diğer araçlarla diktatörlüğü hitlerle özdeşleştirmesinden kaynaklanıyor.

misal ben ülke yönetmede gerekli (hemen hemen) bütün yetkileri ve buna bağlı olarak büyük bir gücü ele geçirmiş olabilirim. bu benim halka zulmeden, katliam yapan bir caniye dönüşeceğim anlamına gelmez. pekala halkına iyi davranan, ülkesinin refah düzeyine ulaşmasını isteyen, mantıklı bir lider olabilirim. bu da benim diktatör olmadığım anlamına gelmez.
orhan koloğlu da demokratik diktatörlük demiştir tek parti dönemi için. doğru aslında, tamam demokrasi yok ama dünyada da avrupa'da da demokrasi yok o dönemde. hatta tüm avrupa anti-semitik, faşist olmuşken bizim o seviyede kalmış olmamız başarıdır. bir de sonrasında demokrasiye başarıyla geçildiği düşünülürse diktatörlük ağır kaçar. modernleşme ve demokrasiye geçişi hazırlayan otoriter dönem demeliyiz sanırım.
atatürk'ün istiklal mahkemelerini kurdurduğu için böyle bir mantık yürüten zihniyettir. atatürk biraz da olsa diktatördü. ama şu unutulmamamlıdır ki diktatörlük olmadan devrim yapılamaz.
diktatörse de olsa yinede ben ona tapıyorum...
türkiye'yi aydınlanmış despotizm ile yönetmiş ulu önderin müşfik diktatör olduğunu bilen zihniyettir.

diktatör denilince aklına hitler veya stalin'den başka isim gelmeyen denyoların bu düşünceyi hakaret olarak algılamaları normaldir.
diktatör cidden ağır kaçıyor.kardeşim siz kafasızlar için açık yazalım; avrupa'da neredeyse her ülkede otoriter, faşist rejimler kurulmuşken biz 2 defa çok partili rejime geçiş denemesi yaptık. Şimdi hangi alanda Avrupa'dan ileri demokratız ki Atatürk'e bok atıyorsunuz? Sonra 2. adam ismet inönü geçirmedi mi bizi demokrasiye? Sakın ABD zoruyla geçtik falan masalını anlatmayın bana. Ya kardeşim ABD Soğuk Savaş'ta ispanya'da Franco, Portekiz'de Salazar faşist diktatörlüklerini desteklemedi mi? Atatürk'ün en yakın arkadaşı demokrasiye geçirmiş bizi bunu sakın ABD baskısı diye yutturmayın, inönü Atatürk'ün ne istediğini en iyi bilen kişiydi işte. Diktatörlük hikaye, Kemalizm şahane kısacası.
güncel Önemli Başlıklar