bugün

tüm dünyada liderliği tartışmaya açılacak belki de son insan olan atatürk'ümüzün karizmasını azaltmaya çalışan ''fikir fukarası fikri''dir. bırakın dostlarını, sülalelerini belleyip denize döktüğü düşman kuvvetlerinin bile saygısını kazanmış, anti-emperyal kurtuluş savaşı ve devrimleriyle dünyada birçok ülkeye ilham kaynağı olmuş, 20.yy'ın en karizmatik liderlerinden biri olduğu tartışılmaz olan bu kişinin, ne yazık ki en büyük iyiliği yaparak kaybedilmiş onurunu tekrar kazandırdığı kendi ülkesinin insanları arasından bazı kendini bilmezlerden bu* saygıyı görmemekte olduğu anlaşılmaktadır. bu kişiler son yıllarda rahat rahat konuşabilmekte, ve en önemli mevkilerde yöneticilik yapmakta olan insanlarımıza da bu şekilde yaranabilmektedir. atatürk'ten uzaklaşmanın toplumumuzun bölünmesine büyük kolaylık getireceği aşikar iken, sadece vefasızlıkla açıklanamayacak bu durumun açıklanmasında takviye olarak geri zekalılık, yobazlık, ve vatan hainliği kavramlarının beraberce ele alınması gerektiğini düşünmekteyim.
allah razı olsun be demek istediğim söylemdir. Hakikaten Atatürk'e yapılan bu ''hoş lütuftan'' dolayı boynunuza sarılasım geldi. Bizde tabi Atatürk'ü kabiliyetsiz, ezik kişilikli boş bir kimse sanardık. Elde top, atın üstünde lay lay lom takılıyor zannederdim ben şahsen. Bak insan hergün yeni birşey öğreniyor.* *
(bkz: vasıf insanın içinde olur)

(bkz: içinde olunca da anlarsın ne kadar olduğunu)
akbaba söylemi.
atatürkün "üstün vasıflarını" anlatmak için neden akparti'nin yakın tarihine gitmek gerektiğini başlığı açan arkadaştan özellikle isteyerek asıl amacı sorgulmak gerekir.amacı erdoğanı mı övmek - ki bu yüzyılda atatürkle aşık atacak kıstaslara sahip kimse yaşamıyor-atatürk'ü mü yermek önce bir karar versin. laf o kadar dolanmış kör düğüm olmuş. neyin peşindesin?