bugün

saltanatın kaldırılması: saltanat güya kaldırılmıştırö ama işin özünde bürokrasi saltanatı kurulmuştur.
halifeliğin kaldırılması ve laikliğin ilanı: adı laikliktir ama din devlet kontrolüne sokulmuştur.
tarih ve dil devrimi: güneş dil teorisi gibi saçmalıklar bunun neticesidir.
takvimde değişiklik: gereksiz bir devrimdir, japonya, çin, israil buna örnektir.
harf devrimi: takvimdeki değisiklik gibi yorumlanabilir.
ölçü ve tartı devrimi: amerikan ve ingiliz sistemi bunun karşısındaki en önemli örnektir.
şapka devrimi: başarıya ulaşmadığı gün gibi ortadadır.

uzun lafın kısası artık bir önemi olmayan devrimlerdir, bazılarının gerekli olduğu tartışılır.
ayrıca demokrasinin yanından bile geçemezler.
aynı şekilde akıllıyım diyenler de aptaldır.

nihat doğan delikanlıyım der, akıllıyım der ama aptaldır.
kadir inanır aynı şekilde değerlendirilebilir.
recep tayyip erdoğan aynı şekilde değerlendirilebilir.
einstein aynı şekilde değerlendirilebilir.
nietzsche gereksizdir, japonya, çin, israil buna örnektir.
freud, seks ve cinsellik üzerinde durarak ingiliz ve amerikan sisteminin pisliğinde boğulmuştur.
barış akarsu: başarıya ulaşamadan öldüğü gayet açıktır.

uzun lafın kısası atatürk bir insandı, tek başına devrim yapamazdı. o sadece doğru yolu gösterdi. o yolda koşmayanlar utansın.
ayrıca, başarıya ulaşamadığı açık olan devrimleri çökertenlerin allah bin belasını versin sabah sabah.

(bkz: şimdi siktir git)
atatürk devrimleri o kadar başarılı olmuştur ki, g.tünde acı olanlar hala bunları yıkmayı başaramadılar.
bütün güçleriyle yıkmaya uğraşıyorlar ama ı-ıh, yok, yıkamıyorlar hala.
dikkatinizi cekerim,
ataturk; "dogma birakmadim."hayatta en hakiki mursit( yol gosterici) ilimdir."
yani ozunde akilcilik diye tanimlanan bir miras birakiyor.

devrimlerin basarisizligi uzerine yazilan yazilarda ,nedense! nitelik ve nedensellik iska gecilip sadece ideolojik olarak yaklasilmasi, bir hastalik olsa gerek..

diktator mudur? din dusmani midir? kafatasci midir?hayati tartismalar icin malzeme olabilecek onlarca veri tasir.
devrimler basarisiz meselesinin tartisildigi basliktayiz madem, soyle bir mantiki cikarimla baslayalim:

devrimler gereksiz mi? keyfi mi?
sorusunu soralim.
yoksa, okuma yazma orani %9 ,olan, sultan'a tabi vatandaslar toplulugu gibi bir tanimlamayla aciklanabilecek ve demokrasi anlayisi bu taabiyet icinde esitlik olan isgal edilmis bir imparatorluk artigi icin, kacinilmaz olan mi ?

ataturk elestirilemez degildir.

getirdigi model, hasta bir bedene saglikli bir beyin nakletmek gibi dersin anlarim, ilkin saglikli gorunse bile,zamanla kan uyusmazligi ve kimi organlarin iflasina yol acabilir.

kemal tahir deyimiyle “elbise yaptırırken terziye ölçü vermesini biliyoruz da bir sistemi almak istediğimiz zaman sosyal bünyemizin ölçülerini neden aklımıza getirmiyoruz?” elestirisi yapilabilir.

daha fantastik olarak neden anarsist,komunist veya libralist degilde milliyetci bir ulus devlet tercih etti diye tartisilabilir.

ama tutup tarih ve dil alanindaki devrimi ,kendisinin denemeye calisip sonrada lavettigi gunes dil teorisine baglayip,karaladigini zannetmek..

kendisinden sonrakilerce anlami adeta tecavuze ugratilmis laiklik * ile kendisini elestirmek..

nerden baksan tutarsiz nereden baksan ahmakca;

ayrica onu putlastiranlari elestirmek varken, anakronizmle 2011 den 1924 elestirisi yapmak konsepti gotunden anlamaktan baska hicbir sey degil..

not: eksisozlukte haftanin en kotulerine girmis troll entrysini alip birkac sozcuk degistirmek yeni moda sanirim.
Atatürk devrimlerinin başarısız olma gibi bir durum yoktur, zira böyle bir şey olsaydı şu an çok farklı bir vaziyette olurduk ,devrim eski düzenin tamamen kaldırılıp yerine bambaşka bir düzenin getirilmesi ki bu büyük ölçüde sağlanmıştır. Tartışmaya açık olabilecek konu ise devrim den sonra yaratılan ıslahatların ne kadar gerçekleşebildiğidir.
daha doğrusu şöyle diyebiliriz, atatürk devrimlerinin eski ve tutucu olması.

çok şükür son demleri yaşanıyor.
sacmaliktir,
harf devrimi: sayesinde yüzde bin artan okuma yazmayi bilenlerin orani..

laiklik devrimi: bugün binlerce kanun dinle alakasi olmadan cikarilmistir laik olmayan bir ülkede bu mümkün degildir, ayrica din devletin kontrolünde olsa, akp 3 defa secim kazanamazdi heralde..

sapka devrimi: sayesinde sadece %10 basörtülü kadin orani, ayrica bas acik gezmemizi saglamistir

ölcü, tarti , ve latin alfabe devrimi: dis iliskilerimiz acidan diger bati ülkelerle uyum icine girmemizi saglamistir (ayni saltanat kaldirma ve laik devrimi gibi)sadece bir örnek 2.dünya savasi öncesi düsmani olmayan nadir ülkelerden türkiye olmasi dis iliskilerin iyi gittigine gösterir..
keşke o zamanlar tayyip olsaydı kesin başarılı olurduk.(!)
birgünde cahil bırakılan kocabir toplumu;
yabancıların tatil gününe, alfabesine giyim ve kuşamına hemde zorla alıştırmaya çalışmaktan dolayıdır belkide
maalesef doğru tespit. kendisinin tüm ileri taşıma çabalarına rağmen ısrarla geri gitmeyi seçen bir toplum olduğumuza göre..
bu ve bunun gibi başlıkları görmezsek başarılı olmuştur.zira istisnalar kaideyi bozmaz.
bence de başarısız olmuş devrimlerdir. ülkedeki orospu çocuklarının tamamını temizlemeye ömrü vefa etmemiştir maalsef.
mevlananın "bildiklerin, karşındakinin seni anlayabildiği kadardır" sözünü anımsatır.
muhatabın anlayışı kıt, ufku dar ise bilenin ne bildiğinin pek bir anlamı yoktur. taa ki o kıt beyinli düşüp kendini yaralayana dek. işte o zaman şu sözler dökülür dudaklarından "hıı boşuna dememiş, bir bildiği varmış"
geçmiş olsundan başka ne denir bu geriye, he?